Nazım Hikmet Üstüne Yazılar
Memet FuatEn Eski Nazım Hikmet Üstüne Yazılar Gönderileri
En Eski Nazım Hikmet Üstüne Yazılar kitaplarını, en eski Nazım Hikmet Üstüne Yazılar sözleri ve alıntılarını, en eski Nazım Hikmet Üstüne Yazılar yazarlarını, en eski Nazım Hikmet Üstüne Yazılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yanılma özgürlüğümü yitirmek istemem. Sorular sorup yanıtlar aramanın tadı bambaşkadır. Bir yanıt bulabilirsem, bunun doğru yanıt olduğunu da düşünmem. Başka bir söyleyişle, bir yanıt bulmak değil de, bit yanıta yaklaşmaktır yaptığım.
Sayfa 193Kitabı okudu
Birtakım konularda birilerine güvenebilmek için bile herhalde biraz araştırmacı olmak gerekiyor.
Sayfa 218Kitabı okudu
Filozoflar söylemişler:
"Aşk insan türünün sürmesi için kurulmuş bir tuzaktır."
Sayfa 221Kitabı okudu
Tuğrul Tanyol'un şu tümcesi ise Nâzım Hikmet'in şiirini beğenen, ama "kavga adamı" kişiliğini benimsemeyen 80 sonrası şairlerinin görüşünü oldukça iyi özetliyor:
"Onda bir şairi değil bir devrimciyi, bir yoldaşı bulmak isteyenler, onu büyük şair olarak putlaştıranlar, onun gerçekten ne büyük bir şair olduğunu asla anlamadılar."
Sayfa 239Kitabı okudu
İnsanoğlu bu... En içten göründüğümüz zamanlarda bile kafamızın arkasında ne kaygılar taşıyoruz...
Sayfa 245Kitabı okudu
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nâzım Hikmet’e yapılan baskılar, sanırım, dünyanın pek az ülkesinde pek az şaire uygulanmıştır. Ama unutturulmak istenen şiirlerinin, yirmi beş otuz yıl gibi kısa bir sürede bütün dünyaya yayıldığı görüldü. Sanatın karşı konulmaz gücü...
Sayfa 145Kitabı okudu
Cahit Sıtkı Tarancı’nın’
“En yavuz evladı bu memleketin
Nâzım ağbey hapislerde çürür”
diye biten sevgi dolu şiirini herkes çok beğenmişti ama bu şiir Nâzım Hikmet’in hiç hoşuna gitmemiş, “Yatar Bursa Kalesinde”yi yazmasına neden olmuştu:
“Hapis ammâ, zincirini kırmış yatar,
en âlâ mertebeye ermiş yatar,
yatar Bursa kalesinde.
Sayfa 182Kitabı okudu
“Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı, tutsaklığa karşı özgürlüğü, sömürüye karşı paylaşmayı, adaletsizliğe karşı adaleti, yok etmeye karşı yaratmayı, düşmanlığa karşı dostluğu, nefrete karşı sevgiyi, geçmişe karşı geleceği” kısaca ölümseverliğe karşı yaşamseverliği savunan herkes, Nâzım Hikmet’in şiirlerini okursa, ister istemez beğenir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Soyadı yasası çıktığı zaman son günlere kadar direnmiş, “soyu sicilli” olmayı bir türlü kabul etmemiş, sonunda Piraye gidip hiçbir anlamı olmayan “Ran” soyadını alarak öngörülen para cezasından kurtulmalarını sağlamıştı.
Bu yüzden aralarında şaka yollu tartışırlar, Nâzım, “Benim soyadım filan yok” der, Piraye de “Tamam, benim soyadım Ran, sen gerektiğinde benim adımı kullan, ayrılırsak da bana bırakırsın” diyerek işi tatlıya bağlardı.
Sayfa 212Kitabı okudu