Mostar Dergisi - Sayı 182 Sözleri ve Alıntıları
Mostar Dergisi - Sayı 182 sözleri ve alıntılarını, Mostar Dergisi - Sayı 182 kitap alıntılarını, Mostar Dergisi - Sayı 182 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nasihatin, tavsiyenin, aklı selime davetin para etmediği, daha doğrusu her şeyin para ile ölçüldüğü dipsiz bir kuyu çağındayız.
Sayfa 49Kitabı okudu
"Cihân tamirine olmasa mimar
Yapılmaz yalnız taş ile duvar."
Sayfa 3Kitabı okudu
Gözlerim doluyor, kendime acıyorum. Sevgi yoksunu olduğuma ve her defasında yanlış kapılara sığındığıma. Her defasında hüsrana uğrarken yalnız kalışıma, sığınacak tek bir omuz bulamayışıma.
Sayfa 62Kitabı okudu
Batı medeniyetinin omurgasında "benlik" ön planda olduğundan Batılılar bir başka medeniyete ya da benliği dışındaki her insana "kendisi için imkan" şeklinde bakar. Dolayısıyla insana, topluma verdiği değer, sadece kendi benliği ve kendi menfaati için önemlidir.
Sayfa 11Kitabı okudu
Teslim olmak, bir şeye, bir şeyin hakikatine vukûfiyet kesbettikten sonra gerçekleşir.
Özellikle sanayi devrimi‘nden sonra sermaye birikimlerine ihtiyaç artmış, vakıflar faizsiz finans sağlamak üzere önemli roller üstlenmişlerdir. Vakıfların bu rolü aynı zamanda tefeciliği de önleyici bir tedbir olmuştur.
Sayfa 27Kitabı okudu
Kendin ol, hayatını yaşa, tadını çıkar gibi narsist telkinlere inat
“Bende olmasın sende olsun.” ya da
“Ömrüm günüm senin olsun.”
fedakârlığıdır yaşatmak.
Yaşamak ve yaşatmak
(Yaşamak ve Yaşatmak)
Aralarında sadece bir harf fark olmasına rağmen bulunduğumuz yeri, birisi bataklığa diğeri ise Gülistana çevirecek kadar bambaşkadır aslında. Biri damla olup kaybolmaya mahkum ederken diğeri deryalara dalmayı öğretir. Biri batı felsefesinin, insanına ve toplumuna telkin ettiği şefkat ve merhametten yoksun, ben nesli üreten yaşam tarzı iken diğeri yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmeyi, onlara ikram etmeyi, dertlerine kulak vermeyi öğütleyen mutasavvıfların hayata bakışı.
Kendin ol, hayatını yaşa, tadını çıkar gibi narsist telkinlere inat, “bende olmasın sende olsun” ya da “Ömrüm günüm senin olsun” fedakarlığıdır yaşatmak.
Sayfa 37 - Mehmet HatipoğluKitabı okudu
Vakıflar bizi hangi hakikate vakıf kılmalı?
...Halbuki vakfetmek tarzındaki infak da Kur'ân-ı Kerim'de beyan buyrulduğu üzere "karşılığını kat kat ödeyeceği" vaadine istinaden, manen kâr etmek için Allah Teâlâ'ya verilen karz-ı hasen, yani bir "güzel borç"tur
Ancak ben sana insan dersem , insan olabilirsin !
.
İspanyollar Amerika’ya ayak bastıklarında uzun süre yerlilerin insan olup olmadığını tartışırlar.
Bu tartışma elli yıl kadar sonra Papa’nın yerlileri insan olarak kabul eden “lütfuyla” son bulur.