Hürriyetin ne mânaya geldiği, üzerinde çok tartışılan konulardandır. Üstad Hazretleri, burada gayet veciz ve net olarak meseleyi ortaya koymuştur: "İnsanın, kendisine de, başkasına da zarar vermeden hareketlerinde şahâne serbest olmasıdır." Yoksa bir insanın "Ben başkasına zarar vermeden dilediğimi yaparım. Ben hür değil miyim?" demesi uygun değildir. Çünkü, mesela içki, sigara gibi alışkanlıkları, insanların hiç olmadıkları yerde bile icrâ etse, yine de bu insan için, hür bir davranışta bulunuyor diyemeyiz. Çünkü bir kere zaran kesin olan bir şeye esir olmuştur ki, bir türlü terk edemiyor. Ayrıca, içki ve sigaranın verdiği zarar sadece kendisine mahsus kalmaz. Çünki bu yüzden hastalanınca, hem devlete hem yakınlarına yüktür. Hastalanınca üretim ve iş yapamaz, bu da başka bir zarardır.
Vatikan'ın Diyalog Temsilcilerinden olan Prof. Dr. Thomas Michael, Filipinler de rastladığı bir Türk Kolejini anlatırken şöyle demektedir: "Şehrin bir caddesi var ki, bir tarafinda Müslümanlar, bir tarafında da Hıristiyanlar yaşıyor. Ama aralarındaki düşmanlık sebebiyle hiçbiri öbür tarafa geçemiyor, çünkü ya öldürülür veya dövülür. İşte bu iki tarafın arasında, açılmış bir Türk Okulu var. Bu okulda hem Müslümanların çocukları hem de Hıristiyanların çocukları kardeşçe, beraber okuyorlar. Okul aile kurulunda hem Müslüman hem Hıristiyan veliler bir araya gelip okul ve öğrenciler için en güzel toplantıları yapıyor, en güzel kararları alıyorlar. Yani o cehennemi bölge içinde, tam bir huzur ve güven adacığı olarak bu eğitim yuvası karşınıza çıkıyor." diyor...
Fakat kırmızı bir perde ile siyah bir yere bakılsa kara, kırmızı görünür. Sen de doğru gördün, fakat yanlış tatbik ettin. Siyaset cazibesi seni aldattı."
Maalesef insanlar, gelen sözleri ölçmeden tartmadan, gıybet mi, iftira mı, yoksa bir taraftan yönlendirmek için çıkarılmış bir söz mü olduğuna bakmadan hemen kabul ediveriyorlar. Hem ayrıca sözü getirenler için bile, Kur'an-ı Kerim bir ölçü koymuştur: "Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa gerçeği bilmeyerek bir- takım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz." (Hucurat, 6)