İstedikleri rahatı ve özledikleri özgürlüğü kendilerine verecek bir dünya kurmayı bir gün bile başaramadan, günlerini böyle, yıkarak ve kurarak geçirirler. Bu da kendilerini kandırılmaktan kurtarsınlar diye, yine kendilerini kandıranlara sığınmalarından başka bir şey değildir. Tıpkı tavadan ateşe atlayan bir balık gibi. Aslında onlar, küçük bir aldatmacadan kurtulmak isterken daha büyük bir aldatmacanın tuzağına düşerler.