Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nisan 2021

National Geographic Türkiye - Sayı 240

National Geographic Türkiye

National Geographic Türkiye - Sayı 240 Sözleri ve Alıntıları

National Geographic Türkiye - Sayı 240 sözleri ve alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 240 kitap alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 240 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ağır Çekim Bir Salgın Hava Kirliliği
COVID - 19 örneğinde ölümler hemen gerçekleşiyor. Hava kirliliğinde ise süreç içinde oluyor.
Sayfa 45
Kirli hava, yeni korona virüsten çok daha fazla sayıda kişinin, çok daha sıklıkla ölmesine yol açıyor.
Sayfa 38
Reklam
Eğer iklim değişikliği konusunda hiçbir şey yapmazsak, henüz hiçbir şey görmedik demektir.
Sayfa 65
Havada Eşitsizlik!
Coğrafi eşitsizlik çok açık: Dünyanın en kirli 50 kentinden neredeyse tamamı Asya'da.
Sayfa 54
BİR TEMMUZ GEZGİNİ Kuzey Kaliforniya'nın kırsal arazilerini kat eden otoyolda ilerlerken lastiği patladı. Tekerlek jantı yola sürtünerek kıvılcımlar çıkardı. Ve kuru ormanı yakıp yıkan, girdaplar oluşturarak alev hortumlarına dönüşen ve on binlerce hektarlık bir alanda yoluna çıkan her şeyi yutarak ilerleyen bir yangın böylece ateşlenmiş oldu.
Sayfa 59
HAVA KİRLİLİGİ küresel olarak ölümlere ve hastalıklara yol açan kaçınılabilir temel nedenlerden biri. Dünyada iç ortam hava kirliliği nedeniyle bir yılda çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere yaklaşık 4,3 milyon kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Buna ek olarak yaklaşık 3,7 milyon kişi de dış ortam hava kirliliğine bağlı olarak
Reklam
JEREMY BAILENSON Yaygınlaşan evden çalışma koşullarının insan sağlığını nasıl etkiledigini inceliyor. “Birçoğumuz kalabalık önünde konuşmaktan çekinsek de pandemide görüntülü aramanın yaygınlaşması dinleyicileri konuşmacı hâline getirdi,” diyor, Stanford Üniversitesi Sanal İnsan Etkileşimi Laboratuvarı kurucu yöneticisi Jeremy Bailenson. “COVID–19 öncesinde saatler süren görüntülü aramaların zihinsel sağlığı nasıl etkileyebileceğine dair yapılan çalışmalar çok azdı,” diye ekliyor. Artık laboratuvarı uzaktan çalışan binlerce kişiye anket yaptığı için görüntülü aramaların hangi yönlerinin insanları tedirgin ettiğini listeleyebiliyor –ve bu etkileri hafifletmenin yollarını önerebiliyor. “Kullanıcıda tedirginlik yaratan kaynaklardan biri, gerçek zamanlı olarak kendi görüntüsünü görmesi; bu nedenle video akışı gizlenmeli,” diyor Bailenson. Diğer stres etkeni ise, insanların ekranda kapladığı alan. Tipik bir birebir görüşmede karşınızdaki kişiyle aranızdaki uzaklık 60 santimetreden az görünüyor ve bu rahatsız edici ölçüde kısa. Görüntülü arama ortağının sanal ortamda kişisel alanı işgal etmesini önlemek için maksimum kafa büyüklüğü belirlenmesini öneriyor Bailenson. Sonuç: “Zoom gibi firmaların görüntülü toplantıları kolaylaştırmasına minnettarım. Yalnızca tasarım seçimlerinin sosyal etkileşim ve sağlık üzerindeki etkilerine biraz daha dikkat edilmesini istiyorum.”
COVID–19 DÜNYANIN dört bir yanında at koşturmaya başladığı sırada, Francesca Dominici hava kirliliğinin ölümleri artırdığı kuşkusunu yaşıyordu. Biliminsanlarının kirli hava hakkında bildikleri ile yeni koronavirüs hakkında öğrendiklerinin mantıksal bir çıkarsamasıydı bu düşüncesi. Hava kirliliği olan yerlerde yaşayanlarda kronik hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksek olduğu gibi, bu tür hastalar COVID–1 ’a karşı en zayıf kişiler. Üstelik hava kirliliği bağışıklık sistemini zayıflatıp solunum yollarında iltihaplanmaya yol açarak, bu noktaya saldıran virüsle mücadelede vücudu güçsüz kılıyor.
ÇİN, HAVA KİRLİLİĞİ kaynaklı ölümlerde dünya birincisi olmayı sürdürüyor olmakla birlikte yakın dönemlerde gökyüzünü temizleme konusunda önemli adımlar atmış durumda. Buna karşın Hindistan’ın yanıtı çoğunlukla başarısız oldu.Dünya Sağlık Örgütü’nün PM2.5 düzeyi veri tabanı sıralamasında ilk 10 kentin dokuzunu Hindistan’dakiler oluşturuyor. İnsana bedeli ise korkunç: Hindistan’da her yıl 1,7 milyon civarında erken ölüm yaşanıyor.
HAVA KİRLİLİĞİNİN ACIMASIZ sonucu: ne kadar yüksekse, onu soluyanların hayatı o kadar kısa oluyor. Bu gerçek, 1993’te “Altı Kent” araştırması olarak bilinen dönüm noktası niteliğindeki proje sayesinde kesin olarak belirlendi. Harvard araştırmacıları tarafından Amerika’nın en kirli altı kasabasında insanların erken ölüm olasılığının analiz edildiği bu projede, söz konusu merkezlerde ölüm olasılığının en temiz altı kasabaya göre yüzde 26 oranında daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştı. Kirlilik, yaşam sürelerinden neredeyse iki yıl çalıyordu.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.