Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mondros Mütarekesi'nden Büyük Millet Meclisi'nin Açılmasına

Milli Mücadele Başlarken

M. Tayyib Gökbilgin

Sayfa Sayısına Göre Milli Mücadele Başlarken Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Milli Mücadele Başlarken sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Milli Mücadele Başlarken kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mondros Mütarekesi'nin Ardından Rumların Sevinci Üzerine
"2 Kasım tarihli İkdam gazetesinin şu yazısı bize fikir vermektedir: “Bu memlekette doğup büyümüş, ecdatları burada yaşamış olanların vatanın felaketiyle bu kadar eğlenmeleri yürekleri kan ağlatacak bir manzara idi. Bununla beraber Avrupa’nın yanlış tanıdığı Türkler yine vekar ve temkinlerine halel getirmeyerek hissiyatlarını zaptediyorlardı”."
Sayfa 4 - İkdam GazetesiKitabı okudu
Mondros Mütarekesi'nin Ardından Rumların Taşkınlığı
"Öte yandan mütarekenin aktinden sonra İstanbul’da, Beyoğlu’nda Rumların sevincine son yoktu. Birbirlerini tebrik ve İstanbul’a gelecek donanma arasında birkaç Yunan harp gemisinin de bulunacağını ve hatta Venizelos’un geleceğini ümit etmekte idiler."
Sayfa 4 - İzmir Mutasarrıfı Hilmi BeyKitabı okudu
Reklam
İngiliz Kışkırtması
"Ermeniler lehine mütemadi tesir ve tazyiklerde bulunanlar, daha sonraki olaylarda da görüleceği üzere, bilhassa İngilizlerdi."
Milli Kongre Kuruluyor
"Ufuklarda beliren kara bulutları dağıtmak, berrak bir semaya millet ve memleketi çıkarmak aydınların ilk vazifesi gibi görünüyordu. İlim ve kültür merkezi İstanbul’da resmi, yarı resmi ve hususi birçok müesseseler, kültür ve meslek teşekkülleri vardı. Bazı siyasi partilerin de katıldığı bu münevverler zümresi aralık ayının başında oldukça geniş mikyasta bir teşebbüse girişti ve “Milli Kongre” adı altında bir “Milli Birlik Cephesi” kurmaya çalıştı."
Milli Kongre'nin Amacı
"“Milli Kongre” her şeyden evvel memleketin yüksek menfaatleri uğrunda milli birliğin teminini ön planda tutuyordu."
İşgaller Başlıyor
"Mütarekeyi müteakip ilk işgal ve tecavüz hareketi, bu mütarekenin hükümlerine açık bir şekilde aykırı olduğu halde, Musul’a karşı vuku bulmuştu. (…) Bu hudut, müttefikler tarafından 7 ve 16’ncı maddeye dayanılarak ve Musul’dan başlamak üzere mütemadiyen tecavüz edilmiş ve böylelikle ilk işgal burada başlamıştı. (…) Aradan on gün geçmeden, memleket, İskenderun’un işgali haberiyle büyük bir elem duydu. İddiaya göre, Fransızlar tarafından yapılan bu işgal, asayişi iade için değil, fakat İtilaf donanmasının harekâtına bir deniz üssü yapmak maksadıyla vuku bulmuştu."
Reklam
Adana'nın İşgali Üzerine Adanalıların Hitabeti
"“Bütün aleme hitap ile deriz ki, bir milletin hükümran olduğu toprağın hakiki sahibi addedilebilmesi için bunlardan başka bir esasa ihtiyacı var mı? Asırlardan beri hakanlarının arkasında birlikte koşan, uğraşan, birlikte ağlayan ve birlikte gülen, kanlarını bir yere akıtan milli bir kütlenin birbirine olan bağlılık derecesini izaha lüzum var mıdır? Biz Adanalılar, bu kadar sarih ve tarihi olan haklarımıza rağmen memleketimizin kati ve mantıki bir lüzum yok iken ve kendi emniyetlerini tehdit edecek bir hal asla zuhur etmemişken işgal teşebbüsünü derin teessürle karşılar ve mütarekenin ilk günlerinde vazgeçilen vilayetimizin sonradan böyle bir işgal felaketine maruz kalmasını devletlerin taahhütleriyle bir tezat telakki eder ve bundan sarf-ı nazar edileceğini de kuvvetle ümit ederiz… Bugün milliyet prensibi hakimdir, vaki müdafaamız ise hakikate istinat eden vesikalarla müeyyittir, hak ise her şeyden yüksektir”."
Tarsus Halkı Anavatandan Ayrılmak İstemiyor
"“1000 seneyi mütecaviz bir zamandan beri büyük bir çoğunlukla bu vilayette yaşıyoruz. Asırlarca İslam beldelerine hudut bekçiliği yaptıktan sonra 400 sene evvel beyimiz Ramazanoğulları ile birlikte ve rıza ve muvafakatimizle Yavuz Sultan Selim’e tabi olarak Osmanlı camiasına dahil olduk. O günden beri devletimizi her zaman sevdik ve her zaman en sadık ve itaatli tebaası olarak yaşadık. Bugün de halkın %87 ekseriyeti bizde olarak Osmanlı yurdunun bölünmez bir parçası halinde bulunuyoruz. 1000 senelik tarihi bir hakkın verdiği salahiyetle ve sulh şartları olarak kabul ve ilan edilen prensipler dairesinde ebediyen Osmanlı kalmayı istiyoruz. Ana vatanın bizi rahm ü şefkat ağuşundan ayırmaması hususuna ve haklarımızın her türlü vasıta ile dünya efkarına duyurularak korunmasına himmetlerini büyüklerimizden ve basından bekliyoruz.”"
Vilayetlerimizde Ermeni İddiaları Çoğalıyor
"Ermeniler hiçbir zaman buralarda %10’u geçmemiştir. Halbuki onlar, askerlik gibi umumi nüfusa doğrudan doğruya tesir eden ağır bir vergi ile mükellef olmadıklarından daima çoğaldıkları halde ancak bu %10 nispeti muhafaza edebilmişlerdir."
Atina'nın Gözü İstanbul'da
"Kasım sonlarında (1918) Londra’dan Atina’ya verilen bir haberde, Avam kamarasında İstanbul’un mukadderatı hakkında müzakere cereyan ettiği ve hükümet sözcüsünün, bir suale cevaben, halkı Türk olan İstanbul hakkında Sulh konferansının karar vereceğini söylediği bildiriliyordu. Atina gazeteleri ise bu beyanata hücum ederek İstanbul’un Trakya kıtasına ait ve Trakya’nın Rum ahalisi ile mümkün olduğunu, tehcirden ve harpten evvel burada Türk’ten fazla Rum bulunduğunu, bu rakamın 850.000 civarında tespit edildiğini iddia ediyorlardı. Derhal İstanbul’a bir Yunan komiseri gönderilmesini uygun gördüler."
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.