Memet Fuat

Memet FuatÇağdaş Türk Şiiri Antolojisi 1 yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.3/10
118 Kişi
610
Okunma
41
Beğeni
7,5bin
Görüntülenme

Hakkında

Edebiyat eleştirisi yazıları ile tanınan bir edebiyat adamı ve voleybola katkıları ile tanınan bir spor adamıdır. 1960’da De Yayınevi’ni kurdu. Yeni Dergi adlı edebiyat dergisini çıkardı. Altınyurt Voleybol Takımında antrenörlük yaptı ve amatör takımın deplasmanlı lige yükselmesini sağladı. Nazım Hikmet’in hayatı ve eserleri hakkında eserler verdi. Nazım Hikmet'in üvey oğludur. 16 Şubat 1926’da İstanbul’da, dedesi Mehmet Ali Paşa’nın Erenköy’deki köşkünde dünyaya geldi. Babası sanat eleştirmeni Vedat Örfi (Bengü), annesi Piraye Hanım’dır. O doğmadan önce yurtdışına giden babasını ilk kez beş yaşında iken gördü. Annesinin ünlü ozan Nazım Hikmet ile birlikteliği sırasında onlarla birlikte yaşadı. 1932’de anne ve babasının boşanmasının ardından annesi, Nazım Hikmet ile 1935 yılında evlendi. 1938’de üvey babası Nazım’ın tutuklanıp 15 yıl hapis cezasına mahkum edilmesinden sonra yaşamını dedesi Mehmet Ali Paşa’nın köşkünde sürdürdü. Erenköy 38. İlkokulu'nda, Kadıköy 1. Orta'da, Robert Koleji'nde ve Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne 1946’da kaydoldu. Nazım Hikmet'in etkisi ile yöneldiği edebiyat alanında Memet Fuat adıyla tanınmaya başladı. 1946’da ilk kitabını Tuna Baltacıoğlu ile birlikte yayımladı. Aşk ve Sümüklüböcek adlı kitabın ilk yarısında Baltacıoğlu’nun, ikinci yarısında Memet Fuat’ın öyküleri yer alıyordu. 1950'de Tuna Baltacıoğlu ve Oktay Verevler ile birlikte Memleketimizde ve Dünyada Kitaplar adlı bir dergi çıkardı. 1951 yılında ikinci kitabı Yaşadığımız yayımlandı. Aynı yıl, üniversiteyi tamamlamasından önce dedesi Mehmet Ali Paşa’yı kaybetti ve aile, maddi sıkıntı içine düştü. Yeditepe Dergisi’nde yayınladığı denemeler ile adını duyurmaya başladı. Üniversiteyi bitirince İstanbul’daki okullarda yardımcı öğretmen olarak çalıştı. Nazım Hikmet ile ilişkisi nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışmayı sürdüremeyince özel İngilizce dersleri verdi, kitap çevirileri yaptı. John Steinbeck, Erskine Caldwell, Jack London’dan öyküler, Walt Whitman’dan şiirler, Varlık Yayınları’na Edgar Allan Poe’dan, Katherine Mansfield’den öyküler çevirdi. Gençliğinde yaşadığı akciğer rahatsızlığı sebebiyle askerliğe başladığı yedek subay okulundan çürük raporuyla çıkarıldı. Çocukluğundan beri tanıştığı ve Piraye'nin de akrabası olan İzgen Öksüzcü ile Edebiyat Fakültesi'ndeki arkadaşlıkları evlilikle noktalandı. Bu evlilikten 25 Temmuz 1961'de oğulları Kenan doğdu. 1959'da dergilerde çıkan eleştiri yazıları nedeniyle Ataç Eleştiri Armağanını kazandı. O sırada eniştesi Metin Yasavul ile De Yayınevini kurdu. Yayınevinin ilk kitabı olarak 1960’da Düşünceye Saygı’yı yayımladı ve bu eser, 1961 Türk Dil Kurumu Deneme-Eleştiri Ödülü’nü kazandı. Yayınevi, 1960 - 1980 yılları arasında, 20 yılda birçok kitap yayımladı. Yeni Dergiyi çıkardı. İstanbul Altunizade mahallesinde Altınyurt Spor Klübü'nde çocuklara futbol öğretti, turnuvalar düzenledi. Daha sonraki yıllarda yardımlaşmaya dayanan bir takım sporu olan voleybolu seçti. Altınyurt Voleybol A Takımını deplasmanlı voleybol ligine taşıdı. Tam 10 yıl amatörlükten hiç ödün vermeden, yeni genç oyuncular yetiştirerek bu ligde kalmayı başardı. 1972 - 1980 yılları arasında genç, ümit, büyükler ve üniversite erkek ulusal takımlarını turnuvalara hazırladı. 1979 - 1982 yılları arasında Anadolu Hisarı Gençlik ve Spor Akademisi'nde voleybol dersleri verdi. 1980 - 1983 yılları arasında Yazko Edebiyat Dergisi’ni yönetti. 1981'de Adam Yayınları'nın yerli yayınlar editörü oldu. Nazım Hikmet’in, Orhan Veli’nin yapıtlarının yeniden basılmasına öncülük etti. 1985’te yayımlanmaya başlayan “Adam Sanat” dergisinin genel yayın yönetmenliği görevini 1999’a kadar sürdürdü. 1992’de "Çağdaşımız Makyavel" adlı kitabıyla Sedat Simavi Ödülü’nü Gülten Akın’la paylaştı. 1990'larda önce 1990 yılında bir ameliyatta kız kardeşi İzgen'i, arkasından da 1995 yılında annesi Piraye'yi yitirdi. 1995'te kendisi solunum yetmezliğinden yoğun bakıma alındı. Yoğun bakım sonrasında öldüğü güne kadar evinde çalışmaya devam etti. Bu sırada yazdığı ve derlediği birçok eseri yayımlandı. 1995’te kendisine Kültür Bakanlığı “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” verildi. 1996’da bunu “Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü Altın Madalyası” izledi. 1997’de “Yaşasın Edebiyat” dergisinin yaptığı soruşturmada “Gölgede Kalan Yıllar” adlı yapıtı “Yılın Kitabı” seçildi. 1999'da ikinci kez girdiği yoğun bakımdan çıkar çıkmaz tutmaya başladığı güncesi, ölümünden sonra “"Ölünceye Kadar"” adıyla iki cilt olarak yayımlandı. 19 Aralık 2002'de akciğer yetmezliğinden yaşamını kaybetti. Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi .
Tam adı:
Mehmet Fuat Bengü
Unvan:
Eleştirmen, Yazar, Yayıncı, Çevirmen, Voleybol Antrenörü, Eğitimci
Doğum:
Erenköy, İstanbul, Türkiye, 16 Şubat 1926
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 19 Aralık 2002

