Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler

Ebubekir Sifil

Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler Sözleri ve Alıntıları

Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler sözleri ve alıntılarını, Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler kitap alıntılarını, Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Resûlullah sav.:
"Allah beş vakit namazı kulları üzerine yazmıştır. Kim bunları kılar, küçümseyerek terketme yoluna gitmez ise onu cennetine koymak Allah üzerine bir ahit olur. Bunları yerine getirmeyene gelince, onun cennete girmesi konusunda Allah'ı bağlayan bir ahit yoktur. Allah isterse ona azap eder, isterse onu cennetine koyar."
Sayfa 143 - Ebu Davud
Din her şeyin temeli ve her şeyden daha önemli değil midir? 
Reklam
Yüce Allah, "O Peygamber'e iman edin" buyuruyor. Öztürk ise, adeta "Bakmayın siz Allah'ın öyle dediğine, bunlar geleneğin eklemeleridir. Peygambere inanmasanız da olur." diyerek Kur'an'ın karşısına dikiliyor.
Dünyanın Batı'dan ibaret görülmesi yanlışlığının kaçınılmaz sonucu olarak Batı'nın kendi tarihi, kültürel ve sosyal değerlerinin bir yansımasından ibaret olan bu yargıların bir şablon gibi diğer toplumlar için de geçerli olduğu düşüncesi, bizim gibi ayrı medeniyetlere ve kimliklere sahip toplumlarda çatışma ve sıkıntı kaynağı olmuştur.
Sayfa 70 - Rıhle KitapKitabı okudu
Teravih namazını camide kılanları tek imamın arkasında toplayan Hz. Ömer mi, yoksa Öztürk mü dini daha iyi bilmektedir? Acaba Hz. Ömer neyin çirkin bidat olduğunu Öztürk kadar bilmiyor muydu?
Sayfa 193 - Mustafa Öztürkten bahsediyorKitabı okudu
Bunlar Alemlerin Rabbi'nin koyduğu sınırlardır ve hiç kimsenin gül hatırı için değiştirilmeleri söz konusu değildir.
Reklam
Zira"niyet",bir kimsenin bir şey yapmaya karar vermesinden ibarettir.
Sayfa 161 - RIHLE KİTAPKitabı okudu
Yapılan iş dinî bir delil ile çatışmıyorsa "güzel bid'at", çatışıyorsa "çirkin bid'at"tır.
Sayfa 195Kitabı okudu
Müslüman halkımızın camilere astığı söz konusu isimler, Peygamber Efendimiz'e, Dört Halife'ye, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin ile Peygamber Efendimiz tarafından cennetle müjdelenen sahabîlere aittir. Bu isimlerin cami duvarlarına asılmasının en önemli sebebi de, özellikle Şia'nın Ehl-i Sünnet'e yönelttiği "Ehl-i Beyt düşmanlığı" ithamının yersiz ve dayanaksız olduğunu, yine Şia'nın Sahâbe konusundaki yanlış ve yaralayıcı tutumuna cevap olarak Ehl-i Sünnet'in kucaklayıcı Sahabe anlayışını yansıtmak içindir.
Sayfa 35 - Rıhle KitapKitabı okudu
Din her şeyin temeli ve her şeyden daha önemli değil midir?
Sayfa 59 - Rıhle KitapKitabı okudu
Reklam
Hadis-i Şerif
"Ameller ancak niyetler iledir. Herkes için ancak niyet ettiği şey vardır..."
Sayfa 159 - Rıhle KitapKitabı okudu
CEHENNEM HAYATI GEÇİCİ Mi?
Bir önceki yazıda ele aldığımız hususla yakından ilgili olarak Öztürk'ün bir başka iddiası dikkatimizi çekiyor. Cevap Veriyorum adlı kitabında kendisine yöneltilen "insanlar sürekli cehennemde mi kalacak, yoksa cezasını çeken cennete mi gidecektir?" şeklindeki bir soruya şöyle karşılık veriyor: "Her insan, takdir edilen cezasını çektikten sonra cennete gidecektir." Hatırlayacağımız gibi, bundan önceki konunun başında, kimlerin cennete gideceği sorusuna Öztürk, "sadece Allah'a teslim olanlar" anlamında bir cevap vermişti. Oysa burada bütün sınırların ortadan kalktığını ve mü'min, kâfir, münafik, müşrik... herkesi içine alan mutlak bir ifade kullanıldığını görüyoruz. Yüce Allah'ın pek çok Kur'an ayetinde ısrarla vurguladığı bir gerçeği görmezden gelen Öztürk, burada, Kur'an adına konuşan bir kimse olarak Allah'ın, peygamberlere bile vermediği bir yetkiyi kullanıyor ve istisnasız herkese bol keseden cennet vizesi dağıtıyor. Bu öyle çarpık bir anlayış ki, bütün kutsal kitapların ikaz larını, bütün peygamberlerin mesajlarını, hatta dünya ve ahiret hayatının anlamını bütünüyle boşa çıkartıyor. Ve bu öyle bir cür'et ki, ağzını açtığında 1400 yıllık tarihi, bu zaman dilimi içinde yaşamış ulemayı ve verilmiş eserleri en ağır hakaretlerle kirletmekten çekinmiyor.
Sayfa 21 - RIHLE KİTAPKitabı okudu
Bir mesele hakkında sadece zayıf hadis varsa eğer amellerin faziletleri gibi bir hususta ise ve akaid, ahkama ilişkin değilse-, dini herhangi bir delil ile çatışmadığı sürece o hadis le amel etmenin ne sakıncası olabilir? Sahabe'den itibaren bu konularda amel etmekten geri durmamış kişilerin varlığı da hesaba katıldığında, konu hakkında karşıt görüş sahibi olan kimselerin takınması gereken tavır şudur: Bu meseleler ihtilaflıdır, deliller zayıftır. Her ne kadar bu delillere istinaden bu konularda amel edenler olmuşsa da, ben onlardan farklı düşünüyor ve bu zayıf delillerle amel edilmesini doğru bulmuyorum. Bir ilim adamına yakışan bu ise de, "züccaciye dükkânını birbirine katmaya" azmetmiş görünen Öztürk'ten böyle bir tavır göremememizi doğrusu şahsen biz yadırgamıyoruz. Kaldı ki, bu yazı boyunca ele aldığımız meseleler hakkında, -kısaca ortaya koymaya çalıştığımız gibi- amele konu olmalarına yeterli derecede kuvvetli deliller vardır ve bir kimsenin bu delilleri hiçe sayabilmesi için “inandırıcı” gerekçelere sahip olması gerekir.
Sayfa 223 - RIHLE KİTAPKitabı okudu
Üzerinde konuştuğumuz konu "din" olduğu için, her amel ve işin bir hükmü, değeri, usul ve esası olması gerekir. İşte niyet de amellere mahiyetini, kıymet veya kıymetsizliğini veren temel saik olması dolayısıyla son derece önemlidir. Bu genel ve değişmez bir kaidedir.
Sayfa 160Kitabı okudu
"Zira Hazreti Peygamber ﷺ i inkâr ile Allah Teâlâ'yı ve O'nun sıfatlarını ikrar asla bir arada bulunamaz...."
Sayfa 49 - Rıhle KitapKitabı okudu
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.