Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mühürlenmiş Zaman

Andrey Tarkovski

Mühürlenmiş Zaman Gönderileri

Mühürlenmiş Zaman kitaplarını, Mühürlenmiş Zaman sözleri ve alıntılarını, Mühürlenmiş Zaman yazarlarını, Mühürlenmiş Zaman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karmaşık düşünceler, dünyanın şiirsel algılanışı, çok göz önünde olan, fazlasıyla açık çerçeveler içine sıkıştırılmamalıdır. Olayların dolaysız, düz mantıkla ulaşılmış sıradan bir vasallık içinde birbirini takip etmesi, biraz fazlaca geometri teoremi kanıtlamayı andırdığından insanı işkillendiriyor. Olayların, duygusal ve rasyonel değerlendirmeleri birleştiren çağrışımlar yoluyla birbirine ulanması, sanat açısından bu cılız yöntemden çok daha zengin imkânlarla doluyken, imgenin yaratıldığı malzemeyi 'patlatabilecek' bir iç güç barındıran bu elverişli yola sinemanın bu denli az başvurması ne hazin!
İnsanoğlu hiç durmadan kendini dünyayla karşılaştırır ve bu dünyayı sahiplenmek için, idealindeki dünyayla bu dünyanın uyumlu olması için yanar tutuşur. Böylesi bir uyumun gerçekleştirilemez olması ve kendi Ben'ini yetersiz bulma, insandaki doyumsuzluğun ezeli kaynağıdır.
Reklam
Sanatın işlevi
Sanatın hiç kuşku duyulmayacak işlevlerinden birinin bilgilenme olduğunu, bununsa derin bir sarsılma ve katarsisle kendini ifade eden bir etkilenme sonucu gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Sanatın amacı
Satışa çıkarılmış bir mal gibi tüketiciye yönelik bir sanat değilse eğer söz konusu olan, her sanatın amacı, insanın kendisine ve çevresindekilere bu gezegende ne aradıklarını, neden yaşadıklarını, varlık sebeplerinin ne olduğunu açıklamaktır.
Tarkovski'nin sanat tanımı
Sinema sanatına özgü sorunları ele almadan önce, yüce bir kavram olarak sanattan ne anladığımı açıklamamın önemli olduğu kanısındayım. Ne için vardır, sanat? Kimin ihtiyacı vardır ona? Sanata ihtiyaç duymak diye bir şey olabilir mi? Bu soruları yalnızca ozanlar, sanatçılar değil, sanatı alan, daha doğrusu yirminci yüzyılda sanat- kitle ilişkisinin özünü çırılçıplak ortaya çıkaran deyişle, sanatı 'tüketen' herkes kendine soruyor ve bunlara bir cevap arıyor. Sanatla ilgili herkesin bu soruya kendince bir cevabı var. Aleksander Blok ne demişti: "Ozan: kaostan uyum yaratan"... Puşkin ise peygamber yetenekleri yüklemişti ozana... Her sanatçının, yalnızca kendini bağlayan, kendi özel yasalarını kılavuz edindiğini görüyoruz bu konuda.
Her insan dünyanın kendi gördüğü ve algıladığı gibi olduğunu sanmaya meyillidir. Heyhat! Dünya bambaşkadır.
Reklam
Doğu, ebedi gerçeğe daha yakındı. Ama Batı uygarlığı maddi hayat beklentilerini karşılayarak Doğu’yu yutuverdi. Bunu anlamak için Doğu müziğiyle Batı müziğini karşılaştırmak yeter de artar bile. Batı, “İşte, ben buyum!” diye bağırıyor.” Bana bakın,! Dinleyin! Ben ben, ben.. Oysa Doğu kendi hakkında tek kelime etmez.
İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir.bir insanın kendine karşı hile yapması, onun, filminden, hayatından, her şeyinden vazgeçmesi demektir. Kendi benliğinin mükemmelliğini arzulamayan hiçbir insan değerli değildir.
Bence insan, özü itibarıyla manevi bir varlıktır ve hayatının anlamı da bu maneviyatı geliştirmekte yatar. bunu yapmazsa, toplum çöker. sanata muazzam bir görev düştüğüne inanıyorum. bu görev, maneviyatın diriltilmesi görevidir.
224 syf.
·
Puan vermedi
Sanat, hakikat arayışında bir basamak
Tarkovsky günümüz insanının manevi yoksulluk ve yetersizlik karmaşasını “ruhsal iktidarsız”lık hali olarak tanımlar. Günümüz kitle kültürü, tüketim zihniyeti bir –protezler medeniyeti- olarak ruhları sakatlamakta ve insanı kendi varlığı ile ilgili en temel soruları sormaktan ve ruhsal bir varlık olarak kendisinin bilincine varmaktan
Mühürlenmiş Zaman
Mühürlenmiş ZamanAndrey Tarkovski · Agora Kitaplığı · 2007909 okunma
Reklam
Sanatın hiç kuşku duyulmayacak işlevlerinden birinin bilgilenme olduğunu, bununsa derin bir sarsılma ve katarsisle kendini ifade eden bir etkilenme sonucu gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Satışa çıkarılmış bir mal gibi 'tüketici'ye yönelik bir sanat değilse eğer söz konusu olan, her sanatın amacı, insanın kendisine ve çevresindekilere bu gezegende ne aradıklarını, neden yaşadıklarını, varlık sebeplerinin ne olduğunu açıklamaktır.
Genelde anıların şiirselliği, onlara kaynaklık eden somut gerçeklikle yüz yüze gelinmesiyle yıkılır gider. Ben doğrusu belleğin bu tür özellikleri üzerinde çalışılarak, son derece ilginç filmler yaratılmasını sağlayacak gerçekten özgün birtakım ilkelere ulaşılabileceğine inanıyorum.
"Anılar genelde değerlidir. Bu yüzden onların şiirsel renklerle süslenmeleri bir rastlantı değildir. En güzelleriyse çocukluk anılarıdır."
"Başka sanat dallarına has öğelerin perdeye taşınması, filme, sinematografik kendine özgülüğünü kaybettirir, sinemanın kendi güçlü kaynaklarıyla çözümler üretmesi-ni zorlaştırır."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.