Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir

Bilge Karasu

En Eski Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir Sözleri ve Alıntıları

En Eski Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir sözleri ve alıntılarını, en eski Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Arslantunalı
İnsan en önemli işlerinin, yapmayı kuvvetle istediklerinin bile gündelik hay huyun arasında ertelenmesine, gecikmesine izin verebiliyor. Bunun farkına varmak için çeşitli ölümlerin gerekmesi de, ayrı…
Sayfa 16 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Yenilik alışageldiklerimizin dışında bir şeydir, alışageldiklerimizin dışında. Her çağda her dönemde alıştırılageldiklerimizle iç içeyizdir. Bu alıştırılageldiklerimizin dışındaki, yeni olmasa da, bize çok değişik gelebilir. Eninde sonunda her an, her okur söylenmiş olan, yazılmış olan her şeyi okumuş, biliyor değildir ya… Her zaman en azından birilerine yeni gelen, değişik gelen bir şeyler söylemek, düşünülemeyecek bir şey… Ama bunların yeniliği değişik biçimlerde çıkabilir karşımıza; çok yadırgadığımız bir şey, gerçekten hiç bilmediğimiz yeni bir şey olarak.
Sayfa 22 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Doğrusu ben, yeni olsun diye uğraşıyor değilim. Bir şeyi nasıl yazacağım diye düşünürüm. Yaza boza, nasıl yazılması gerektiğini düşünüyor isem, ki bu fazla bir şey de demek değildir, o hale getirmeğe çalışırım. O hale getirdiğim zaman, ben yenilik olsun diye yapmış değilimdir bunu, ama birtakım alışılagelmiş anlatı ya da anlatım biçimleri bana yetmemiştir ya da onların dışına çıkmak istemişimdir. Olabilir. Ama yenilik olsun diye değil, yapmak istediğim bir şeyi yapmağa çalışıyorum. Yenilik olsun diye uğraşmıyorum. Şimdi, okurlar bunu (şimdi değil ya, vaktiyle öyle olmuştur) bir bulmaca diye görmüşlerse, alışageldikleri anlatı biçimlerinin ya da anlatı yollarının dışına çıktığı içindir belki. Alışılmış bir şey, alışıldığı kalıplar içerisinde anlaşılır, kolay görünüyor. Burada öyle değil belki ama, bana alışılmış olması hiç mi düşünülemez? Benim yazıma alışılmış olması?
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bizim okur toplantılarının amacı da budur.
Her okurun bir metinde bulunabilecek her şeyi görmesi söz konusu değil; kimi buna takılır, kimi ona takılır, kimi onu görür, kimi bunu görür. Ama dediğimiz gibi değişik okurların okumaları günün birinde bir araya gelince ya da gelirse, bir yazarın yapıtları üzerine biraz daha geniş, daha ayrıntılı sözler edilmiş olur.
Sayfa 49 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Sevgi, içinden dışarıya taşırabileceğin, verebileceğin, başka varlıklarla aranda kurabileceğin en güzel bağdır belki de. Sevgi yalnız bir coşku, bir fışkırma değil, bir ilişkinin temeli olabilir ama o ilişkinin de o sevginin kalıbınca kurulup yaşanması gerekir.
Sayfa 52 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Sevgide özellikle insanlar karşılarındakine bir şeyleri kabul ettirmeğe çalışırlar. Hata. Hata! Ya birlikteliğin kalıbını belirlemeğe çalışır karşılıklı olarak iki taraf ya da bir taraf böyle bir şey yapar. Her ikisinde de işler yürümesin diye uğraşılır gibidir. Sevince insan karşısındakinin özgürlüğüne daha az saygı gösterir hale geliyor galiba. Yapılacakların en kötüsü de bu. Ama iki kişinin bir yaşama biçimi oluşturabilmesi, iki kişinin bir arada düşünüp eylemesi bana çok güzel bir şey gibi görünüyor.
