Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Prens

Antonio Gramsci

Modern Prens Gönderileri

Modern Prens kitaplarını, Modern Prens sözleri ve alıntılarını, Modern Prens yazarlarını, Modern Prens yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dikkatten kaçırılmaması gereken bir başka öğe şudur: siyasal mücadelede egemen sınıfların mücadele yöntemlerini taklitçiliğe yeltenilmemelidir, yoksa kolay tuzaklara düşebilir. Günümüzdeki mücadelelerde bu olay çoğu kez gerçekleşmektedir.
Sayfa 113 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
İster ilerici, ister tutucu ve isterse ara görüngüler biçimlerinde olsun, sezarizm olgularında yeni tarihsel olayın bütününün «temeldeki» güçlerin dengesine bağlı olduğunu varsaymak bir yöntem hatası (sosyolojik mekaniksiciliğin bir görüntüsü) olacaktır. Temel sınıfların (değisik türden, toplumsal -ekonomik ve teknik-ekonomik) ana gruplarıyla [bunların] hegemonya etkisine bağımlı kılınan ya da [bunlarca] yönetilen yardımcı güçler arasında oluşan karşılıklı ilişkileri de ayırt etmek gerekecektir.
Sayfa 107 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Reklam
İlerici bir sezarizm olabileceği gibi gerici bir sezarizm de olabilir: sezarizmin her biçiminin tam anlamı, son çözümlemede, sosyolojik bir şemadan değil de somut tarihten hareketle ortaya konulabilir. Başarı bazı karşılıklı ödün ve sınırlamalarla tadil edilmiş olsa da, karışımı ilerici gücün başarısına yardım ettiği takdirde, sezarizm ilericidir; karışımı gerici gücün başarısına yardımcı olduğu takdirde, sezarizm gericidir. (…) Sezar ve I. Napoleon ilerici sezarizmin örnekleridir. III. Napoleon ve Bismarck gerici sezarizmin örnekleridir.
Sayfa 103 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Sezarizmin, içinde mücadelede bulunan güçlerin yıkım halinde dengeye geldiği, mücadelelerin devamı halinde sonuçta karşılıklı yok olmadan kaçınamayacakları için iki tarafın da birbiriyle dengeye geldiği bir durumu dile getirdiği söylenebilir.
Sayfa 102 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
(…) ulusal bağımsızlığına kavuşmak isteyen bir ulusun üzerinde bir Devletin askeri, baskı ilişkisidir, İlişki, salt askeri değildir, siyasal- askeridir: gerçekten, baskı altında tutulan halkın toplumsal dağınıklığı ve çoğunluğunun pasifliği gözönüne alınmadan bu gibi baskılar açıklanamaz; üstelik bağımsızliğa salt askeri güçlerle değil, askeri ve siyasal- askeri güçlerle kavuşulur. Gerçekten baskı altında tutulan ulus, bağımsızlık savaşına başlamak için, sözcüğüin dar ve teknik anlamıyla, bir ordu örgütlemek için hegemonya sahibi Devletten izin beklemeye kalkışırsa çok bekler (olabilir ki, hegemonya sahibi Devlet baskısı altında tuttuğu ulusa öz ordusunu kurması için izin versin: ancak bu, kavganın büyük bir bölümünün yapıldığı ve siyasal- askeri alanda zafer kazanıldığı anlamına gelir. Öyleyse, baskı altındaki ulus, başlangıçta hegemonya sahibi askeri güce karşı yalnızca siyasal-askeri bir güç çıkaracaktır.
Sayfa 85 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Belirli bir dönemin tarihinde işleyen güçlerin doğru çözümlenmesi ve bunların ilişkilerinin belirlenmesi için gereken, yapı ve üstyapı ilişkileri sorununun tam olarak konulmasıdır. İki ilkenin ışığında yürümek gereklidir: 1) hiçbir toplum, çözümleri gerekli ve yeterli koşulları ya da hiç olmazsa görünme ya da gelişme durumunda olmayan problemler yüklenmez; 2) hiçbir toplum, ilişkilerinin kapsadığı bütün yaşam biçimlerini tüketmeden dağılamaz ve onun yerine başkası geçemez.
Sayfa 77 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Reklam
Uluslararası ilişkiler (mantıksal olarak) temel toplumsal ilişkilerden önce mi gelirler yoksa bunları mi izlerler? Şüphesiz izlerler. Yapıdaki her organik yenilik, teknik ve askerî yönüyle, uluslararası alanda mutlak ve göreli ilişkileri organik olarak değiştirir.
Sayfa 76 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Machiavelli hiç bir zaman gerçeği bizzat değiştirmeyi düşündüğünü ya da buna niyeti olduğunu söylemez, tersine yalnızca tarihsel güçlerin etkili olabilmek için nasıl davranmaları gerektiğini somut olarak gösterdiğini söyler.
Sayfa 74 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Geliştiğine inanılan o belirli gücü temel alıp, zafere ulaşması için onu güçlendirerek, gerçekten var olan ve işleyen güçlerin yeni bir dengesini oluşturmak için iradeyi uygulamaya koymak her zaman için fiilî gerçeklik bağlamında hareket etmektir : ama bu hareket, bu gerçekliğe hakim olmak, onu aşmak (ya da ona katkıda bulunmak) içindir. «Olması gereken» bu durumda somutluktur, hatta gerçeğin biricik gerçekçi ve tarihsici yorumudur, sadece edim durumunda tarih ve felsefedir, yalnızca politikadır.
Sayfa 72 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Siyasetteki siyasetçi bir yaratıcıdır, bir harekete getirendir, ama ne hiç yoktan yaratır ne de kendi özlem ve düşlerinin bulanık boşluğunda hareket eder. Fiilî gerçekliğe dayanır.
Sayfa 72 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.