Sisli bir sabahtı henüz
Etrafı bürümüştü bir duman
Uzaktan geldi bir ses ah aman aman!
Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit
Dinle de vicdanına öyle hükmet
Vatanın parçalanmış bağrı
Bekliyor senden ümit.
Sonra aramıza şehirler girecek,
Hiç karşılaşmayacağız.
Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek.
Sonra da belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek.
Ben ne zaman Sinan’ın Süleymaniye’sini hatırlasam Türk emekçisinin yaratıcılığına olan inancım artar. Kendimi feraha çıkmış hissederim.
Tarihinde Bedrettin hareketi gibi bir destan söyleyebilmiş her milletin şuurlu proleteri bundan bir millî gurur duyar. Evet, Bedrettin hareketi aynı zamanda benim millî gururumdur. Millî gurur! Sözlerden ürkme! İki kelimenin yan yana gelişi seni korkutmasın.
Lenin’i hatırla. Aktardığı uzun bölümde Lenin şöyle sesleniyor: ‘Biz şuurlu Rus proleterleri millî şuur duygusuna yabancı mıyız? Elbette hayır!(….) Biz millî gurur duygusuyla meşbuuz (dopdoluyuz)’.