Kuran İlimleri

Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an

İmam Suyuti
Elinizdeki şekliyle özetlenen kitap, Kur'an hakkında özel araştırmalar yapanların yanısıra Kur'an'ı tanımak, anlamak isteyen herkese de bu imkanı sağlayacak niteliktedir. İtkan'ın bu muhtasarı (özeti) Kur'an ilimlerinin tümünü kapsadığı gibi, konuyla ilgili geniş araştırma yapmak isteyenlere yardımcı olacak kitabiyat listesi de eklenerek daha faydalı hale getirilmiştir.
Türler:
Kitabın Konusu:
193 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

193 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Kur'an-ı Kerim'i anlamak isteyen herkesin, Tevsir öğrenmesi şarttır.. İmam Suyuti 'nin bu eseri Kur'an ilimleriyle uğraşan ve Kur'an'ı Kerim'e nüfuz etmek isteyen her kesimden insanın istifade edebileceği bir şekil almış. Tavsiye ederim.
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'anİmam Suyuti · Ravza Yayınları · 199344 okunma
193 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
El-İtkân gibi derin ve geniş çaplı bir kitabı, bu şekilde sadeleştirmek; Ve bunu Türkçemize Çevirmeye vesile olmak büyük takdiri hak ediyor benim gözümde. Kitabın içeriği, Çoğunlukla Tefsir Üzerine. Ve "Kur'an'ı nasıl anlamamız, Neye dayanmamaız, Nasıl Okumamız, Ne İçin Okumamız, Nasıl Korumamız" gibi konulara değiniyor. Bunu yaparken de en anlaşılabilir üslubu yakalamaya gayret gösterilmiş. Böylesi eserleri değerlendirmek haddime değil ama okuyuculara ve meraklısına yönelik bilgiler vermeyi Seviyorum... Kitap, Bu Konu Hakkında "Başlangıç" olarak, Tefsir İlminde Önemli kısımları anlatıyor. En iyi şekilde İstifade etmek umudu ile, Şimdiden İyi Okumalar...
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'anİmam Suyuti · Ravza Yayınları · 199344 okunma
193 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kur-an ilimlerine dair "muhtasar" densede geniş bir bilgi birikimine sahip bir eser. Bildiğimiz bilmediğimiz pek çok konuyu incelemiş alimlerin fikirlerine yer verilmiş. Mezhepler arasındaki farklılıkların sebebini daha iyi anlıyorsunuz bu eserden sonra. Bu konuda ilminiz varsa tek başına sizi çok güzel donatır. Ama benim gibi eksiği olanlar için yeterli değil. Hatta bu kitaptan önce keşke daha basit bir kitap okusaydım da daha iyi anlasaydım diye düşündüm. Bazı yerlerinde örneğin ayet sonları fasıla mıdır kafiye midir bahsinde ay buna da mı kafa yordunuz diye düşünmeden edemedim. Neticede faideli ama en az iki üç defa daha okumam gereken bir eserdi.
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'anİmam Suyuti · Ravza Yayınları · 199344 okunma
193 syf.
7/10 puan verdi
İtkan malum bir kitap Ömer Kara hocamızın tercümesiyle Yayın hayatına kazandırılmış Bu tür çalışmaların artamış olması arzularım içerisindedir.
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'anİmam Suyuti · Ravza Yayınları · 199344 okunma
193 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
"Bir takım insanlar gelecek, Kur’ân'ın müteşabihleri hususunda sizinle mücadele edecekler. O halde onların yakasına Sünnetler ile sarılın. Sünnetleri bilenler Allâh'ın Kitabını en iyi bilenlerdir" Darimî Mukaddime, Suyûtî El-İtkan
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an
Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'anİmam Suyuti · Ravza Yayınları · 199344 okunma

