Ağaç yerine mızrak dikili mühlik bir ormandan geliyorum, orada naralar işittim ki, zaferin müjdecisi, levhalar gördüm ki hezimetin habercisi idi. Fakat, ne ona, ne buna inandım. Benim emelim zaferden daha cümbüşlü, hezimetten daha facialıdır. Benden yüz defa daha kuvvetli nefsim ile daima kavga; bizden yüz bin defa daha kuvvetli düşman ile daima kavga; kalbimde yanan ezeli bir ateştir. Sen benim için bu ateşin kızıllığında rakseden kızıl bir perisin.