Muhit - Sayı 40 (Nisan 2023)
Muhit DergiMuhit - Sayı 40 (Nisan 2023) Gönderileri
Muhit - Sayı 40 (Nisan 2023) kitaplarını, Muhit - Sayı 40 (Nisan 2023) sözleri ve alıntılarını, Muhit - Sayı 40 (Nisan 2023) yazarlarını, Muhit - Sayı 40 (Nisan 2023) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne zaman bir Neşet Ertaş türküsüne denk gelsem ürperiyorum. O seste, o tınıda, o bazen dört beş dakikayı bulan saz girişinde bir yürek yangınıyla karşılaşıyor ya insan, olduğu yerde kalakalıyor öyle. Çok garip bir his. Hani gönül gözü diye bir tabir vardır, Neşet Ertaş türkülerinde aynı zamanda gönül kulağı diye bir eşsiz nimetin de farkına varıyor insan. Bağrı yanık ve ciğerden, yürekten gelen o ses bir çift kanada dönüşüyor hemen. Uçuyorsun ama yerde. Gökte uçmak kolay, zor olan yerde uçmak. Özellikle bu çağda. Sahi "Bize rahmet yerden yağar" mı demişti Hazreti Yunus?
Ve hatta Habil de ben, Kabil de benim. Öyle değil mi?
İnanmak ve sevgi için muhakkak bilmek, muhakkak anlamak gerekmez. Burada aklı ve makuliyeti aşan başka bir hal vardır.
Anladım ki bazı sabahlara uyanmak istemezmiş insan. Bazı sabahların sunduğunu insan kaldıramazmış meğer. Ama o sabaha uyanmışsan yola düşmekten başkaca çaren olmadığını da yine o sabah üzerine bir elbise gibi giydirirmiş meğer.
Sadece aşkın değil, aklın da açtığı yaralar vardır. Aşkın açtığı yaraları yine aynı yarayla tedavi ederiz. Çünkü merhemini yine kendi içinde taşıyan bir yaradır aşk.
Sevmek, ona zarar gelme ihtimalini ortadan kaldırmak değil mi? Başka türlü bencillik olur, seviyorum demenin binbir hâli.