Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ülkeye Adanmış Bir Yaşam 1

Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı

Metin Aydoğan

Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı Gönderileri

Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı kitaplarını, Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı sözleri ve alıntılarını, Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı yazarlarını, Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yok oluşun 20.yüzyıla sarkmasının tek nedeni, büyük devletlerin pay alma konusunda kendi aralarında henüz anlaşamamış olmalarıydı.
Serbest ticaret adına gümrükleri açan ve Avrupa sermayesine ayrıcalıklar tanıyan 1838 Ticaret Anlaşması, hemen ardından gelen 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanlarıyla ekonomik çöküş hızlanmış, idari ve kültürel bozulma yaygınlaşmıştı. İlk dış borcu 1853'de alan Osmanlı Devleti, 1878'de iflasını ilan etmişti. Siyasi kararlar, artık İstanbul'da değil, Londra ya da Paris'te alınıyordu. Yok oluşun 20.yüzyıla sarkmasının tek nedeni, büyük devletlerin pay alma konusunda kendi aralarında henüz anlaşamamış olmalarıydı.
Reklam
yaşananlar acı vericiydi, ama beklenmeyen değildi
1911 Trablusgarp, 1912 Balkan ve 1914-1918 !.Dünya Savaşı'nı kapsayan yedi yıl içinde; Balkanlar'dan Yemen'e, Kafkasya'dan Libya'ya dek uzanan çok büyük bir ülke, bir anda yitirilmişti. Türk halkına büyük zarar veren bu durum, o dönem aydınlarının hiç beklemediği bir sondu. Aslında, yaşananlar acı vericiydi, ama beklenmeyen değildi.
1870' de bağımsız Bulgar kilisesi tanındı, 8 yıl sonra 1878'de Kuzey Bulgaristan'da, bağımsız Bulgar Prensliği kuruldu. Aynı yıl, İngiltere Kıbrıs'a girdi. 1881'de, Fransa Tunus'u aldı; Romanya, hemen ardından Karadağ, bağımsızlığını ilan etti. 1908'de Yunanistan Girit'i aldı. 1911'de, İtalya Trablusgarp (Libya)'a girdi.
Osmanlı İmparatorluğu, tek bir devletin yutamayacağı kadar büyük, ancak tek başına bırakılmayacak kadar güçsüzdü.
İngiltere, Rus yönelmesini engellemek için, yarıştığı Fransa'yla uzlaşma yolunu seçti ve gelecekte sağlayacağı etkinliği düşünerek, 'Osmanlı imparatorluğu 'nun bütünlüğünü koruma' politikasına o da destek verdi.
Reklam
O dönemde, Osmanlı İmparatorluğu üzerinde o denli etkili bir denetim kurmuştu ki; ekonomik olarak tümünü kullandığı için, ülkenin bütünlüğünü savunmak, Fransa'nın o dönemdeki dış siyasetinin önemli bir unsuru haline gelmişti.
Bilgi ve bilinçten yoksun ilk 'yenilikçiler', Rusya'da Deli Petro'nun yaptığı gibi, ekonomik gelişmeyi ele almadan yalnızca askeri güçlenmeyi amaç edindiler.
Türkler, Müslümanlık 'tan önce ve sonra Avrupa içlerine girmişler, saldırılar düzenlemişler, ülkeleri egemenlikleri altına almışlardır. Ancak, her saldırıya her zaman bir karşı saldırı düşünmek gerekir. Karşı saldırıya uğranabileceğini düşünmeden ve ona karşı güvenilir önlem bulmadan saldırıya geçenlerin sonu, saldırı ve bozgundur, yok olmaktır.
"Batı'da ve Doğu' da; doğası, kültürü ve ülküsü farklı olan ve birbirleriyle bağdaşmayan unsurları içinde barındıran bir devletin iç örgütü, elbette temelsiz ve çürük olur"
523 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.