Mutlak Peşinde
Honore de BalzacMutlak Peşinde Gönderileri
Mutlak Peşinde kitaplarını, Mutlak Peşinde sözleri ve alıntılarını, Mutlak Peşinde yazarlarını, Mutlak Peşinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evlenmelisiniz, yanıtını verdi Pierquin.
— Asla evlenmem!
ben de insanı mutlu eden tatlı heyecanlara bırakmak isterdim kendimi
Annesinin ölümünden hemen sonra çevresini saran hesaplar genç kızların yaşamın yalnızca hazlarını düşündükleri bir çağda onu çıkarlarıyla uğraşmak zorunda bıraktı. Bu
Yemin ederim ki... diye söze başladı Claës.
Bayan Claës onu durdurarak:
— Yemin etme, dedi. Sonra sözünde duramazsın
Duygular da bedenimiz gibidir, hareket ister. Altı yıldır sen aşka, aileye, bizi mutlu eden her şeye karşı ölü gibisin. Gençliğe özgü hazlardan söz etmiyorum sana; yaşamın sonbaharında bunlar geçip gider ama ruhu besleyen yemişleri kalır; sonsuz bir güven, tatlı alışkanlıklar kalır; sen işte bu yaşımızın hazinelerini benden çekip aldın.
Duyguların da kendine özgü bir yaşamı, doğdukları yerin koşullarına uygun bir yaradılışı olduğunu şimdiye dek pek kimse fark etmemiştir; duygular hem geliştikleri yerin özelliğini, hem de gelişmelerini etkileyen düşüncelerin damgasını taşırlar
Yok olan mutluluğunun anısıyla şimdiki durumunu elinde olmadan karşılaştırıp üzülmemek için mutlu günler geçirdiği yatak odasında sürünmek istemiyor, oturma odasında yatıyordu
“Zayıflığın kabullenilmesinde büyülü bir baştan çıkarıcılık yok mudur her zaman?”
Toplum yüze vuran şeylerle yetinir; aslı var mı yok mu düşünmez, gördüğüne bakar yalnızca.
Anlaşılmaz bir nedenle bir çok insan inanmadan da umut besleyebilir.
Umut isteğin çiçeği, inanç güvenin yemişidir.
"Sen bütün umutlarımın temelindesin..."
"İnce tavırlar, güzel davranışlar yürekten gelir."
Sevmeyi öğreterek, belki her işte bir çıkar arama huyundan vazgeçirirsin onu.
Gizli istekleri yanıltan bir "şimdi"yle, bu istekleri gerçekleştirebilecek geleceğin karşılaştırılması hüznün ya da tatlı sevinçlerin tükenmez kaynağı olur her zaman.
Üstelik her an kusursuz olma zorunluluğu insanın bütün yetilerini dondurup işlemez hale getirmez mi sonunda!