Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern İran ve Afgan Öyküleri Antolojisi

Kolektif

Modern İran ve Afgan Öyküleri Antolojisi Sözleri ve Alıntıları

Modern İran ve Afgan Öyküleri Antolojisi sözleri ve alıntılarını, Modern İran ve Afgan Öyküleri Antolojisi kitap alıntılarını, Modern İran ve Afgan Öyküleri Antolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üzüntülü iseniz ve hayattan kaçıyorsanız, bunun sebebi kendinize diğerlerinden daha aşağı görmeniz, onlarda hüner bulunduğunu ve sizde kişilik bulunmadığını zannetmenizdir.
Sayfa 20
Bir yerde yalnızken insanın korkudan nasıl da yüksek sesle konuşup bağırdığını görmüşsündür. Bu kitapların hepsi yüksek sesle konuşmak, bu hikayelerin tümü bağırmaktır.
Sayfa 108 - Berehut, Baba MukaddemKitabı okudu
Reklam
Bana göre tan ağartısı öyle bir renktir ki, gönülde sevginin doğmasıyla parlayan dostluk sefası, sevgi ve vefa bahçesinin havasıdır. Başkalarının bedbahtlığına döktüğümüz saf gözyaşıdır. Yoksulların çaresizliğine çektiğimiz bir ahtır. Kendi ikbalimizle fakirlerin kara günlerini karşılaştırmaktan ileri gelen utanç güzelliğidir. Kendimizi unuttuğumuz ince nüktelerin serbestliğidir.
Sayfa 23 - İntihar, Muhammed-i HicâzîKitabı okudu
Acaba açık yada örtülü olarak kendi iyi yanlarından ve başkalarının kötülüklerinden söz açmayan biriyle yarım saat olsun sohbet ettiniz mi?
Birisi düşmanlık gütse, iyi geçinme silahıyla giderim onunla savaşa. Sanırım genç kalmamın tek sırrı burada.
Reklam
Üzüntülü iseniz ve hayattan kaçıyorsanız, bunun sebebi kendinizi diğerlerinden daha aşağı görmeniz, onlarda hüner bulunduğunu, siz de kişilik bulunmadığını zannetmenizdir. Başkalarını yaptıkları işlerde ne kadar cesaretli görürseniz, o kadar gevşer, mutsuz olursunuz. Düşüncenizdeki ümit zinciri gevşer.
Doğrudan doğruya bir işi üzerinize alıp da kendinizi hayatın mücadele meydanında yalnız bulduğunuz gün, uyuyan kuvvetiniz uyanacaktır.
zavallı (karınca) her girdaptan çıkılamayacağını bilmiyor. biz bildiğimiz halde, neden kimi zaman boşuna uğraşırız?
Reklam
Dünyanın zevki biriktirmekte değil, harcamakta. Gerçek zengin harcar, biriktirmez.
“Şeref ve haysiyetin de can korumak için var olan keskin kılıç gibi kendi göğsümüze sokulabileceğini üzülerek gördüm.” ...... ŞEREF/ MUHAMMED-İ HİCAZİ
Biz, memuriyetimiz sırasında gündüzlerimizi satmıştık. Geceleri de yorgunluktan vücudumuz halsiz kalıyordu. Artık içinde yaşadığımız şu şehirde nerelerin kimlere ait olduğunu, ne olup bittiğini bilecek zamanımız kalmıyordu.
ŞEREF "Komşu evden bir ağıttır koptu, anneleri ölmüştü.. Oğlan çalıştı, yetiştiremedi, bitkin düştü, zayıflıktan bayıldı. annesi de ilaçsızlıktan can vermişti. Ekmek paralarını çıkarmak için neden bu genç kızları bir işe sokmuyorsun, diyecek oldum. Yüzüme hayretle bakıp, bizim şerefimiz var. Bizim için ölmek, kadınların çalışmasından daha kolaydır, dedi. Şeref ve haysiyetin de can korumak için var olan keskin kılıç gibi kendi göğsümüze sokulabileceğini üzülerek gördüm. Yanılıyorsun, dedim. Şerefsizlik çalışmamaktır. Kimin şerefsiz olmasını istiyorsan, işten çıkar ve ona bedava ekmek ver. İşte o zaman şeref ve gayreti yitirecek, alçak ve haysiyetsiz olacaktır. Kulluk ve zavallılıktan başka hiçbir hale layık olmayacaktır. Bu sözleri kabul etmiyorum, dedi. Ama sizin hatırınız için ne derseniz yaparım. Kızların her biri bir işe başladı. Birkaç ay geçmeden gam ve ölüm canavarı, ümitsizlik içinde o viraneyi terk etti. Orası, güzel, ışıl ışıl, gülüş ve sevinç sıcaklığıyla dolu bir ev oldu."
Sayfa 53 - Muhammed-i HicaziKitabı okuyor
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.