Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Prens

Antonio Gramsci

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Siyaset ve tarih biliminde praxis felsefesinin gündeme getirdiği temel yenilik, sabit, değişmez (doğaldır ki bu kavram, dinsel düşünce ve aşkınlıktan türemiştir) ve soyut bir «insan doğası» olmadığının; tersine insan doğasının, tarihsel olarak belirlenmiş, yani, belirli sınırlar içinde, filoloji ve eleştirinin yöntemleriyle soruşturulabilecek, toplumsal ilişkilerin bütünü olduğunun kanıtıdır.
Sayfa 13 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Siyasetteki siyasetçi bir yaratıcıdır, bir harekete getirendir, ama ne hiç yoktan yaratır ne de kendi özlem ve düşlerinin bulanık boşluğunda hareket eder. Fiilî gerçekliğe dayanır.
Sayfa 72 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Reklam
Bilinçlerde Prens, tanrıların ya da koşulsuz buyruğun (kategorik emperatif) yerini alır, çağdaş bir laikliğin ve yaşam ile alışkanlıklara ilişkin bağların hepsinin tam [anlamıyla] laikleşmesinin temeli olur.
Sayfa 12 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Modern Prens entelektüel ve moral bir reformun ilâncisi ve örgütleyicisi olacaktır ve olmadan edemeyecektir.
Sayfa 12 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Bir praxis felsefesinde ayrım belli ki mutlak tinin momentleri arasında olmayacak, tersine üst yapının düzeyleri arasında olacaktır ve bu durumda sorun, belirli (bir] üstyapısal düzey anlamında siyasal faaliyetin (ve ona denk düşen bilimin) diyalektik konumunu belirleme sorunu olacaktır. Bir ilk saptama ve yaklaşım olarak denilebilir ki, siyasal faaliyet gerçekten ilk moment ya da ilk düzeydir; üst yapının yalnızca iradî, tam açıklığa kavuşmamış ve sade [bir biçinde] dile gelişinin hålà dolayımsız evrede bulunmasıdır.
Sayfa 19 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Gerçekleştirilecek bir programın ancak “öngörenin” kafasında oluşmasıdır ki onun (bu programın) esaslı öğeleri ile yetinmesini olanaklı kılar.
Sayfa 71 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Reklam
Friedrich Engels
«Tarihin maddeci anlayışına göre tarihteki belirleyici moment önünde sonunda gerçek yaşamın üretimi ve yeniden üretimiyle ilintilidir. Ne Marx ne de ben bundan öteye bir şey ileri sürmedik. Bu durumda biri kalkar ve bu ifadeyi ekonomik momentin tek belirleyici olduğu biçimine saptırarak sokarsa, ifadeyi anlamsız, soyut ve saçma hale getirmiş olur».
Sayfa 59 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.