Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ne Kadar Büyük ve Bilge Olursak Olalım

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız

Katherine Rundell

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız Gönderileri

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız kitaplarını, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız sözleri ve alıntılarını, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız yazarlarını, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocukların okudukları her öyküde kendi kopyalarını görmeleri gerektiğini söylemi­yorum. Ne de olsa kurmaca yazın, başka bir insanın yüreğini en ön sıradan izlemenizi sağ­larken erkek ya da kadın veya zırhlı bir ayı ol­manıza imkan tanır. Fakat her çocuğun ken­dini bir yerde bulabilmesi acil bir gereklilik. Dünya böylesine hızlı değişirken çocuk ede­biyatının da üzerinde yaşadığımız bu kaley­doskobik gezegenin dört bir köşesinden gelen yeni ve hiç olmadığı kadar çeşitli hikayelere ihtiyacı var. Bu değişim zaten başladı ama daha fazlası gerek; şimdiye dek kulak ver­mediğimiz yerlerden ve seslerden gelen yeni fikirler, yeni çareler, yeni şakalar ve yeni zen­ginlikler gerek. Çocuk edebiyatının evriminde başka bir dönemece geldik; yeni bir Altın Çağ'ın zamanı şimdi.
Sayfa 57 - Domingo
Çocuk edebiyatının da daha önce olduğu gibi yeni bir açılım yapması ve değişip dönüşmesi gerekiyor. Birleşik Krallık'ta yakın zamanda yapılmış çocuk edebiyatıyla ilgili bir çalışma, bir yılda yayımlanan kitapların sadece yüzde dördünün siyahi, Asyalı ya da etnik azınlık kökenli karakterler içerdiğini gösteriyor. Oysa okullardaki öğrencilerin yüzde 31,2'sinin kö­keni etnik azınlıklar. Çoğu yazar gibi ben de sık sık okulları ziyaret ediyorum ve bu ziyaret­ler sırasında çocuklardan bir öykü yazmama yardımcı olmalarını rica ediyorum. Karakter­ ler için bir kız ve bir erkek ismi söylemelerini istiyorum. Gittiğim okulların çoğu, yaşadığım Güney Londra bölgesinde ve İngilizce, sınıf­lardaki çocukların yarısından fazlasının ikinci dili. Fakat bu okullardaki çocukların önerdiği isimler hep aynı: Jamie, Harry, Lizzy - yani eski zamanlarda krallara verilmiş olan Anglo­ sakson isimler. Aynı zamanda çocuklara an­ latageldiğimiz hikayelerdeki kahramanların isimleri.
Sayfa 56 - Domingo
Reklam
Kazuo Ishiguro, Nobel Ödülü konuşma­sında şöyle demişti: "İster uzak ülkelerin ister kendi toplumuzun yazarları olsun, bilinme­yen edebi kültürlerden elimizde ne kaldıysa, içindeki cevheri bulmak için daha fazla çaba harcamalıyız." Ve bunun işe yaraması için "iyi edebiyatı tanımlarken fazla dar görüşlü ya da muhafazakar davranmamaya büyük özen gös­termeliyiz." Böylelikle, şimdiye dek susturul­muş olmasından ötürü henüz kamusal alana ulaşamamış bir yeteneğin içinde yeniden ha­yat bulabiliriz. Kazanacağımız öylesine muh­teşem şeyler var ki.
Sayfa 55 - Domingo
Hikayelerin gücüne hala -çoğu gün, çoğu zaman- inanıyorum. Aristoteles gibi ben de kurmaca yazının, soyut kuramsal dille cesur­ca ifade edilmesi mümkün olmayan doğruları hikayelerle anlatabileceğine inanıyorum. Alice Harikalar Diyarında kitabında öyle fikirler var ki onları özetlemek, yüz enstrümanın çal­dığı bir senfoninin bütün bölümlerini seslen­dirmeye çalışmaktan farksız çünkü kurmaca yazın indirgenmeye direnir. Kurmaca yazın dünyayı tek başına düzeltemez. Ama ben, iyi ya da önemli olduğu düşüncesiyle bir metnin harcına kattığınız her şeyi, bir başkasının o metinden çekip çıkarabileceği gerçeğinin paha biçilmez olduğuna hala inanıyorum. Elena Ferrante'nin"yakaladığı günlük deneyimleri hayal gücüyle birbirine bağlayan ve insan ah­valiyle ilgili temel sorularla aralarında bağlantı kuran bir balık ağı" olarak tanımladığı şey bu. Fakat artık, hayret verici teknolojik atılımla­rın insan hayatındaki eşitsizlikle buluştuğu günümüzde kurmaca yazının değerini koru­mak için yeni seslere ihtiyacımız var.
