Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ne Kadar Büyük ve Bilge Olursak Olalım

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız

Katherine Rundell

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız Gönderileri

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız kitaplarını, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız sözleri ve alıntılarını, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız yazarlarını, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu Ay Okuduklarım 1
Sınavlar ve bayramdan dolayı çok okuyamadım 🥲 Tek tesellim harika bir seri okumuş olmak 😍 Ben bu bahar İnce Memed okudum 💜
Her İnsan Yalnızdır
Her İnsan Yalnızdır
İnce Memed 3
İnce Memed 3
İnce Memed 4
İnce Memed 4
Zacharius Usta
Zacharius Usta
Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız
Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız
Mutluluk ve Mutsuzluk
Mutluluk ve Mutsuzluk
Doğa ve Kirlilik
Doğa ve Kirlilik
📚
Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu. İnsanlar niye kitap çalmıyor­du?
Reklam
Kendi başına okumak, hiç kimsenin izinizi süreme­yeceği sonsuz bir dünyaya adım atmaktır.
ciddi olmanızı, hayal gücünüzden elde edeceğiniz karı hesaplamanızı söyleyen­lere; adet yerini bulsun diye keyfinizi kaçıranlara meydan okuyun. Utancın hevesini kursağında bırakın. Yaptığınız şeyi aptalca bir kaçış olarak görenleri yok sayın. Çünkü çocuk kitabı okumak, kaçmak değil bulmaktır. Ço­cuk kitapları bir saklanma yeri değil, bulma yeridir. Ruhunuzla bir çocuk kitabına balık­lama dalın; bakalım orada hiç ummadığınız bir simya bulacak mısınız, bakalım kitap içi­nizdeki yarı unutulmuş, yarı gizli saklı kalmış bir şeyi açığa çıkaracak mı. İmkansız ve belki­ imkinsız-olmayan şeyleri istemenin neye ben­zediğini hatırlamak için çocuk kitabı okuyun. Çocuk edebiyatına dönün ki dünyayı iki çift gözle görebilesiniz: hem kendi gözlerinizle hem de çocukluk halinizin gözleriyle. Gözü­nüzü karartıp utanmayı reddedin ve karşılığında sağdan ikinci yıldızdan dönüp sabaha dek uçmaya devam edin.
Sayfa 61 - Domingo
Pek çok konuda bizden çok daha fazlası­nı bilen Elizabeth Barrett Browning,Aurora Leigh adlı kitabında çocukken nasıl okuduğu­nu şöyle anlatır: kitap okurken bana bir hayrı dokunur mu diye düşünmeden okurdum. Sözüme kulak verin. Kimseye hayrı yok duygusuz davranmanın - bir kitaba bile, Ve hesap kitap yapmanın -ne kadar çok okursan o kadar faydasını görürsün. Ne zaman ki Kendimizden geçip Bütün ruhumuzla balıklama dalarız bir kitabın derinlerine, Heyecana kapılarak onun güzelliğinden ve gerçeğin tuzundan - İşte ancak o zaman hayrını görürüz kitabın.
Sayfa 60 - Domingo
On sekiz yaşına bastıktan sonra çocuk edebi­yatı okursanız ayıplanırsınız. Yayıncılık piya­sası da bundan utanç duymanızı bekler, hatta ona göre tavır alır. Yaşını başını almış ciddi insanlar otobüste kitap okurken yüzleri kızar­masın diye Harry Potter kitapları yetişkinler için farklı bir kapakla basıldı. Utanmayı red­dedin. Her şey bir yana, çocuk kitabı okumak iyi bir deneyim. 1949 yapımı siyah beyaz bir fılm olan Adam's Rib'deki [Adem'in Kaburga­sı] o muhteşem sahnede, Katharine Hepburn sekreterini günün ahlaki çifte standartlarıyla ilgili sorgular. Sekreter kendini, "Kuralları ben koymuyorum," sözleriyle savunur. "Elbette ki sen koyuyorsun," der Katharine Hepburn. "Hepimiz koyuyoruz." Sükut ikrardan gelir. O halde başkaldırın. Bağımsız bir kitapçıya gidin ve dosdoğru rengarenk sırdı kitapların olduğu rafa yürüyün.
Sayfa 59 - Domingo
Reklam
