Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mezhep Meselesi ve Fıkhi İhtilaflar

Ebu'l-Feth El-Beyanuni

Mezhep Meselesi ve Fıkhi İhtilaflar Gönderileri

Mezhep Meselesi ve Fıkhi İhtilaflar kitaplarını, Mezhep Meselesi ve Fıkhi İhtilaflar sözleri ve alıntılarını, Mezhep Meselesi ve Fıkhi İhtilaflar yazarlarını, Mezhep Meselesi ve Fıkhi İhtilaflar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O imamlar ki, ihlas, tevazu ve güzel ahlakta parmakla gösterilen kimselerdi...
Sayfa 133Kitabı okudu
Fıkhî İhtilafların Kaynağı
“Hz. Peygamber (sallallahualeyhivesellem) vefat ettikten sonra Sahabe’nin (Allah onlardan razı olsun) çeşitli merkezlere dağılmasıyla birlikte ictihad dairesi de genişlemeye başladı.”
Sayfa 23 - rihle kitapKitabı okudu
Reklam
Zira ahlakın gözetimi altında bulunmayan ve edeple süslemeyen ilimde hiçbir hayır yoktur.
Sayfa 128Kitabı okudu
"eş-Şâfi'i (rh.a), Ebû Hanîfe (rh.a)'in kabrinin yakınında Sabah namazı kılmış ve teeddüben kunut yapmamıştır.
İmam en-Nevevî, Müslim'in rivayet ettiği, "Sizden kim bir münker görürse..." hadisini şerh ederken şöyle der: "Şu da var ki, ancak emredeceği ve nehyedeceği şeyi iyi bilen kimse emreder ve nehyeder. Bu, emredilecek veya nehyedilecek şeye göre değişir. Eğer namaz, oruç, zekât, zina, içki vb. gibi açık farzlar ve meşhur haramlar söz konusuysa bunları her müslüman bilir. "Eğer özel bir dikkat isteyen söz ve fiillerle içtihada müteallik hususlar söz konusuysa, bu, avamın girebileceği bir alan değildir. Çünkü bu tarz hususlara müdahale ulemanın işidir.
"el-Kasım b. Muhammed, imamın açıktan okumadığı bir namazda cemaatin imamın arkasında kıraat etmesi meselesi sorulduğunda şöyle demiştir: "Eğer kıraat edersen, Hz. Peygamber (s.a.v)'in ashabından örneklerin vardır. Eğer kıraat etmezsen, yine Hz. Peygamber (s.a.v)'in ashabından örneklerin vardır."
Reklam
O imamlar (Allah onlara rahmet eylesin), din, vera ve takva sahasında ilimleriyle ve amelleriyle örnek kimselerdi. Hatta onlardan her biri, delilin zannî olduğu kanaatini taşıdığı durumlarda hüküm verirken -dini ve ilmi konusunda ihtiyata riayetle- "haram" ve "helal" tabirlerini kullanmaktan sarf-ı nazar ederdi.
Müslümanın ifrat veya tefrit yanlışına düşmesi demek, düşmana, içeri sızarak dini ve akideyi ifsat edeceği bir gedik açmak demektir. İslam binasını müslümanların algılarında yıkma yolunda gayret sarf etmek, geçmişte olduğu gibi bugün de İslam düşmanlarının alışkanlık halinde sürdürdüğü bir tutumdur.
“Müslüman ifrat ve tefrit yanlışına düşmesi demek, düşmana, içeri sızarak dini ve akideyi ifsat edeceği bir gedik açmak demek.”
Sayfa 14 - rihle kitapKitabı okudu
57 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.