İnsandaki ruhani parça cismani kuvvetlerden ayrılınca, kendine özgü olan bir çeşit idraklerde bulunur. Bunlar, ilmimizin kuşattığı varlıklar olup, bütün varlıklar hakkındaki genel idrak değildir. Çünkü varlıklar (tam olarak idrak edilip) kuşatılamaz. Nefis bu tür idraklerde bulunduğunda, tıpkı küçük bir çocuğun ilk idrak etmeye başladığında duyduğu sevinç gibi, çok büyük neşe ve sevinç duyar. Bunun ötesinde, eğer yapılması gerekenleri yapmaz ve (ahiret için) hazırlanmazsak, bütün varlıkları nasıl idrak edebilir ve mutluluğa nasil ulaşabiliriz ?
İnsan tabiatının ve mizacının değil, 'imkanlarının ve alışkanlıklarının' kişisidir. İnsanın alıştığı durum, giderek onun tabi karakterinin yerini tutmaya başlayan bir ahlak,meleke ve adet haline gelir.