Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Narcissus'un Zencisi

Joseph Conrad

Narcissus'un Zencisi Sözleri ve Alıntıları

Narcissus'un Zencisi sözleri ve alıntılarını, Narcissus'un Zencisi kitap alıntılarını, Narcissus'un Zencisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varsın öyle olsun! Yeryüzü de, deniz de kendi paylarına düşeni alsınlar.
Sayfa 202Kitabı okudu
Bir sürü gibi birbirlerine sokulmuş denizciler yapayalnız olduklarını düşünüyorlardı. Aralıksız devam eden şiddetli gürültüler duydular ve sonra yeniden, uzun saatler süren derin sessizlik boyunca var olmanın ıstırabına katlandılar.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Kafalarını bütünüyle yaşama arzusuna yormaktan bir an bile alıkoyacak, başka şeyler düşünecek halleri yoktu. Ve bu yaşama arzusu, insafsızca devam eden rüzgâr ve soğuğun altında onları canlı tutuyor, hissiz ve dayanıklı kılıyordu; yıldızlarla bezenmiş gökkubbe, geminin üzerinde usulca dönerken, gemi de sabır ve ıstıraplarını taşıyarak denizin fırtınalı yalnızlığında sürükleniyordu.
Sayfa 101Kitabı okudu
Huzursuzluk, kargaşa ve dehşet dolu, amansız bir enginliğin derinliğinden gelen sabırsız seslenişle kendisini çağırıyordu deniz.
Sayfa 120Kitabı okudu
Gürültüyle akan karanlık nehir, erkeklerin yüreklerini yakmak için yeryüzünün ışıltılı güneşi altında uzaklara yolculuk eden güzel şeyler doğurur. Narcissus bu kusursuz soyun bir üyesiydi. Diğer birçoğu gibi kusursuz değildi belki, ama o bizimdi ve neticede benzersizdi ve kıyas kabul etmezdi. Onunla gurur duyuyorduk. Bombay'da, denizcilikten anlamayan cahiller, "şu güzel gri gemi" diye söz ediyorlardı ondan. Güzelmiş! Ne kadar yetersiz bir takdir ifadesi! Bizler, onun şimdiye dek denize indirilmiş en muhteşem gemi olduğunu biliyorduk. Birçok iyi gemi gibi onun da ara sıra dengesinin bozulabileceğini unutmaya çalışıyorduk. Emek ve sabır isteyen bir gemiydi o.
Reklam
Hayatınızda hiç sıkıntıya düşmüş, meteliksiz kalmış birini görmediniz mi?
Çünkü bu yaşadıklarımız tam bir kepazelik. Bize reva görülen şu yemeklere, verdikleri maaşlara bak... isyan edip kıyameti koparmamız lazım; akıllarını başlarına getirecek bir kargaşa yaratmak gerekiyor! İnsanları itip kakmak... beynimizi dağıtmak ha! Biz insan değil miyiz?
Sayfa 134Kitabı okudu
O gece gemide kimsenin gözüne uyku girmedi. Çoğu gemici hayatlarında bir ya da iki kez doruk noktasına ulaşan böylesine fırtınalı bir geceye şahit olmuştur. Koca evrende geriye sadece karanlık, feryat, hiddet ve bir de gemi kalmış gibidir. Ve gemi, paramparça olmuş bir evrenin son kalıntısıymış gibi, günahkâr insanlıktan arta kalan ıstıraplı insanları sıkıntı, kargaşa ve acının bir arada yaşandığı bir dehşet hali içerisinde taşıyarak suda sürüklenip gider.
Güneş gün boyunca tepeden gemiyi izliyor ve her sabah yusyuvarlak yükselip bitip tükenmek bilmeyen bir merakla yakıcı bakışlarını gemiye dikiyordu. Onun kendine ait bir geleceği vardı; güvertelerini adımlayan o varlıkların yaşamı ona can katıyordu; onu denize teslim eden yeryüzü gibi sürüyle tahammül edilmez pişmanlıkları ve umutları vardı. Üzerinde ürkek gerçekler ve cüretkâr yalanlar yaşıyordu ve yeryüzü gibi o da bilinçsiz ve güzeldi - ve mürettebatı tarafından rezil bir yazgıya mahkûm edilmişti. İzlediği yolun görkemli yalnızlığı, kutsal yolculuğuna ilham veren sefilliklere bir saygınlık katıyordu. Denizi köpürterek, adeta üstün ve asil bir çabanın verdiği cesaretle güneye doğru ilerliyordu. Denizin tebessüm eden enginliği, zamanın uzunluğunu önemsiz kılıyordu. Günler, bir deniz fenerinin yanıp sönen ışıkları gibi pırıltıyla ve hızla birbirini kovalıyor ve olaylarla dolu kısa geceler, unutulup giden rüyalara benziyordu.
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.