Bir şeyi bilmek; “bilirim”demekle değil, o şeye değgin durumları, bu durumların ayrıntılarını bir bir açıklamakla olur. Muhammed’in “Allah her şeyi bilir”demesi Allah’ın bilgilerin kaynağını açıklamasıdır.
Musa’nın tanrısı Yehova şöyle diyor: Saman, değnek ve yük eşek içindir; emek, öğüt ve çalışma köle için. Köleyi, yapabileceği işe sür. Boyun eğmezse zincire vur... ” (Vaiz:23, 24-28)
Göz kapaklarını boyamak için Mısırlılar Malaşit denilen bir taş kullanıyorlardı. Yeşil renk, güneşin parlaklığından gözleri korur, taştaki bakır karbonat, sineklerin yaydığı mikroplara karşı iyi geliyordu. Mısırlılar bu etkileri gizsel buluyordu!
Allah yeniden diriltecek diye veresiye umut verenler, yoksulları daha da yoksul yapmak için çabalar... Bu da “diktatör rejim”leri ancak yağlayıp yoğurtlar! “Diktatörler”in ekmeğine yağ sürer! Mademki “hayat bir aldatma metaı” imiş, öyleyse varsıllar mallarından neden vazgeçmiyorlar! Görüyor musunuz oynanan katakulliyi? Yoksula vazgeçiş buyruluyor, varsıla da “nimetlerden” yararlanma! Sevsinler! Üstelik bu “Alicengiz oyunu” tanrı adına oynatılıyor! Oynatanlar kim? Kur’an deyicisi ve onun yandaşları!