Mutluluk Kitabı Sözleri ve Alıntıları
Mutluluk Kitabı sözleri ve alıntılarını, Mutluluk Kitabı kitap alıntılarını, Mutluluk Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendin ve başkaları hakkında düşündüğün olumlu düşünceler önce seni besler. Kendini mutlu hissedersin. Kendinle dost olmaya başlarsın. Gittikçe geliştiğini, çoğaldığını hissedersin. Yaşamdan doyum almanın hazzını yaşarsın. Ve yaşamın üretken hale gelir. Kendine ve başkalarına katkıda bulunmanın hazzını ve hafifliğini yaşarsın.
Olumsuz duygular bedeni ağırlaştırır ve yavaşlatır. Olumlu duygular ise bedeni hafifletir, tüm fonksiyonlarını hızlandırır. Buna metabolizma da dahil.
Sayfa 24Kitabı okudu
Zihnimizin %88'lik kısmı bilinçaltımızdır.
Bilinçaltını anılarını emen bir süngere benzetebiliriz. Hayatın boyunca, ana rahmine düştüğün andan itibaren sana olan biten her şey mükemmel bir kayıt sistemiyle bilinçaltında depolanmış duruyor. Onları bilinçli zihnin hatırlamıyor bile. Bilinçaltının depolama sistemi olağanüstü. Ama daha da olağanüstü olan şey şu. Sinirbilimcilerin keşiflerine göre, bilinçaltı gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etme kapasitesinden yoksun. Yani bilinçaltını, görevlerini eksiksiz yerine getiren ama aptal mı aptal bir robot olarak tanımlayabiliriz. Gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edemediği için ona verdiğin her türlü bilgiyi doğru olarak kabul ediyor.
Her türlü bilgiyi doğru olarak kabul ettiği ve zihnimizin %88 ini oluşturduğuna göre, hayallerimizi de ona gerçekmiş gibi sunabiliriz.
Bu şu anlama geliyor:
İstediğin her şeyi yapabilmek için bilinçaltını istediğin şekilde programlayabilirsin.
Sayfa 86Kitabı okudu
Almadan verebilmek, kişinin kendisini iyileştiren doğal bir iksir. İyilik eden, aslında kendisine iyilik ediyor. Kendi bedenini, duygularını, düşüncelerini iyileştiriyor.
Alma duygusunun hazzını hepimiz biliriz. Birileri bize birşeyler verdiğinde kendimizi değerli ve önemli hissederiz.
Vermenin hazzı ise alma duygusundan en az on kat daha fazla haz içeren ve iyileştiren bir duygu.
Yaşam sevinci duyguların ve düşüncelerin özgürlüğüdür. Ruh sadece özgürlüğü bilir. Doğası özgürlüktür. Özgür bir ruh ağlamasını da gülmesini de bilir, yeri geldiğinde aktif yeri geldiğinde pasif olmasını bilir, kızmasını da sevmesini de bilir. Düzeni de serüveni de sever. Hüzün de heyecan da yaşama sevincinin bir parçasıdır. Her duyguya hakkını verir. Duyguların ruhunun dili olduğunu bilir. Her duyguyu yerinde ve zamanında yaşar... Veee duygularının yaşamını yönlendirmesine izin vermez. Bir başka deyişle, duygular yaşamını gereğinden fazla abluka altına almaz. On sene önce yaşanan bir olaydan ötürü birisine duyduğu öfkeyi bugüne taşımaz yaşamsever kişi. Geçmiş adı üstünde geçmiştir artık. Geçmiş bugününü gölgelemez yaşamsever kişinin.
Yaşam sevincine sahip kişi gelecekle ilgili planlar yapar. Ama bu planların esiri olmaz. Gelecekte olabileceklerin endişe ve korkusuyla yaşamaz. Plan ya da harita sana yol gösterir. Ama yolda giderken güzellikleri göremezsen yolculuğun ne önemi kalır ki.
