1980 lerde yazılmış bir kitabın, günümüzde çocuk yetiştirirken rehber olabilmesi içeriğinin kalitesini belirtiyor ya da bizim toplum olarak çocuk yetiştirme konusunda ne kadar geride kaldığımızı.
Toplumumuzun en büyük sorunu iletişimimizin zayıflığı.
Nesilden nesile geçen kalıplaşmış, işe yaramayan söz çemberlerini kırmak ve çocuklarımıza farklı bir miras; hayatları boyunca dostları, ebeveynleri, eşleri, iş arkadaşları ve günün birinde kendi çocuklarıyla kullanabilecekleri bir iletişim biçimi bırakmak istiyorsak bu kitabı muhakkak okumalıyız. Hatta başucumuzdan eksik etmemeliyiz. Benim de aynı şekilde, geçmişten ve çevreden aktarılan söz çemberlerini kırarak; itham etmeden, suçlamadan, ihtiyaçlarını ve ihtiyaçlarımı doğru kavrayarak, daha hassas, şefkatli ve sorumluluk sahibi bir anne ve bu özelliklere sahip evlat sahibi olabilmek en büyük gayem. İşte bu yüzden çok okuyorum, çok çabalıyorum. Belki başarıyorum belki tökezliyorum fakat hiç vazgeçmiyorum. Etrafımdaki anne babalarda faydalansın, çocuğumun da çevresinde bu kültürle yetişen çocuklar olsun istiyorum. Tohumu toprağa ekiyoruz. Umarım her birimiz güzel meyveler toplarız.