Sayfa 54 - Domingo
Çocuk kitaplarının güçlü itiş etkisi
2016'da dünya algım Brexit ve Trump'la, Avrupa'da yayılan milliyetçilik ve dar görüşlü­lük dalgasıyla, terörist saldırılarıyla tepetaklak oldu. Hemen sonrasındaki dönemde yetişkin edebiyatının bana faydası olmadı, ne yapsam kar etmedi. Kitapların yapabileceklerine dair inancımı tazeleyen şey çocuk edebiyatıydı. Yaşı kaç olursa olsun, kulak veren herkese an­latılan o eski hikayeler -İzlanda halk masal­ları, Grimm masalları- imdadıma yetişti. Bu hikayeler, her şeyin sonu gelmiş gibi hissetsem de aslında öyle olmadığını söylüyordu. Ben­cilce ihtiraslar, kırıcı hırçınlıklar, yanlış an­lamalar, iktidar hırsı, budalalık, iyilik, tutku öteden beri vardı. Peri masalları bütün insani kusurları dolaylı da olsa zaten bünyesine kat­mış ama hiçbir zaman sessiz bir umutsuzluğa gömülmemişti
Sayfa 51 - Domingo
Kütüphaneleri hala şaşırtıcı buluyorum; hala daha iyi olan içgüdülerimize seslendik­lerini düşünüyorum. Kütüphane yeryüzünde bir şey satın almak, birilerini tanımak ya da herhangi bir şeye inanmak zorunda olmadan girebileceğiniz pek az yerden biri. Sahip ol­duğumuz en eşitlikçi alan. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bizi kuşatıp yutmakla tehdit eden sorunların özünde elbette eşitsizlik -ve de o eşitsizlikten ötürü kadın erkek, çoluk çocuk herkese acı çektiren felaketler- var. Yaşadığı­mız şu yangın günlerinde, kütüphanenin ku­rumsallığından yüz çevirmek suçlu hissettiri­yor. Umut tüylü bir şeyse, kütüphaneler kanat olmalı.
Sayfa 51 - Domingo
Reklam
Times'da kısa süre önce çıkan bir habere göre İngiltere'de yüzyılın başından beri kü­tüphanelerin bütçesinden 300 milyon sterlin kesinti yapıldı. Sekiz milyonu aşkın insan kü­tüphanelerden aktif olarak kitap ödünç alıyor; İnternet ve kitap kulüpleri gibi diğer kütüp­hane hizmetlerinden faydalananların sayısı daha da fazla. Buna rağmen 2010'dan bu yana 700 kütüphane ve ödünç kitap servisi kapatıl­dı. Ayrıca eğitim ve çocuk edebiyatı alanında olmayanların dudak uçuklatıcı bulduğu bir gerçek var; devlet, okullarda kütüphane bu­lunmasını zorunlu tutmuyor. Günümüzde kütüphane bulunması kanunen zorunlu olan yegane devlet kurumu cezaevleri ki bu konu­ da çocukların önünde ağza alınmayacak sözler söylememek pek zor.
Sayfa 50 - Domingo
her şeyin bir bedeli olduğunu anladığım bu dünyada, kütüphaneler olabilecek en güzel şeylerden birini bedava veriyordu.
Sayfa 50 - Domingo
Harare'deki güneşten solmuş o kütüpha­neye duyduğum sevginin kafa karıştıran bir tarafı vardı: Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu.
Sayfa 49 - Domingo
Harare'deki güneşten solmuş o kütüpha­neye duyduğum sevginin kafa karıştıran bir tarafı vardı: Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu. İnsanlar niye kitap çalmıyor­du? (Tabii ki çalarlar ama yüzde beş gibi nis­peten düşük bir oranda. En fazla çalınanlarsa cinsel içerikli ve büyücülükle ilgili olanlardır. Amerika'da yapılan bir kamuoyu yoklamasın­da ülkede en sık çalınan iki kitaptan birinin Nostradamus'un Kehanetleri, diğerininse The Joy ofSex [Seksin Keyfi] olduğu anlaşıldı.) O dönemdeki kısa hayat tecrübeme dayanarak her şeyin bir bedeli olduğunu anladığım bu dünyada, kütüphaneler olabilecek en güzel şeylerden birini bedava veriyordu.
Sayfa 49 - Domingo
808 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.