Haksızlıkların düzeltilmesine ,zalimliklerin bitirilmesine verdiği bu büyük önemden dolayı halk arasında Sultan Süleyman olarak değil de *Kanuni*olarak anılmaya başlamıştı.
Şahsi kırgınlığını devlet işine yansıtmıyordu. "Bu iş başka ,o iş başka" diye düşnebiliyordu. Belki de Osmanlı İmparatorluğu bunun için dünyanın en güçlü devletlerinden birisi olmuştu.
Kubbe ,uzaktan bakınca insana heybetli ,ulu bir dağı hatırlatır, yaklaşınca derin bir sükûnet ,içine girince gökyüzünü ; masmavi bir dünyayı hatırlatır .
Allah vergisidir kişiye yetenek
Kazandım sanatımı gayret ederek
Aferin olsun benim ustama
Beni neccarlıkta üstad yapana
Sultan Süleyman dönemi olunca
Şansa kavuştu bu güçsüz karınca...
.
..
.
.
Derler ki Mimar Sinan'ın yaptığı camilerde ses çınlamaz yankı yapmaz yahut ses kaybolmaz; okunan ayetler, dualar caminin her yerinden net olarak duyulur.
"İyilik ve cömertlik çeşmesinin başı Süleyman Han
Lüfuyla Dünya'nın suya kanamasını istedi
Suları taşan bulutlarla susamışlara akarsu ulaşsın da
Yaşlı ve genç herkes kıyamete kadar dua etsin istedi."