Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Dünyada Gündelik Hayat

Henri Lefebvre

En Eski Modern Dünyada Gündelik Hayat Gönderileri

En Eski Modern Dünyada Gündelik Hayat kitaplarını, en eski Modern Dünyada Gündelik Hayat sözleri ve alıntılarını, en eski Modern Dünyada Gündelik Hayat yazarlarını, en eski Modern Dünyada Gündelik Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- " (…) Her şey dramdır, hayat ve ölüm, başarısızlık ve zafer. Can çekişenleri sayabilirim, can çekişme süresini ölçebilirim; ancak hiçbir şey acının ne olduğunu, hiçliğin ne olduğunu söylemez..."
Metis yayınları
İnsanların yazgısı, gündelik olmayan bir dünyada belirlenir: savaşta. Yine de, gündelik olduğu gizlense de, burada konu edilen şey gündelik alandır. Felaketten ve kader gününden önce, olup bitenlerde sanki bir düzen, bir mantık vardı. Oysa var olan tek mantık, düzen ve anlam felaketi hazırlamak ve gerçekleşmesini sağlamaktı. Düzen daha en baştan kendi çözülmesini içinde banndırmaktaydı. Sıradan hayat, olağandışı olanın kılıfından ibaretti: erotizmin, tutkunun, aşkın.
Reklam
Kesintiler vardır ama başlangıçlar yoktur, süreksizlikler vardır ama sonlar yoktur.
Peki felsefenin insanıyla gündelik hayat içindeki insan hep ayn yerlerde, ya da birbirlerinin zıddı olarak mı var olacaklar? Felsefi bir bakış açısından yola çıkarak böyle bir aynma varmak imkansızdır, çünkü felsefe "her şeyi", dünyayı ve insanı düşünmek, sonra da kendisini gerçekleştirmek ister. Keza, felsefenin gündelik hayata dair hem beyhude hem de radikal bir eleştiri olduğu düşünülürse, felsefe tarafından belirleyici bir bilinç ve tanıklıkta donatılan gündelik insan açısından da imkansız bir ayrımdır bu.
Bir toplum nedir? Marksist çözümlemeye göre, her şeyden önce ekonomik bir temeldir: Maddi nesneleri ve metaları üreten emektir, işbölümü ve işin örgütlenmesidir. Sonra bir yapıdır: Aynı anda hem yapılanan hem de yapılandıran, "temel" tarafından belirlenen ve mülkiyet ilişkilerini belirleyen toplumsal ilişkilerdir. Son olarak, tüzel oluşumlan (kanunlar), kurumlan (bu arada Devlet'i) ve ideolojileri içeren üstyapılar gelir. Şema bu şekildedir.
Yapısalcılık teorisyenleri, "sistem" kelimesini sık sık kullanıyorlar; ancak kesinlikten yoksun bir dilleri var. Bu kelime yavaş yavaş muğlak, iyi belirlenmemiş bir anlam kazanıyor. Kesinlik, yananlamlarının ve retoriğinin bir parçasını oluşturur, ancak asıl anlamı kesinlikten yoksundur. Bu anlamın ne söylemek istediği belirsizdir. Yine de bir sistemin var olmak için birliği gereksindiği açıktır. Birçok sistem varsa da, içlerinden her biri sadece göreli bir varoluş ve öneme sahiptir. İçlerinden hiçbiri, tek başına ayakta duramaz. Burada alt-sistemlerden bahsetmek daha doğrudur. Fakat o zaman, yapısalcılık, nihai, bütüncül, mutlak bir Sistem vazederek Kazandığı otoriteyi ve görkemi yitirir. Felsefi-politik sistemi bir dış zar olarak, çemberierin çemberi, bütün kümeleri kapsayan bir küme olarak düşünen Hegeicilik, alt-sistemlerin çoktan farkına varmıştı.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Tarih canlılığını yitirdiği zaman, Doğa ilk plana geçer. Bu çökmelerin eşzamanlı görüntüsü tüm hakikati göstermez. Bu yükselişler ve çöküşler, yarım yüzyıldan bu yana birbiri ardı sıra gelmektedir. Tarihsel bir olgu olarak Alman işgalinden kurtuluştan bu yana, iyi kurulmuş, tanınabilir ve bilinebilir zamansal bir süreç olarak tarihe yapılan gönderme ortadan kalktı. İdeoloji toplumsal pratiğin, "kültür"ün bir görüntüsünü, bir oldu bittiyi onayladı. Tarihsekilik silindi. Aynı şekilde, ancak nostalji olarak, özgün bir görüntü olarak, boş zaman adına ticarileştirilmiş ve örgütlenmiş değişim değeri olarak varlığını sürdüren Kent de ortadan kalktı.
Sayfa 129Kitabı okudu
Tüketim toplumu denilen şey hem bolluk, hem de yoksunluk toplumudur; bir yanıyla savurganlığa, diğer yanıyla tutumluluğa ve (düşünsel, katı ve soğuk) bir içe kapanmaya yönelir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Arzu edimdir, güncelliktir, güncelleştirmedir; buradalıktır. Yazı, bir kesinlik taşıdığı için, buz gibi bir saflığa sahiptir; kendine özgü bu saflık, arzuya yabancıdır. Sözü, buradalığı, arzuyu eski yerlerine geri koymak, bu buz kütlesini eritecektir ve bu şiirin paradoksudur.
Sayfa 193Kitabı okudu
Felsefi dile aldırmadığını iddia eden kişi yalan söylüyordur; zaten, bu saçmalığı ortaya koyan kişi, iddiasını dile getirmek için de felsefi dili kullanacaktır.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Gündeliklik kavramı felsefeden gelir ve felsefe olmadan anlaşılamaz. Bu kavram, felsefe için ve felsefe tarafından, felsefi olmayanı belirtir. Fakat felsefi olmayanı düşünmenin ve ele almanın tek yolu, bir felsefe eleştirisi geliştirmektir. Gündeliklik kavramı, gündelik hayattan gelmez; gündelik hayatı yansıtmaz; daha ziyade, felsefe adına, onun, olanaklı kabul edilen dönüşümünü ifade eder. Bu kavram yalıtılmış felsefeden değil; felsefe olmayan üzerine düşünen felsefeden doğar; bu ise, kuşkusuz, felsefenin kendisini aşma çabası içinde ulaştığı en üst basamaktır!
Sayfa 23 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
İnsanlar gündelik hayatlarını yaşayabildikleri sürece, eski ilişkiler yeniden oluşur.
Sayfa 44 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
249 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.