Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mühürlenmiş Zaman

Andrey Tarkovski

Mühürlenmiş Zaman Gönderileri

Mühürlenmiş Zaman kitaplarını, Mühürlenmiş Zaman sözleri ve alıntılarını, Mühürlenmiş Zaman yazarlarını, Mühürlenmiş Zaman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarkovski'ye göre sinemaya neden gidilir?
Bana kalırsa normal koşullarda sinemaya giden bir insan, oraya zaman için gider: yitirdiği zaman, kaçırdığı zaman, ya da henüz hiç yanına bile yaklaşamadığı zaman. Hayata dair deneyimlerini zenginleştirmeye gider, zira sinema, hiçbir sanatın yapamayacağı ölçüde insanın olgusal, pratik deneyimlerini genişletir, zenginleştirir ve yoğunlaştırır; üstelik basit bir zenginleştirme de değildir. Bu deneyimleri uzatır da, hem de esaslı bir şekilde. Sinemanın gerçek gücü buradadır, yoksa ne 'yıldızlar'ı, ne ele aldığı konuları, ne de eğlence özelliğiyle güçlüdür sinema. Gerçek sinemada seyirci, seyirci olmaktan ziyade tanıktır.
Sanat uzmanları ya da eleştirmenler edebiyat, müzik ya da resimde zaman'ın nasıl ele alındığı üzerine tartışırlarken, zamanın tespiti yöntemlerinden söz ederler. ... Zamanı geri çeviremezsin derler. Bu bir tek, geçmiş geri getirilemez anlamında doğrudur. İyi de, şu geçmiş denen şey özünde neyin nesidir? Geçip gitmiş olan şey mi? O zaman, 'geçip gitmiş' ne demektir, özellikle de geçen her anın, gelgeç olmayan şimdiki zamanın gerçekliğini herkes geçmişte buluyorken? Geçmiş bir anlamda şimdiden daha gerçek, en azından daha durağan, daha kararlıdır. Şimdiki zaman parmaklarımızın arasından akan kumlar gibi kayar gider ve önemli, ele gelir ağırlığı ancak anılarda kazanır.
Reklam
Zamanın mührü
Ovçinnikov, Japonya anılarının bir yerinde şöyle der: Burada her şeyin özünün zamanla kendiliğinden ortaya çıkacağına inanılıyor; bu yüzden de Japonlar ayrı ayrı her yaşın izlerini tam bir büyülenmişlikle, hayranlıkla karşılıyorlar. Yaşlı bir ağacın koyulaşmış rengi, bir taşın yosun bağlaması, hatta üzerine dokunan pek çok elin izlerini taşıyan bir resimdeki yıpranmışlık onlara müthiş çekici geliyor. Uzak zamanların bu izlerini Japonlar 'pas' anlamına gelen 'saba' sözcüğüyle karşılıyorlar. Saba: hakiki pas... geçmiş zamanların güzelliği, zamanın mührü.
Yaşadığımız zaman, ruhlarımıza zaman içinde kazandığımız değişik deneyimler olarak yerleşir.
Zamanı geri çeviremezsin derler. Bu bir tek, geçmiş geri getirilemez anlamında doğrudur. İyi de, şu geçmiş denen şey özünde neyin nesidir? Geçip gitmiş olan şey mi? O zaman, 'geçip gitmiş' ne demektir, özellikle de geçen her ânın, gelgeç olmayan şimdiki zamanın gerçekliğini herkes geçmişte buluyorken? Geçmiş bir anlamda şimdiden daha gerçek, en azından daha durağan, daha kararlıdır. Şimdiki zaman parmaklarımızın arasından akan kumlar gibi kayar gider ve önemli, ele gelir ağırlığı ancak anılarda kazanır.
Tarkovski'ye göre zamanın fonksiyonu
Zaman, yaşadığı sürece insana, hakikate yönelmiş manevi bir varlık olarak kendini algılama imkânı sunar. Tabii bu, insana hem büyük keyif, hem de acı veren bir bağıştır. Olup olacağı, insana tanınmış bir süredir hayat; bu süre içinde insan, yöneldiği Hedefe bakışı doğrultusunda ruhunu inşa edebilir, etmelidir. Hayatımızın içine sıkıştığı alabildiğine katı çerçeve, hem kendimize hem de başkalarına karşı sorumluluğumuzu, olduğundan daha da sert bir biçimde ortaya serer. Vicdan da zamandan bağımsız değildir, zamanla birlikte vardır.
Reklam
Ahlaki bir varlık olarak insana bellek, anımsama bahşedilmiştir ve bunlar, içimize tatmin edilmemişlik, hoşnutsuzluk duygularının tohumları ekerler. Anılar bizi saldırıya açık, acı çekmeye yetenekli hale getirir.
Tarkovski'ye göre Zaman ve anı
Zaman olmadığında anı da artık yoktur, bu çok açık. Öte yandan anı, aşırı karmaşık bir kavram ve ilineklerini, belirtilerini istediğimiz kadar sayıp dökelim, yine de onun bizde yarattıklarının tümünü belirleyebilmiş olmayız. Anı, manevi bir kavramdır. Örneğin birisi bize çocukluk izlenimlerini mi anlattı, herkese, bu kişiye ilişkin eksiksiz fikir oluşturmamıza yetecek malzemeye sahip olduğunuzu tam bir güvenle söyleyebilirsiniz. Anılarından yoksun kalan biri, zamandan dışlanmış olduğu için, dış dünyayla bağ kurabilme yeteneğini yitirmiştir, o artık hayali bir varoluşun tutsağıdır ... ve çıldırmaya mahkümdur.
Kitabın da adını da oluşturan 'mühürlenmiş zaman' ifadesindeki 'mühürlenmiş' (запечатленное) sözcüğünün, gerçekte, 'nakşedilmiş', 'işlenmiş gibi bir anlamı vardır (mermere işlemek, zihne nakşetmek vb.). "Запечатлённое время" (=зареçatlyonnnoe vremya=mühürlenmiş zaman) ifadesi, metnin çoğu yerinde (peliküle, film tabakası üzerine) 'nakşedilmiş zaman' anlamında kullanılmaktadır.
Tarkovski'nin mutluluk anlayışı
Mutluluğun bir şekilde elde edildikten sonra katlanıp cebe konulmuş bir ideal olarak adlandırılabileceği kanısında değilim. Puşkin'in de dediği gibi: Mutluluk yoksa da Huzur ve özgürlük var dünyada!
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.