Okurlar

41 okur beğendi.
610 okur okudu.
20 okur okuyor.
391 okur okuyacak.
11 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
'Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.'
Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk. Ama yine de eksik etmeyiz sol cebimizden umudu...
Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında..
Sayfa 80 - Ahmet Hamdi Tanpınar
Seni, anlatabilsem seni.. Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini..
Sayfa 653 - Ahmet Arif
Reklam
Saygıyla...
Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa Ne kalıyor geriye, yüzyıllardan?
Memet Fuat
Memet Fuat

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
656 syf.
10/10 puan verdi
KİTAPLARDAN TAŞAN KOCA BİR ŞAİR
Bu kitapta Nâzım Hikmet’i birinci elden yani üvey oğlu Memet Fuat’tan okudum. Ağdasız bir dille yazılmış akıcı bir başucu kitabı. Dönüp dönüp sıkılmadan okuyabileceğiniz bir biyografik kitap... Nazım Hikmet, olağanüstü bir dönemde yaşamış, olağanüstü dönemlerin acı deneyimlerinden geçmiş, şiirini yaşamın derinliklerinden çıkarmış çok büyük bir toplumcu şairimiz. Bu anlamda onu Türk edebiyatının hiçbir şairi ile karşılaştıramayız. Bir kıyaslamaya girmek edebiyat bilimi açısından büyük bir yanılgı olur. Onun yaşamını ve üst düzey şiirlerini ancak kendi düzleminde değerlendirebiliriz. Fakat, bu büyük şairliği yanında, her insan gibi bolca hatalar yapan, her insan gibi bolca zafiyetleri olan biri aynı zamanda Nâzım Hikmet... Memet Fuat, “koca bir şiir ustasını” büyük bir ustalıkla ve nesnellikle ele almasını bilmiş. Kitapta gerçeği örseleyen duygusal tek bir satır yok! Duygusal bölümler dahi gerçeklikten milim sapmayan organik cümlelerle örülü... Nâzım Hikmet’i, sanki çok sevdiği, adına şiirler adadığı (üvey) bir oğulun yazdıklarından değil de, tarafsız bir edebiyatçının kaleminden okuyorsunuz. Bu kertede bir tarafsızlık beni kitap boyunca çok şaşırttı ve sarstı. Okumaya değer bir kitap. Yüce insanların çok yücelerde buluştuğuna tanık olacaksınız. İyi okumalar. -Okuryazar-
Nazım Hikmet
Nazım HikmetMemet Fuat · Yapı Kredi Yayınları · 201593 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Mehmet Fuat’ın okuduğum ilk kitabı. Sanat, edebiyat ve müzik hakkında yazılmış eleştiriler ve denemeler bulunduruyor. İçinde bir sürü şair ve yazardan alıntılar var. Ben gayet beğendim ama illa okunması gereken bir kitap değil okunmasa da bir şey kaybettirmeyecektir.
Güzelin Yararlısı
Güzelin YararlısıMemet Fuat · Yapı Kredi Yayınları · 201452 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Birbiriyle bağlantılı kısa öykülerin birleştiği, bir oturuşta okunabilecek akıcı bir kitap. Bana pek hitap etmese de akıcı olduğu için devam ettim.
Yaşadığımız
Yaşadığımız
Yaşadığımız
YaşadığımızMemet Fuat · Adam Yayınları · 19984 okunma