Yöneticinin mutlak idaresinin geçerli olduğu bu dönemde halifenin halkın kararına saygı duyması, kendisinden daha iyi birinin halifelik görevine talip olması ve halkın bu kişi üzerinde oybirliği ile karara varması halinde, görevinden ayrılıp halktan biriymiş gibi olacağını söylemesi dikkat çekicidir.