Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey

Matthew Frederick

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey Gönderileri

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey kitaplarını, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey sözleri ve alıntılarını, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey yazarlarını, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamanın ruhu Almanca zeitgeist sözcüğüne karşılık gelir. Bir çağın hakim karakteri ya da duyarlığı, insanların genel ruh hali, toplumda geçerli olan söylemler, gündelik yaşamdaki beğeniler, insanların uğraşlarının temelinde yatan düşünsel eğilimler ve önyargılardır. Zamanın ruhu sayesinde edebiyat, din, bilim, mimarlık, sanat ve diğer yaratıcı etkinliklerde (özdeş olmasa da) benzer akımların ortaya çıktığı görülür.
Kolonlar sadece taşıyıcı öğeler değil, aynı zamanda mekanı örgütleme ve şekillendirme araçlarıdır.
Reklam
Geleneksel binalarda dış duvarlar kalındır. Modern binalarda ise duvarlar incedir.
Güzel bir bina, farklı mesafelerden bakıldığında farklı yönlerini açığa çıkarır.
Tasarımı estetik açıdan güzel kılan, parçaların kendisi değil, aralarındaki diyalog­dur.
Pusulanın dört ana yönü, mimari deneyime farklı boyutlar katan anlam çağrışımlarıyla yüklüdür. Doğu: gençlik, masumiyet, zindelik Güney: hareket, açıklık, sadelik Batı: yaşlılık, sorgulayıcılık, bilgelik Kuzey: olgunluk, teslimiyet, ölüm
Reklam
Renk ve gölge tonlamalanyla yapılan çizimler, sadece çizgilerle yapılan çizimlere kıyasla duyguları daha iyi aktarırlar.
Öte-düşünme*, düşünme faaliyetini gerçekleştirirken, nasıl düşündüğünüzün bilin­cinde olduğunuz anlamına gelir. Öte-düşünürler, kendileriyle sürekli bir diyalog içine girerek düşünme süreçlerini gözden geçirir, zamana yayar, eleştirir ve yeni­den yönlendirirler. * Meta-thinking.
Mühendisler fiziksel şeylerin bizzat kendisiyle ilgilenir. Mimarlar ise doğrudan insanlann fiziksel şeylerle kurduğu ilişkiyle ilgilenir.
Reklam
Genius loci, genel anlamıyla, yerin ruhu demektir. Mimari ve tarihsel özellikleriyle hafızalarda derin izler bırakmış yerleri tanımlamak için kullanılır.
Yüksek ve aydınlık bir mekan, alçak tavanlı ve loş bir mekanla karşılıklı olarak konumlandırıldığında, olduğundan daha yüksek ve aydınlık görünecektir. Anıtsal ya da kutsal bir mekan, görece daha önemsiz bir mekanlar silsilesinin sonuna yerleştirildi­ğinde daha etkileyici bir görünüme kavuşacaktır.
212 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı bir haftalık stüdyo eğitimi almış ve hâla almaya devam eden mimarlık öğrencilerine öneriyorum. Erken okusanız muhtemelen pek bir şey anlayamazsınız , size sürekli tasarım konusunda tavsiye veren biri varmış gibi gelir kitap. Geç okursanız (yani mezun olduktan sonra ) muhtemelen buradaki bilgileri biliyor olacaksınız. Eğer Mimarlık öğrencisi değilseniz de biraz merak gidermek için okuyabilirsiniz :)
Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey
Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 ŞeyMatthew Frederick · Yapı Endüstri Merkezi Yayınları · 2016252 okunma
"Başyapıtların başarısı, kusurlardan arınmış olmalarından ziyade -ki bizler onlardaki en feci hataları bile mazur görürüz- kendi bakış açısına tümüyle hâkim bir zihnin sınırsız ikna kabiliyetinde yatar sanırım."
Sayfa 78 - YEM KitabeviKitabı okuyor
14-Mimarlık bir fikirle başlar.
"İyi bir tasarım çözümü, sadece fiziksel açıdan ilginç olmayıp, gücünü temelinde yatan fikirden alır.Fikir, dış dünyada edindiğimiz deneyim ve bilgileri düzenleyip kavramamızı, onlara anlam vermemizi sağlayan özel bir zihinsel yapıdır.Binalarını hiçbir fikre dayandırmaksızın biçimlendiren mimarlar mekân plancısı olmanın ötesine geçemezler.Mimarlık, mekânı planladıktan sonra süslemelerle "giydirip kuşatmak " değildir.Mimarlık binanın DNA' sında; mimarın kattığı, binanın tümüne nüfuz eden bir duyarlıkta yatar."
Sayfa 14 - YEM KitabeviKitabı okuyor
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.