Şunu daima hatırla: kendine sakladığın kaybetmekten korktuğun her ne ise, onu kaybedersin. Verdiklerin ise senindir.
“Çünkü neye odaklanırsan onu görürsün.”
Duygusal ve zihinsel sağlığın için ihtiyacını duyduğun şey heyecan ve meraktır.
Sayfa 13Kitabı okudu
“Formül basit: Neye ihtiyacın varsa onu ver. Sevgiye ihtiyacın varsa sevgini ver. Paraya ihtiyacın varsa paranı ver, zamana ihtiyacın varsa zamanını ver. Dostluğa ihtiyacın varsa, dostluğunu ver. Neşeye ihtiyacın varsa, neşeni ver.”
Mutluluk ve yaşam sevinci için sadece iyi insan olmak yetmez, arkanda iyi bir dünya bırakabilmek için başkalarına yararlı olmayı da içerir.
Sayfa 106 - Kuraldışı YayıncılıkKitabı okudu
Mutluluk gönülden vermektir
"Sahip olduğun maddi şeyleri vermek, vermenin en kolay yoludur. Ama burada bile takılı kalan ne çok insan var. Gerçek vermek, kişinin kendinden, özünden vermesidir. Emerson’un dediği gibi:
" Yüzükler ve mücevherler armağan değildir. Gerçek armağanı veremediğin için dilenen özürdür. Gerçek armağan kendinden bir parçayı verebilmektir.”"
Sayfa 23Kitabı okudu
Ruhumuz doyumunu yaşam sevinciyle ifade eder. Ruhumuz varlığını bize verdiği ilhamlarla ifade eder. Kendimizi yaratıcı ve yaşam sevinciyle dolu hissettiğimiz her an ruhumuz iş başındadır. O aslında her zaman iş başında. Ama biz günlük sorunlarımızla, dikkat dağınıklığımızla, yetersizlik ve değersizlik duygularımızla, tabularımızla, kurallarımızla ruhumuzun ışığını yansıtmasını engelliyoruz. Tıpkı güneşin ışınlarını engelleyen bulutlar gibi. Bulutların arkasında güneş yine her zamanki gibi parlıyor. Ruhumuz harikulade müziğini sürekli çalıyor. Ama biz günlük yaşamın kakofonisinden o müziği duyamıyoruz.
Sayfa 41Kitabı okudu
Sahip olduğun maddi şeyleri vermek, vermenin en kolay yoludur. Ama burada bile takılı kalan ne çok insan var. Gerçek vermek, kişinin kendinden özünden vermesidir.
Emerson'un dediği gibi:
"Yüzükler ve mücevherler armağan değildir. Gerçek armağanı veremediğin için dilenen özürdür. Gerçek armağan kendinden bir parçayı verebilmektir."
Çocuklarına sevgi yerine, ayıramadıkları zaman yerine onları oyuncaklara boğan, pahalı okullara gönderen anne babaları düşün.
Eşlerine ayıramadıkları zamanın, gösteremedikleri sevginin bedelini armağanlarla telafi etmeye çalışan eşleri düşün.
Bu kişiler sadece kendilerini aldatır, suçluluk duygusunu hafifletmeye çalışır. Ama çocukların, eşlerin yüreklerindeki yarayı azdırmaktan, öfkeyi buyutmekten başka işe yaramaz bu ucuz armağanlar. Gerçek armağan olan sevgi ve ilginin yanında, en pahalı mücevherler bile ucuz kalır.
Sayfa 33Kitabı okudu
“Düşünce neye odaklanırsa onu üretir . Düşünce değişince ona bağlı duygular da değişir.”
Yaşam cesurları sever. Korkaklar ise var olmayı yaşam sanır.
Sayfa 47 - Kuraldışı YayıncılıkKitabı okudu
Ciddiyet, sığlığın en büyük sığınağıdır