Müslüman Bilim Adamları

Mahmut Karakaş

Öne Çıkan Müslüman Bilim Adamları Gönderileri

Öne Çıkan Müslüman Bilim Adamları kitaplarını, öne çıkan Müslüman Bilim Adamları sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Müslüman Bilim Adamları yazarlarını, öne çıkan Müslüman Bilim Adamları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Matematik
• 770 yılına doğru Siddhanta denilen astronomi kitapları ile birlikte hesap ilmi de Hindistan taraflarından Bağdat saraylarına giriyordu. O devirde mevcut bulunan roman rakamları 4 işleme uygulanamıyor du. Hint rakamı veya Arap rakamı denilen bugünkü rakamlar kullanılmaya başlandı. Matematikte aktif şekli böylece ilk önce İslam medeniyeti
İslam Medeniyetine Genel Bir Bakış
... Katip Çelebi felsefi yap denilen bu ilimleri şöyle takdim etmiştir: 1. Riyazi ilimler: bu ilimler de aritmetik geometri ilmi nucum ki bu astronomi ve zicler ile ilgilidir ve müzik olmak üzere 4 kısmı ayırmıştır. 2. Mantık ilimleri: bunları da şiir hitabe cedel delil ve mugalata olarak 5 kısma ayırır. 3. Tabii ilimler: bunları da 7 kısmı ayırmıştır ki madenler nebatlar hayvan ilimleri ve tıp ilmi bu bölüme dahildir. 4. İlahiye ilimleri: Katip Çelebi bunları 5 kısmı ayırmıştır. Ortaçağ İslam ülkelerinde birçok alim bu ilimlerin birkaçını birden öğreniyor ve çalışmalar yapıyordu.
Reklam
MEDRESELER
ilk defa büyük çaplı olmak üzere 11 yüzyılda Selçukluların meşhur veziri nizamülmülk Bağdat'ta 1066 da dünyada şöhret kazanan nizamiye medreselerini açtı daha önce Abbasi halifesi memun Horasan'da valiliği sırasında bir medrese açmıştır. -Meşhur alimlerden ibni Furk'un medresesi, -Ebubekir el beyhaki'nin medresesi olan Medreseyi Beyhakiyye, -Sultan Gazneli Mahmut'un kardeşi Nasr bin Sebük Tegin in yaptırdığı Medrese-i Saidiyye, -Meşhur bir vaiz olan İsmail ustura Bade nin yaptırdığı medrese, -Fatih Ebu İshak el isfehani adına yapılan medrese ilk medreselerdendir. • Osmanlılarda ilk medrese Orhan Gazi tarafından 1331 de iznik'te yaptırıldı. Medreseye ilk olarak Mevlana Davut Kayseri'yi tayin etti.
Melik Şahın Ordusunda Seyyar Hastaneler Kırk deve üzerinde taşınırdı.
Me’mun devri, müslüman alimlerin Bağdat’ta kaynaştığı bir devirdir.
Sayfa 23
Gayri müslim alimlerin İslam ülkelerine sığınmaları daha ilk Halife Hz. Ebubekir zammında başlamıştı.
Sayfa 23
Reklam
Yapılan savaşların araştırmaya imkan vermemesi
Savaşlar yavaş yavaş alimlerin azalmasına ve eski kıymetlerini kaybetmelerine sebep oluyordu. Alimler böyle zamanlarda hırpalanıyor m, esir ediliyor ve en kötüsü öldürülüyordu. en azından hakarete duçar oluyorlardı. • İspanya'nın zaptı sırasında Xiemenes adında bir kardinal gırnata'nın Babürremle meydanında bir milyona yakın kitap yakmistir. • İspanya Hristiyanların eline geçtikten sonra İslam medeniyeti namına ne varsa yok ettiler o zamana kadar RASAT kulesi görmemiş olan Avrupalılar RASAT kulesi gördükleri zaman Çan kulesi zannedip Çan takmışlardı. (1492) • Moğollar 1200 1221 yılları içinde bütün Türk İslam ve harizmi fethettiler. Bağdat şehri ise 1258 yılında moğolların eline geçti...bağdat'ın zaptı sırasında oradaki 36 kütüphanenin kitapları tahrip edilerek Dicle dökülmüştü. •Ankara Savaşı'nın sonunda da Timur komutanlarını Bursa taraflarına göndererek oraları yağmalatmisti. bu yağma sırasında timur'un emiri şeyh Nurettin Bursa'da halka yapmadığını bırakmadığı gibi devrin meşhur alimlerinden Veliyullah Seyyid Muhammed Buhari Emir sultanı, Mevlana Şemsettin Fenari ve Muhaddis Şeyh Muhammed cizri'yi yakalayıp ellerini bağlayarak timur'a getirmişti.
