Gündelik hayatın kesintiye uğratılması, devrimci etkinliğin ve özellikle de devrimci romantizmin bir
parçasıydı. O zamandan bu yana, devrimin kendisi de gündelik hayata dahil olarak, kurum, bürokrasi, ekonominin örgütlenmesi,
(üretim kelimesinin dar anlamıyla) üretimci akılcılık biçimini alarak bu umuda ihanet etti. Bu olgular karşısında, insanın aklına,
"devrim" kelimesinin anlamını yitirip yitirmediği sorusu geliyor.