Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rusya'nın Kültürel Tarihi

Nataşa'nın Dansı

Orlando Figes

En Eski Nataşa'nın Dansı Gönderileri

En Eski Nataşa'nın Dansı kitaplarını, en eski Nataşa'nın Dansı sözleri ve alıntılarını, en eski Nataşa'nın Dansı yazarlarını, en eski Nataşa'nın Dansı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Petro’nun tasarladığı gibi, Petersburg vatandaşı olmak “karanlık” ve “geri kalmış” Moskova âdetlerini geride bırakıp, Avrupalı bir Rus olarak ilerleme ve aydınlanmanın modern, Batı dünyasına girmekti.
Sayfa 37 - İnkılapKitabı okudu
Kırım Savaşı yenilgisi Alexander’ı, serf ekonomisini bir yana itip kendini modernleştirmediği sürece Rusya’nın Batılı güçlerle yarışamayacağına ikna etmişti.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Rusya’da evlilik törenine verilen isimle “Taç giyme” (venchane) evli çiftin yeni bir aile ya da bir ev kilisesi kurarken Kutsal Ruh’un verdiği inayeti simgelemekteydi. Taçlar genellikle yapraklardan ve çiçeklerden yapılırdı. Acının ve sevginin taçlarıydılar, çünkü Hrıstiyan evliliği her iki tarafın da fedakârlılığını gerektirirdi.
Sayfa 306Kitabı okudu
Aristokrasi arasında özellikle ölümle ilgili batıl inançlar olağandı. Gogol, kendisininkini çağırır korkusuyla mektuplarında “ölüm” kelimesini hiç kullanmamıştı.
Sayfa 383Kitabı okudu
Dostoyevski’nin Ortodoksluğu, Rus köylü ruhunun kurtaracı niteliğine olan inancından ayrılamazdı. Bütün romanlarında “Rus inancının Büyük Günahkârı”nı arayış, anavatanla arayış sayesinde kurtuluş fikrine sıkı sıkıya bağlar.
Sayfa 394Kitabı okudu
784 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Siyasi tarihi diğer bir çok kitapta okuduğumuz için bu tür kitapların yaygınlaşması dileğimle yazıma başlıyorum. Orlando Figes’in “Nataşa’nın Dansı” adlı bu kitabında bir çok kişiye ilgi çekici gelebilecek bir çok değerli bilgiyi bulabilirsiniz. Rus aydınlamasının mimarı olan I. Petro’nun yarattığı aydın zümrenin lümpen davranışları ülkemizdeki belli bir hizbin özelliklerini fazlasıyla eşleştiğini söylemek durumundayım. Rusya’da aynı Türkiye gibi kendini ne tam bir Asyalı, ne de tam bir Avrupalı olarak niteleyemiyor ve bunun doğal sonucu olarak XIX. Yüzyıl’da yaşadığı o buhranlı yılların ardından kültürel açıdan kendi altın çağı yaşıyordu. Bu dönemde Dostoyevski, Gogol vb. gibi yazarların neşrettikleri o fevkâlade eserlerle Rus Edebiyatı kendini Dünya Edebiyat’ına kendini kazınamayacak bir halde eklemliyor.
Nataşa'nın Dansı
Nataşa'nın DansıOrlando Figes · İnkılâp Kitabevi · 200943 okunma
Reklam
Kilisenin hakimiyeti, Moskovi'nin Rönesans'tan bu yana Avrupa'da şekil alan dünyevi sanat biçimlerinde gelişmesini en­gelledi. Dünyevi sanat yerine, Moskovi'nin dini yaşam tarzının odak noktası olan ikonlar vardı. İkonlar yaratıcı sanat eserleri olmalarının yanı sıra, aynı zamanda günlük ritüelin insan eliyle yapılmış eserleridir. İkonlarla,
Büyük/Deli Petro
Petro Moskovi'den nefret ediyordu. Modası geçmiş kültü­ründen, dar kafalılığından, batıl korkularından ve Batı'ya karşı garezinden iğreniyordu. Cadı avları yaygındı, yabancı kafirler Kızıl Meydan'da, halkın gözü önünde yakılıyordu; en sonuncusu 1689 yılında, Petro, 17 yaşındayken yakılan bir Protestan­dı. Genç Petro zamanının çoğunu, Moskova'daki yabancıların kilise baskısı nedeniyle yaşamak zorunda bırakıldığı özel "Al­man" banliyösünde geçiriyordu. Batı giysileri giyiyor, tıraş olu­yor ve Ortodoks inancının tersine, Büyük Perhiz'de et yiyordu. Genç çar, Rusya'nın kıtasal bir askeri güç olarak ortaya çıkması için ihtiyaç duyabileceği teknikleri şahsen öğrenmek amacıyla Avrupa'yı dolaşmıştı. Hollanda'da gemi yapımcısı olarak çalıştı. Londra'da gözlemevine, cephaneliğe, Kraliyet Darphanesi'ne ve Kraliyet Akademisi'ne gitti. Königsberg'de ağır silahları öğrendi. Seyahatlerinde, Rusya'yı modern bir Avrupa devletine dönüştür­mek için gerekli olanları aldı: Hollanda ve İngiliz donanmala­ rına benzer bir donanma, İsveç ve Prusya'dakilerin kopyası as­keri okullar, Almanlardan ödünç alınmış bir hukuk sistemi ve Danimarka'dan uyarlanmış rütbe (devlet memurluğu) tablosu. Devletinin prestijini tanıtmak için savaş sahneleri ve portreler ısmarladı ve Petersburg'daki Avrupai sarayları için heykel ve de­ koratif resimler aldı.
Hiçbir iddiam yok Bu şanlı evde, Ama sanki hemen tüm hayatım boyunca Meşhur çatısının altında yaşadım Fıskiyeli Saray'ın... Yoksul Geldim yoksul gideceğim .. .
Müsriflik Rus aristokrasisinin tu­haf bir zayıflığıydı. Bu biraz aptallıktan, biraz da fazla uğraşma­dan müthiş bir hızla zenginlik elde eden bir sınıf olma alışkanlı­ğından kaynaklanıyordu. Bu zenginliğin çoğu ise Versailles veya Potsdam ile kıyaslanabilecek kadar muhteşem bir kraliyet sarayı yaratmak için tasarlanmış imparatorluk hibeleri şeklindeydi. Bu saray merkezli kültür içinde başarılı olmak için soylunun olağa­ nüstü bir yaşam tarzına ihtiyacı vardı: İthal edilmiş sanat eserleri mobilyası ile gösterişli bir saray, Avrupai tarzda cömert balo ve ziyafetler, rütbe ve statü, saraydan iltimas ve terfi almak çok önemliydi.
Reklam
Sen bunun için doğmadın! Bugün bir köylüsün ama yarın bir hanımefendi ola­caksın!
Serf haremleri, 18. yüzyılda ve 19. yüzyı­lın başlarında son derece modaydı. Rus soyluları arasında büyük bir harem sahibi olmak, ironik bir şekilde, Avrupai davranışların ve medeniyetin bir işareti olarak görülüyordu
:D
Günde en az üç saatini Aynaların karşısında geçiriyordu.
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.