Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müzik Tarihi

Ahmet Say

En Yeni Müzik Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Müzik Tarihi sözleri ve alıntılarını, en yeni Müzik Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Müzik, tanrının insanlığa armağanıdır "
îlkel müziği ileri uygarlıklardan ayıran temel özellik, yapılan bir müzik parça- sında yüksek noktalara ulaşmayan sürekli bir tekrar ve törelere (geleneğe) sıkı bağ- lılıktır. Bu tür müzik, akla, hesaplamaya, ya da her hangi bir yönteme dayanmayan bir müziktir. Sözümüzü Leyla Pamir'in yalın ve yumuşak bir söylemle çizdiği şu
Sayfa 33
Reklam
"Mütemadiyen coşarken melodi İnhinaları haline gelen işte bu nidalar, git gi- de bir deyiş, bir şarkı halini aldı; hem de öyle neşe içinde bir şarkı ki, her yeni se- vinçle bir kat daha yükseliyor, fevkalâde bir hacim peyda ediyordu; coşturduğu herkes sıçrıyor, velveleli seslerine türlü tavırlar katıyorlardı.11!38) Sachs, "pathogenik" diye adlandırılan, coşkunluğun doğurduğu müziği ise şöyle anlatıyor: "Coşkunluğun doğurduğu deyişte ses, bağırtılar içinde incelere çıkar, ya da homurtularla kalınlara iner. Bu deyişin gelişmesi sırasında bazı belirli aralıklar, ör- neğin sekizliler, beşliler, dörtlüler, üçlüler bile vurgulu dayanak noktalan olurlar. Bu iki deyişin tek bir deyiş içinde birleşmesi, sözün doğurduğu şarkının dört- lüye doğru gitmesi ya da onu aşması yoluyla oluyor. Buradaki dörtlü, kendi iç ge- rekliliğiyle yukan çıkmaktan çok, aşağı doğru inme eğilimi gösteriyor. Bu birleşi- min sonucu, sözün doğurduğu ezgi, değişim sınırını aşmış, fakat coşkunluğun sınır- sızlığını gemlememiş bir ezgi olarak ortaya çıkıyor
Sayfa 32
Ortaçağda Slav kültürünün ileri temsilcisi Bulgaristan'dı. Ruslar Hıristiyanlığı benimseyince (988-989), dinsel törenler için gerekli elyazması notaları Bulgarlardan almışlardır. 1018 yılında Bizans egemenliğine giren Bulgaristan, Bizans kültürünün bütün evrimlerini yaşamıştır.
Yunan yerel müziğinde Türk müziği makamlarının etkisi bulunduğu söylenebilir. Ancak Yunanistan, 1829'dan başlayarak Batı müziği ile etkileşim içine girmiş, bando topluluklarının kurulması da bu yıllara rastlamıştır.
İspanyol müziklerini de severim
İspanyol halk müziğinin, öteki Avrupa ülkeleri müziğinden farklı özellikleri vardır. Bunun başlıca nedeni, 8.-15. yüzyıllar arasındaki Arap işgalinin İspanyol müziği üzerinde bıraktığı "Doğu Müziği" etkileridir. Arap etkisinin sürdüğü 700 yıl boyunca, Ortadoğunun makamsal ve ritmsel yöntemleri, telli ve vurmalı çalgıları, ispanya'da kalıcı biçimde yerleşmiştir.
Reklam
En sevdiğim Rus halk müziği Kalinka:D
Rusya, halk türküleri açısından zengin bir ülkedir. Ses genişliği beşli ya da altılı aralığını aşamayan halk şarkılarında kullanılan makamlar eski Yunan modlarım andırır. Toplu olarak da seslendirilen halk müziklerinin bir kısmı, danslı ve konulu bir gösteri özelliği de taşımaktadır
Ulusalcı akımlar, temelde "aydınlar hareketi"dir. Aydınlar kesimi, orta sınıftan çıkma bir topluluktur ve "ataları, Fransız Devrİmi'nin yolunu hazırlayan ilerici orta sınıftır. Kültür alanında aydınlanmış ve liberal bir ülküye sahiptir; ülküsel insan anlayışı ise gelenekten bağımsız, özgür ve ilerici bir kişiliğe sahip olmaktır
Ulusalcılığın kökeninde Aydınlanma'nın ve Fransız Devriminin "özgürlük, eşitlik" ilkeleri vardır. Napoly on savaşlarına tepkinin de da ulusal bilinci körüklediği söylenebilir.