Sayfa 53 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne kadar çok okursak, ne kadar çok konuşursak, ne kadar çok iletişirsek o kadar iyi olacakmış gibi geliyor insanlara. Ama iletişim başlı başına bir amaç değil, iletişim olsa olsa, ötekinde kendini, kendinde ötekini görebilmek. Ötekinin aracılığıyla, ötekinin yardımıyla bir anlamda kendi kendini anlamak, kendi kendini kurmak. Bu da okunanın, dinlenenin yalnız kaydedilmesini değil, birçok başka dizgeyle karşılaştırılmasını da gerektirecektir. Oysa bir şeyleri görmek ya da işitmekle yetinmek, gelip geçici bir şey olarak, yani başımıza, üstümüze yağan bir geçmiş yağmur olarak düşünülüyor birçok durumda, evet, gürültüsü de yüksek, sonra geçip gidiyor. Ha ben bunu görmüştüm oluyor, ha ben bunu işitmiştim oluyor, ben bunu okumuştum, ha evet bir yerlerde böyle bir şeyden söz edildiğini biliyorum. Evet, haberdarım, ama söz edildiğinden haberdar olmak, söz edildiğini bilmek bir şey demektir ama söz edilmiş de ne olmuş? O sözün edilmesi sana ne getiriyor, sana neler gösteriyor, sana neler gördürüyor?
Sayfa 57 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Durmadan okumaktan söz ediliyor. Evet, ben de bir ömür boyu bunu yaptım, (gülerek) durmadan okudum, okudum ama, şimdi düşünüyorum, durmadan okumak, yani birtakım kitapları okumuş olarak rafa kaldırmak, bir yerlere yerleştirmek, şunları okudum demek mi amaç? Olmasa gerek. Bütün bunlar bize bir şeyler düşündürecek, bir şeyler gösterecek, bir şeyler anlatacak, kendi kendimizi belki daha iyi anlayacağız, hem kendimizi belki daha iyi tanıyabileceğiz, kendi kendimizi derken ille kendimizden söz etmek de istemiyorum, kendimizi, dünyamızı, dünyayı, insanları, oyunları, ilişkileri başkalarının aracılığıyla ya da başkalarının yardımıyla tanımlamak çok önemli; tabii bunun için de buna dikkatimizi çevirmemiz gerekiyor. Yetkin davranmamız gerekiyor okumamızda, bakmamızda, dinlememizde.
Sayfa 58 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Sevgi, içinden dışarıya taşırabileceğin, verebileceğin, başka varlıklarla aranda kurabileceğin en güzel bağdır belki de.
Sayfa 52
Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir
Okur deyince: Okur her şeyi okuyacak mıdır, ya da her şeyi okumuş mudur? Okur kim? Ama öyle bir okurdan söz ediyoruz ki birçok okurun okuduklarını bir araya getiriyor. Bu okur hemen hemen yoktur. Hemen hemen diyorum, çünkü buna yaklaşan okurlar vardır ama böyle bir okur yoktur. Her şeyi okunmuş, her şeyi taze taze belleğinde tutan bir okur yoktur, ama süreklilik okurlar arası ilişkidedir. Tabii okuyup konuşmayan okurları düşünmüyoruz burada. Okuyup konuşan, yazan okurları düşünüyoruz. Bunların bir bölüğüne eleştiriyle uğraşanlar derler, bir başka bölüğüne tarihle uğraşanlar derler.
Sayfa 48
Reklam
Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir
Sevgi bir insanın dışına taşırabildiği bir şey, dışına verebildiği bir şey. (Gülerek) Hoş, sevgisizlik de belki öyle, insanın dışına taşırabildiği bir şeydir ya, biz sevgiyi konuşalım gene.
Sayfa 51
Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir.
Ne kadar çok okursak, ne kadar çok konuşursak, ne kadar çok 'iletişirsek' o kadar iyi olacakmış gibi geliyor insanlara. Ama iletişim başlı başına bir amaç değil, iletişim olsa olsa, ötekinde kendini, kendinde ötekini görebilmek. Ötekinin aracılığıyla ötekinin yardımıyla bir anlamda kendi kendini anlamak, kendi kendini kurmak.
Sayfa 57 - Kırmızıkedi
Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir
"Türkçenin deyimlerini öylece çevirsek bir yabancı dile onlar da anlamsız olacaktır o hâlleriyle. Deyimleri çevirmek çok kolay değil, bir dil eğitimi, bir dil beğenisi olması gerekir. Beğeni ne demek; çok okumuş, severek okumuş demektir her şeyden önce. Sonra çiziktirmek değil, uğraşmak demektir."
Sayfa 68 - Kırmızıkedi
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.