Yazar Hakkında

İmam Suyuti
İmam SuyutiYazar · 33 kitap
Celaleddin Alsu'l Fazl Abdurrahman b. Kemaleddin Ebu Bekr B Muhammed el - Huzayri Suyuti şafii. Mısır ve Suriye'de hüküm süren Memlükler devletinin son zamanlarında Kahire'de yetişen ve Arap dilinde en fazla eser veren müelliflerden biri belki de birincisidir. Suyuti 1. Recep 849 (3 teşrin evvel 1445) de Kahire'de doğmuştur. Ebul-Fazi künyesini ona babasının dostlarından İzzeddin Ahmet b. İbrahim vermiştir. Suyüti, 9 batınlık şeceresini tesbit etmiştir. Bizzat kaleme aldığı hal tercümesini de ihtiva eden Hüsnül - Muhazara'da atalarını birer birer sayar. Ona göre bu aile, menşei bakımından şarktan gelme olup, evvela Bağdad'ın şark taraflarında bulunan Hüzayriya mahallesine yerleşmiş, sonraları en az müelliften 9 batın önce Mısır'a göç ederek Asyut kasabasını vatan edinmiştir. Ataları arasında en eskisi şeyh Hümamüddinel-Huzayri olup, bu zat da mühim bir mutassavvıf idi. Diğerleri de çağlarında sayılır kimselerdi. Nitekim bunlardan biri emir Şeyhu'nun zamanında tacirlik ederek Asyut'da bir medrese kurmuştur. Babası Kemaleddin Ebu Zerk şafii fakihlerindendi. Bu zat Suyud'da doğmuş, orada kadılık etmiş ve daha sonra da Kahire'de yerleşmiştir. Babasının hayat ve şahsiyetini Husnul-Mühazara fi Ahbar Mısır ve'l-Kahire adlı kitabında anlatır. Müellifin belirttiğine göre, babası zamanın değerli ulemasından çeşitli İslami ilimle, tahsil etmiş ve meslektaşları arasında temayüz etmiş bir zattı. Babasının hocaları arasında İbn Hacarel-Askalani, Muhamme del clani, İzzeddin el- Kudsi gibi şahsiyetler vardı. Senelerce fetvalar ve dersler vermekle meşgul olan Kemaleddin Ebu Bekr, özel olarak Şeyhuni camiinde okuduğu hutbeleriyle meşhur olmuştur. Hüsnül Muhazara'ya göre 8 yaşına basmadan Kur'an-ı hıfzetmiş bundan sonra İbn Dakikilid'in " Umda" sini Navavi'nin Minhacül -Fıkh'i Bayzavi'nin Minhacül - Usul'ünü ve İbn Malik'in elfiyesini ezberlemiş, bunun üzerine 864 (1460) senesinden itibaren ilim ile meşgul olmaya başlamış, bazı alimlerden fıkıh ve nahiv ilimlerini okumuş, nihayet Şeyh Şihab Uddin Sarmasahi'den faraiz öğrenmiş ve 866 senesi başında Arapça okutmak için icazet almıştır. Suyttti, henüz 17 yaşında iken 866 (1462) da eseri olan " Şarh Lül - İstiaza va'il basmali'yi kaleme alarak Bulkiniye sundu ve o da eserin başına bir takriz yazdı. Suyuti bu zatın vefatına kadar ondan fıkıh öğrenmekte devam ve sonra onun, kendine icazet veren oğlunun derslerini takip etmiş ayrıca devrin daha bir çok şöhretli alimlerinden de faydalanmıştır. Suyuti, önce tefsir, hadis ve fıkıh başta olmak üzere dini ilimleri öğrenmek için gerekli olan nahiv, maani, bedi ve beyan v.s. gibi alet ilimlerini öğrenmiş, sonra da esas ilim mevzularında geniş bir vukuf ve selahiyet elde etmiştir. O, kuvvetli bir hafızaya da sahipti. Nitekim, İbnül - İmad, onun ifadesine dayanarak iki yüz bin hadis ezberlemiş olduğunu kaydetmektedir. Suyuti, hesap ilmi hariç, muhtelif ilimlerdeki selahiyetinden mağrurane bir ifade ile bahseder. Suyuti daha gençliğinde iken bir çok seyahat yapmış, bu arada Şam, Hicaz, Yemen, Hind, Magrib ve Takrur ( Sudan )'a gitmiştir. Hicaz seyahati esnasında bir sene Mekke'de kalmıştır. Ayrıca Mısır'ın Dimyat, Fayyum ve İskendiyer gibi yerlerini de ziyaret etmiştir. Suyuti, tedris vazifesine, ilk defa üstadı Bulkini'nin delaleti ile şeval 870 (Mayıs 1466) tarihinde Cami Us - Sayhuni de fıkıh tedrisiyle başlamıştır. Kısa bir müddet sonra şöhreti muhitinde yayılmış ve derslerini bazı müderrisler bile takip etmiştir. Ayrıca Tolunlular camiinde fetva