Alimlerin himaye görmesinin zamanla ortadan kalkması
Müslüman alimler devrin Bizans hükümdarı halifesi sultanı veya emir'i tarafından himaye görürlerdi. Bu himaye onları başkalarına karşı korumak demek değildir. sadece onların gelirini temin edip geçimlerini sağlayacak bir aylık bağlamalarıdır. • bütün alimler Müslüman olsun gayrimüslim olsun muhakkak bir hükümdarın sarayı'nda onun hizmetinde bulunurdu. Müslüman olan alimlere lakap olarak eğer varsa Alaaddin reşidüddin gibi sonuna din kelimesi getirilerek çağırılırdı. Gayrimüslim alimlere de Alauddevle, Residuddevle denilirdi. Bu lakaplar onların Müslüman olup olmadıklarını gösterirdi. fakat ilim bakımından ayrım yapılmaz hepsine ilimlerine göre aylık bağlanır ayrıca ihsanlarda bulunurdu. Bu yüzden çok zengin olan alimler bile yetişmişti. çünkü onların ilmi çalışma yapabilmeleri için geçim sıkıntısı çekmemeleri zaruri idi. • Devrin halifesi veya hükümdarı sarayı'nda ilmi münazaralar tertip eder bu münazaraları çeşitli alimler katılır ve halifenin huzurunda fikir teatisinde bulunurlardı. bu münazaralarda en güzel fikir ileri süren veya fikrini en iyi ispatlayan yeni görüş ve keşiflerini bildirenlere hediye ve mükafatlar verilirdi. • Alimler hazırladıkları bazı kitapları devrin halifesi hükümdarı veya emir'in inadına telif derlerdi. yaptıkları bu hediyeden dolayı adına ithaf edilen halife veya hükümdar o alime külliyatı miktarda bahşiş verirdi. • fakat sonraları 13 yüzyıldan itibaren bu Usul Yavaş yavaş ortadan kalktı. Bunun yerini adam kayırma rüşvet iltimas aldı. İlmi yüksek olanı değil daha az olana yüksek mevkiler verildi.
Kutuphaneler
1219 da Merv şehrinde on umumi kütüphane vardı. bu kütüphanelerin her birinde 10 ile 12000 arasında kitap mevcuttu. bütün şehirlerde cami medrese ve hastanelerin yanında bir de kütüphane bulunurdu. bunlar da umumi kütüphaneler gibi faaliyette idiler. hatta bazı kimselerin özel kütüphaneleri bile vardı. 12.yüzyıl başlarında İspanya şehirlerinden olan Gırnata'da yetmiş umumi kütüphane bulunuyordu. • Beyt'ül Hikme : Bağdat / 100.000 cilt eser • Sabur Kütüphanesi: Bağdat /10.000 cilt eser • Hakem Kütüphanesi: İspanya-Kurtuba / 400.000 cilt eser • Saraylar Kütüphanesi: Mısır-Kahire / 1.600.000 kitap •Darülhikme: Mısır Kahire/ 100.000 cilt eser •Şam kütüphanesi: Trablusşam / 300.000 kitap **1108 yılında Haçlılar burayı istila ettiklerinde Haçlı askerleri tarafından yağma edilerek yakılmıştır. • Hazain-i Nuriyye: Şam'da Nurettin Zengi tarafından yapılan bir grup kütüphanedir. • Meraga kütüphanesi: Horasan / 400.000 cilt eser . . .
MS 390 yılında İskenderiye kütüphanesi psikopos theodophius tarafından yakıldı. 400.000 cilt kitap olduğu söylenilen bu kütüphanenin büyük bir kısmı bu şekilde yanarak telef olmuştur. bu olay bütün dünyaca bilinmektedir. Avrupa kendi yaptığı bu barbarlığı gizleyerek İskenderiye kütüphanesinin Hz Ömer devrinde mısır'ın Amr b. As tarafından fethi sırasında hazreti Ömer'in emriyle yakıldığını iddia ederler oysa ki bu kütüphane yukarıda zikredilen yangından hazreti Ömer devri ne kadar çeşitli yangın ve Hristiyan asker ve papazların yağmalamalarından dolayı yok denecek duruma gelmişti.
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.