ÇİNGENE M ÜZİĞİ 19. Yüzyılda müzikçilerin düştüğü genel bir yanılgı, Macar müziği ile Çingene müziğini aynı kaynak saymalarıdır. 20. Yüzyılın besteci ve halk müziği araştırma-cıları Bela Bartok ile Zoltan Kodaly bu yanlışı düzeltmişlerdir. Doğaldır ki, Orta Avrupa'da ve Balkan'larda kırsal kesim ile kasaba ve kent müzikleri, Çingene müziğiyle yan yana yaşıyordu. Halk müziği ile Çingene müziğinin ayrımları 18. ve 19. yüzyıllarda pek anlaşılmamıştır. Ancak Çingene müziğindeki süslemeler, kendine özgü ritm ve çalgı topluluklarındaki o turtum, ayırdedici özelliklerin dendir. İki tokmakla tuşlara vurularak çalınan çimbal (cimbalom), tremole ve çabuk figürlerde başarıyla kullanılan tipik bir Çingene müziği çalgısıdır. Liszt, bu çalgı için yazılan partileri piyanoya uyarlamıştır
Reklam
18. Yüzyıl Aydınlanma hareketinin temeli olan "usçuluk" karşısında kısa bir süre sonra "kişiselliği" ve "duygu"yu öne süren romantik akımı geliştiren toplumsal ortam, Fransız Devrimi'nin yarattığı düş kmklığı ile açıklanabilir. "Bu toplulukların tümü, yeni dönemi boş ve önemini yitirmiş olarak görüyordu. Aydınlar sınıfı giderek toplumdan çekilmiş, entellektüel yönden üretken olan öğeler, kendi yaşamlarının sorunlarına dönmüşlerdi. Yurttaş'a. karşıt olarak dar kafalı ve rahatına düşkün kişiler ve' burjuva kavramı doğmuş, sanatçı ve yazarların entellektüel varlıklarını borçlu oldukları sınıflardan nefret etmelerini getiren garip ve beklenmedik bir durum ortaya çıkmıştı. Romantizmin bir orta sınıf hareketi olduğu bilinen bir gerçekti. Bu hareket, klasisizmin kurallarından, saray aristokratlarına özgü yapmacıktan, yüksek düzeydeki üsluptan ve ince dil'den ayrı bir doğrultuda gelişmiş yetkin bir orta sınıf sanat okulu oluşturmuştu. Aydınlanma Çağı’nm sanatı, devrimci eğilimine karşın, klasisizmin aristokratik beğenisi üzerine kurulmuştu. Romantik sanat ise, her şeyden önce itirafları haykıran, yaralan açığa çıkartan bir insan belgeseli’nden ibaretti. Aydınlanma çağının sanatı, burjuvayı överken, amacı daha üst sınıflara saldırmaktı. Romantik akım, burjuvanın İnsanlık ölçülerine uyduğuna İnanan ve onu insan örneği olarak gören ilk sanattır."
Müzik tarihinde 19. yüzyıl "Romantizm Çağı"dır. Doğaldır ki, 100 yılı kapsayan uzun bir zaman diliminde romantik anlayış gelişmiş, değişim göstermiş, evrelere ayrılmıştır.
19. Yüzyılın başlarında Avusturya siyasal ve sosyal çalkantılar içindeydi. Fransız Devrimi'nden sonra, Napoleon’un yayılmacı ve saldırgan politikası, Avusturya'yı Fransa'ya karşı ulusal direnişe götürmüştü. Viyana yönetimi, bu ulu- salcı politikayı baskı yöntemleriyle sürdürüyor, özgürlükleri kısıtlıyordu. Bu baskılar, halkın, özellikle aydın kesimin kültür alanına sığınmasını getirmiş, "halkın çoğunluğu Avusturya'nın dış çıkarlarını ileri süren bu yönetim düzenine boyun eğerek göze batmamaya çalışmış, evine çekilmiştir ama, bu tutumla üzüntüsünü yok ede- memiştir.
Viyana'daki Fransız elçisi general Bemadotte’un özendirmesiyle başlangıçta Sinfonia granda İntitolata Bonaparte (1804) adını taşıyordu; ancak Napoleon'un 1804 Mayısında İmparatorluk tacını giymesi üzerine Beethoven yapıtın adını geri çekmiş, değiştirmiştir: Sinfonia eroica, composta per feste ggiare il sovvenire d'un grand'umo,"(23) (Büyük Bir İnsanın Anısına Bestelenmiş Kahramanlık Senfonisi). Beethoven'in bu ad değişikliğini yapmasının nedeni, demokratik ilkeleri temsil ettiğine ve yaygınlaştırmak istediğine inandığı Napolyon'un "imparatorluk" tahtına özenerek, demokrasiyi bir yana bırakıp yayılmacı ve şoven politikaları benimsemesidir. Bu ad değişikliği, aslında bir protestodur. Yapıt geri planda demokrasiye inancı verir, ama form açısından mükemmel bir sonat-senfoni'dir.
Bilindiği gibi, Haydn 100, Mozart 50, Beethoven ise sadece 9 senfoni yazmıştır, Bunun nedeni, Beethoven senfonilerinin daha uzun ve görkemli olduğundan değil, Beethoven’in büyük bir dikkatle kendini sorgulayarak müzik yazmış olmasındandır. Yapıtlarının plan ve temalarını taslak halinde yazıp sonradan karaladığı defterlere bakarak, son biçimini alana kadar, bir müzik düşüncesinin geçirdiği aşamaları izleyebiliyoruz."
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.