Teknoloji çağıyla dünyaya hükmettiğini, her şeyi kendi emrine alıp, nesneleştirip kullandığını zanneden modern insan en çok nesneleşenin kendi olduğunu henüz hâlâ yeterince körleşmemişse ancak sanat eserinde fark edebilir.
Kimse renkler hakkında körlerle konuşamaz. Fakat körlükten daha kötü olan gözlerin kamaşmış olmasıdır. O görüyor olduğunu ve yegâne mümkün olan şekilde görüyor olduğunu zanneder, oysaki bu zan onun tüm görüşüne mani olur.
Bugün hepimiz teknolojiye esir ve mahkumuz.
Heidegger bunun sebebini teknolojiyle gerçek ilişkimizi bilmiyor oluşumuza bağlar. Bu ilişkiyi bilmek kendimizi teknolojinin özüne açmayı ihtiva ve iktiza eder. Bu da "teknoloji ile teknolojinin özünün aynı olmadığını" tam olarak bilmeyi icap eder.