vermeğe ve hadis imlasına başlayan büyük insan (1467) Suyuti'nin hizmetlerine, 1472 yılında Emir İnal Aşkarin yardımı ile Hanukalu Şayhuhiye de hadis tedrisi vazifesi de ilave olunmuş ve yeri hala Kahire'de Babul- Karafa'da bulunan Şam naibi Barkukuk türbesinin şeyhliğine de bu sıralarda getirilmiştir. Suyuti, 891 (1486) tarihinde halife el - Mütevekkil Ala'1lah'ın emri ile o zamanlar Kahire'nin en büyük ve evkafça en geniş hanı-kahı olan Baybarsiye şeyhliğine geçmiştir. Uzun bir müddet, taa Kaytbay ( ölm. 1495 ) zamanının sonlarına kadar, bu hankah şeyhliğinin sağladığı imkanlar sayesinde refah içinde yaşadığı gibi bir çok eserlerini rahatça yazmak için de vakit bulmuştur. Bununla beraber bu vazifesini kıskananlar da olmuştur. Bu arada kendisinin de bazı hadiselere sebebiyet verdiği görülmektedir. Nitekim bir defasında Kaytbay'in huzuruna teamül hilafına taylasan ile girmiş olması ( 1495 ), sultanın kızmasına sebep olmuştur. Al, Ahadis al hisan fi fazl al-taylasan unvanlı risalesi bu hareketinin müdafaası zımnındadır. Bu hadisten sonra sultanı ziyaretten imtina etmiş, hatta alim -lerin sultanları ziyarette bulunmamalarını sünnet olarak ileri sürmüş ve bu mevzuda n Ma ravahu'l asatin fi ademil babyielel salatin " unvanlı bir risalede yazmıştır. Bununla beraber Kaytbayın vefatına kadar Baybarsiya'da vazifesinde bırakılmıştır. Zikredilen hadiselere Sultan Muhammed b. Kaytbay nezdinde aleyhinde ki faaliyetlerini artırmışlardır. Bunu sezen Suyuti, halife Mutavakkil Ala'llah ile olan münasebetlerini sıklaştırarak, ondan kendisini bütün Mısır, Şam ve komşu İslam memleketleri kadılıklarının derecesinde bir mevkie tayin etmesini istedi. Halifenin, azıl ve nasip hususunda suyütiye selahiyet tanıyarak mühim bir vakfiyeyi tevcih ettiği duyulunca kadılar ve bir kısım halk arasında hoşnutsuzluk uyandırdı.. Bu durum Suyuti'nin o vazifeden vazgeçinceye kadar devam etti. Bunu Suyuti'nin hayatında bazı talihsizlikler takip etti. 1497 de muhakeme olundu. Neticede Baybarsiya meşihatinden azledildi. Bu hal üzere Suyuti'nin onlara olan güveni tamamıyla sarsılmıştı. Kahire'de, Nil nehri ortasında ki adacıklardan biri olan al Ravza'da ki evine çekildi. Tam bir inziva hayatı içinde yaşadı. Gazaba Uğramak Korkusu İçindeydi! O günlerde Tahir El-Zama İla Yavmil-Kıyame isimli bir risaleyi de telif etmiştir. Tumanbay 1500 yılında Sultan olunca, Suyuti gizlenmek mecburiyetini hissetti. Gazaba uğramak korkusuydu bu gizlenmenin nedeni. Ama aynı yılın sonlarında Kanşuh Al-Cavri'nin sultanlığa geçmesiyle sona erdi bu korkusu. Ancak onun için artık Faal hayata dönmek mevzu bahis değildi. Bazı kerametleri, keşifleri Tayy-i zaman ve mekanda bulunduğu hakkında ki, velilik rivayetleri ile Osmanlıların Mısır'ı istila edecekleri yolunda ki sezişlerinin bu günlerin meyveleri olması mümkündür. Sultan Gavri, kendisine yeni vazifeler teklif ettiği zaman kabul etmediği gibi, onun gönderdiği 1.000 dinarı red ile hediye ettiği köleyi de azad eylediği söylenir. Suyuti bir süre böyle yaşadı. Ancak okumak ve yazmaktan geri durmuyordu. Sonra ara sıra da olsa, davet üzerine Sultanın meclisine gittiği oluyordu. Bununla beraber artık çökmüş ve yaşı da altmışı bulmuştu. Bu sırada hastalandı ve ıstıraplı bir devreyi rnütaakip 19 cemaziyelevvel 911 (18 teşrini evvel, 1505) cuma sabahı vefat etti ve Kahire'de Babul -Karaf'a dışında defnolundu. Kabri üzerine bir türbe yapılmış ve mezarına ahşap bir sanduka işlenmiştir. Türbesi uzun müddet bazı alimler ve emirlerin ziyaretgahı olmuştur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.