Muhafazakar kesimin parayla tanışması bireysel yaşamlarında 'kendine has' bir burjuvalık oluşturmalarına neden olduğunda, siyasi ve düşünsel mekanizmalarında da 'kendine has' bir burjuvalık anlayışı ortaya çıkardı. Bu kitapta, bir yandan muhafazakar yaşam tarzındaki değişimin nedenleri incelenirken, diğer taraftan değişimin "inancı ve inandığı gibi yaşama" ilkesini nasıl tahrip ettiğinin fotoğrafı çekilmektedir.
"İkinci bir kıyafet devrimi yaşandı ama kimse farkında değil! ", "Umre ziyareti mi, defile mi, yoksa tatil mi?", "Gucci çantan yoksa sen bizim sınıfımızdan olamazsın, o halde sınıfta kaldın!", "Sakalımızı kısaltalım, imaj yapalım!", "Hanımlar meydanda, erkekler siyasetin en tepelerinde!" "Herkes ölçüleri nispetinde muhafazakardır!" gibi başlıklarla 'imkanları genişledikçe insanları da genişleyen' bir kitlenin hikayesidir bu. Ve bu nedenledir ki, yolunun üstündeki her şeyi değiştiren tek kavram burjuvazidir.
Türkiyeli dindarların ekonomik, siyasi ve entelektüel birikimlerini oluşturduklarında `nasıl değiştikleri' ya da 'değiştirildiklerini' sebep-sonuç ilişkileriyle açıklayan bu kitap `sınıf atlamış dindarların' son çeyrek asrının panaromik bir özetini sunuyor.
Dindar ve muhafazakar insanlar için 'samimi ve içten bir ayna' görevi görmesi için hazırlanan bu kitap, umarız bu amaca hizmet eder.
