Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an kitaplarını, Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an sözleri ve alıntılarını, Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an yazarlarını, Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ebu Hureyre, Rasûlullah'ın şöyle dediğini rivayet eder: "Kur'ân, şu beş esas üzere nazil olmuştur: Helal, haram, muhkem, muteşabih ve emsal. Helalleri işleyin, haramlardan sakının, muhkeme tabi olun, müteşâbihe iman edin, emsalden ise ibret alın.
İ'câz ifade edilmek istenen mananın fazla kelime kullanmadan verilmesi, başka bir ifade ile az kelime ile çok şey ifade edilmesidir.
İtnab ise maksudu çok kelime ile ifade etmektir.
Kur'ân'a karşı koyma hususunda inatlaşanlar; peygamberin ümmi olduğunu, yanında Kur'ân'ı imla ettiren veya yazdıran biri bulunmadığını bilmelerine rağmen Kur'ân'a, manzum zannederek "şiir", benzerini getirmede aciz kaldıklarında "sihir" cehaletlerinden dolayı da "eskilerin masalları" derlerdi.
Aralarında bir çok fesahat ve belagat ehli bulunmasına rağmen hiçbiri, bütün bu meydan oku malara cevap verememiş, Kur'ân'ın benzerini getirmekten aciz kalmışlardır.
Nesh : Ayetler arasında tenakuz görülüp, bunların arası cem edilmesi mümkün olmadığında takip edilecek yol, ayetlerin nuzul sırasına bakıp, sonradan inen ayeti öncekine tercih etmektir ki buna nesh adı verilir.
Nasih: Şayet ayetlerin nuzûl sırası bilinmez, icma da bu iki ayetten biriyle ameli gerektirirse, ameline icma edilen ayetin "nâsih" olduğuna hükmedilir.
Netice olarak Kur'ân'da birbiriyle çelişir görünen ayetlerin telifinde bu iki metoda başvurulur.
Kur'ân'ın tamamının muhkem olduğunu belirten ayetten murad; Kur'ân'ın eksikliğinin bulunmaması, onda ihtilafın olmaması ve her yönüyle mükemmel olmasıdır. Kur'ân'ın tamamının müteşâbih olduğuna belirten ayetten maksat ise, Allah'ın kelamı olması, şüphe götürmemesi ve i'câzında eşsiz olması bakımından ayetlerin birbirine benzemesidir.
Kur'an İlimlerinin üç temel konusu vardır.
Tevhid, Tezkir, Ahkam.
1-Tevhid: Varlıklara ait bilgi lerle Allah'ın isim, sıfat ve fiilleri ile ilgili bilgilerdir.
2-Tezkir: va'd-Vaid, cennet-cehennem, zahir-batın temizlenmesi ile ilgili bilgilerdir.
3-Ahkam ise bütün mükellefiyetler, emir nehiy ve menduplar, bir de faydalı ve zararlı şeylerin açıklanmasıdır.
Kur'anın dilinin, Arapça; ifadelerinin sadece muhkem değil mücmel, muğlak, müphem, müteşabih; metninin, edebî özellik ve güzelliklerle, lügavi inceliklerle dolu Arap dilinin bir şaheseri olması, muhatabının ise sadece Araplar değil farklı ırk ve dillerden tüm insanlar olması ayrıca bunların zeka, kabiliyet, anlayış, bilgi, kültür seviyelerinin farklı olması, Kur'anın yalnız başına anlaşılmasının güç olduğunu ve de tefsirinin zaruriliğini ortaya koymaktadır.
İbnu Salah (rahimehullah) şöyle demiştir:
Kur'ân okumak Allah'ın insana bir lütfudur. Meleklere bu verilmemiştir, Onlar Kur'ân'ı insanlardan duymak için can atarlar.
Ayetlerin Mekki ve Medeni olduğunu bilmenin semai ve kıyası olmak üzere iki yolu vardır. Semai yol: Ayetlerin Mekki veya Medeni olduğuna dair haberin bize ulaşmasıdır.
Kıyasi yol ise kendisinde , ya eyyuhen nas ve kale kelimelerini, Bakara, Ali İmran, Ra'd sürelerinin dışında evvelinde Mukatta harflerini, Bakara haricinde içinde Şeytan ve Adem kıssalarını, geçmiş ümmet ve nebilerin hayat hikayelerini ihtiva eden her süre Mekkidir.3İçerisinde emir, nehiy ve hadlerin ayrıca Ankebut süresinin dışında münafıkların zikri geçen her süre ise Medenidir.4