En Eski Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler Sözleri ve Alıntıları
En Eski Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler sözleri ve alıntılarını, en eski Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüce Allah, "O Peygamber'e iman edin" buyuruyor. Öztürk ise, adeta "Bakmayın siz Allah'ın öyle dediğine, bunlar geleneğin eklemeleridir. Peygambere inanmasanız da olur." diyerek Kur'an'ın karşısına dikiliyor.
Teravih namazını camide kılanları tek imamın arkasında toplayan Hz. Ömer mi, yoksa Öztürk mü dini daha iyi bilmektedir? Acaba Hz. Ömer neyin çirkin bidat olduğunu Öztürk kadar bilmiyor muydu?
Sayfa 193 - Mustafa Öztürkten bahsediyorKitabı okudu
Hatta Öztürk'ün kendisi "Kur'an'ı kim yapmışsa (ne demekse?) Allah odur. O halde Kur'an'dan kim yüz çevirirse Allah'tan yüz çevirmiş olur." demektedir.
Bu sözü söyleyen birisinin, Kur'an'dan yüz çevirdiği için otomatik olarak Allah'tan da yüz çevirmiş olan Yahudiler Hristiyanlar ve Sabiîler'in ebedi kurtuluşu hak ettiğini söyleyebilmesi için "çıldırmış" olması gerekir diye düşünüyoruz Gün gelir Öztürk, kendisini savunmak için bu üç din mensubunun Kur'an'dan yüz çevirmediğini iddia eder mi
dersiniz?..
"Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve âhiret gününü inkâr ederse, geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur. "
Bu ayet, hiçbir istisna getirmeksizin -diğer hususlar yanında- kitaplara ve resullere -yani bunların tümüne- iman etmeyenin "geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş” olacağını açıkça söylerken Öztürk'ün "yeterlilik şartları" onları kurtarır mı acaba?
Kur'an'a göre "kurtuluşa erenler"in kimler olduğunu haber veren ayetlerden birisi de şöyledir:
"Ona (Peygamber'e) inanan, onu destekleyen, ona yardım eden , onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. "
Bir diğer deyişle, kimlerin cennete gideceği konusunu, Kur'an'ın ilgili bütün ayetlerini değerlendirmeye almadan, Öztürk'ün yaptığı gibi- sadece bir-iki ayetten hareketle sonuca bağlamak doğruysa, şöyle demek de doğrudur: "Haşr Sûresi 9. ayette kurtuluşa ermenin bir tek şartı zikredilmiştir: Nefsin cimriliğinden korunmak.
Bir önceki yazıda ele aldığımız hususla yakından ilgili olarak Öztürk'ün bir başka iddiası dikkatimizi çekiyor. Cevap Veriyorum adlı kitabında kendisine yöneltilen "insanlar sürekli cehennemde mi kalacak, yoksa cezasını çeken cennete mi gidecektir?" şeklindeki bir soruya şöyle karşılık veriyor:
"Her insan, takdir edilen cezasını çektikten sonra cennete gidecektir."
Hatırlayacağımız gibi, bundan önceki konunun başında, kimlerin cennete gideceği sorusuna Öztürk, "sadece Allah'a teslim olanlar" anlamında bir cevap vermişti. Oysa burada bütün sınırların ortadan kalktığını ve mü'min, kâfir, münafik, müşrik... herkesi içine alan mutlak bir ifade kullanıldığını görüyoruz.
Yüce Allah'ın pek çok Kur'an ayetinde ısrarla vurguladığı bir gerçeği görmezden gelen Öztürk, burada, Kur'an adına konuşan bir kimse olarak Allah'ın, peygamberlere bile vermediği bir yetkiyi kullanıyor ve istisnasız herkese bol keseden cennet vizesi dağıtıyor.
Bu öyle çarpık bir anlayış ki, bütün kutsal kitapların ikaz larını, bütün peygamberlerin mesajlarını, hatta dünya ve ahiret hayatının anlamını bütünüyle boşa çıkartıyor. Ve bu öyle bir cür'et ki, ağzını açtığında 1400 yıllık tarihi, bu zaman dilimi içinde yaşamış ulemayı ve verilmiş eserleri en ağır hakaretlerle kirletmekten çekinmiyor.
"Nankörlüğe sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar ateşin dostu olacaklardır. Onlar orada sürekli kalacaklardır."
"İş onların sandığı gibi değil. Kötülük ve çirkinlik kazanan, suçu kendisini kuşatmış olan kişiler, ateşin dostudurlar. Sürekli kalacaklardır orada." (Bakara Suresi, 81)
"Allah, iman sahiplerinin