Çocukların okudukları her öyküde kendi kopyalarını görmeleri gerektiğini söylemi­yorum. Ne de olsa kurmaca yazın, başka bir insanın yüreğini en ön sıradan izlemenizi sağ­larken erkek ya da kadın veya zırhlı bir ayı ol­manıza imkan tanır. Fakat her çocuğun ken­dini bir yerde bulabilmesi acil bir gereklilik. Dünya böylesine hızlı değişirken çocuk ede­biyatının da üzerinde yaşadığımız bu kaley­doskobik gezegenin dört bir köşesinden gelen yeni ve hiç olmadığı kadar çeşitli hikayelere ihtiyacı var. Bu değişim zaten başladı ama daha fazlası gerek; şimdiye dek kulak ver­mediğimiz yerlerden ve seslerden gelen yeni fikirler, yeni çareler, yeni şakalar ve yeni zen­ginlikler gerek. Çocuk edebiyatının evriminde başka bir dönemece geldik; yeni bir Altın Çağ'ın zamanı şimdi.
Sayfa 57 - Domingo
Çocuk edebiyatının da daha önce olduğu gibi yeni bir açılım yapması ve değişip dönüşmesi gerekiyor. Birleşik Krallık'ta yakın zamanda yapılmış çocuk edebiyatıyla ilgili bir çalışma, bir yılda yayımlanan kitapların sadece yüzde dördünün siyahi, Asyalı ya da etnik azınlık kökenli karakterler içerdiğini gösteriyor. Oysa okullardaki öğrencilerin yüzde 31,2'sinin kö­keni etnik azınlıklar. Çoğu yazar gibi ben de sık sık okulları ziyaret ediyorum ve bu ziyaret­ler sırasında çocuklardan bir öykü yazmama yardımcı olmalarını rica ediyorum. Karakter­ ler için bir kız ve bir erkek ismi söylemelerini istiyorum. Gittiğim okulların çoğu, yaşadığım Güney Londra bölgesinde ve İngilizce, sınıf­lardaki çocukların yarısından fazlasının ikinci dili. Fakat bu okullardaki çocukların önerdiği isimler hep aynı: Jamie, Harry, Lizzy - yani eski zamanlarda krallara verilmiş olan Anglo­ sakson isimler. Aynı zamanda çocuklara an­ latageldiğimiz hikayelerdeki kahramanların isimleri.
Sayfa 56 - Domingo
Kazuo Ishiguro, Nobel Ödülü konuşma­sında şöyle demişti: "İster uzak ülkelerin ister kendi toplumuzun yazarları olsun, bilinme­yen edebi kültürlerden elimizde ne kaldıysa, içindeki cevheri bulmak için daha fazla çaba harcamalıyız." Ve bunun işe yaraması için "iyi edebiyatı tanımlarken fazla dar görüşlü ya da muhafazakar davranmamaya büyük özen gös­termeliyiz." Böylelikle, şimdiye dek susturul­muş olmasından ötürü henüz kamusal alana ulaşamamış bir yeteneğin içinde yeniden ha­yat bulabiliriz. Kazanacağımız öylesine muh­teşem şeyler var ki.
Sayfa 55 - Domingo
Hikayelerin gücüne hala -çoğu gün, çoğu zaman- inanıyorum. Aristoteles gibi ben de kurmaca yazının, soyut kuramsal dille cesur­ca ifade edilmesi mümkün olmayan doğruları hikayelerle anlatabileceğine inanıyorum. Alice Harikalar Diyarında kitabında öyle fikirler var ki onları özetlemek, yüz enstrümanın çal­dığı bir senfoninin bütün bölümlerini seslen­dirmeye çalışmaktan farksız çünkü kurmaca yazın indirgenmeye direnir. Kurmaca yazın dünyayı tek başına düzeltemez. Ama ben, iyi ya da önemli olduğu düşüncesiyle bir metnin harcına kattığınız her şeyi, bir başkasının o metinden çekip çıkarabileceği gerçeğinin paha biçilmez olduğuna hala inanıyorum. Elena Ferrante'nin"yakaladığı günlük deneyimleri hayal gücüyle birbirine bağlayan ve insan ah­valiyle ilgili temel sorularla aralarında bağlantı kuran bir balık ağı" olarak tanımladığı şey bu. Fakat artık, hayret verici teknolojik atılımla­rın insan hayatındaki eşitsizlikle buluştuğu günümüzde kurmaca yazının değerini koru­mak için yeni seslere ihtiyacımız var.
Sayfa 54 - Domingo
Reklam
Çocuk kitaplarının güçlü itiş etkisi
2016'da dünya algım Brexit ve Trump'la, Avrupa'da yayılan milliyetçilik ve dar görüşlü­lük dalgasıyla, terörist saldırılarıyla tepetaklak oldu. Hemen sonrasındaki dönemde yetişkin edebiyatının bana faydası olmadı, ne yapsam kar etmedi. Kitapların yapabileceklerine dair inancımı tazeleyen şey çocuk edebiyatıydı. Yaşı kaç olursa olsun, kulak veren herkese an­latılan o eski hikayeler -İzlanda halk masal­ları, Grimm masalları- imdadıma yetişti. Bu hikayeler, her şeyin sonu gelmiş gibi hissetsem de aslında öyle olmadığını söylüyordu. Ben­cilce ihtiraslar, kırıcı hırçınlıklar, yanlış an­lamalar, iktidar hırsı, budalalık, iyilik, tutku öteden beri vardı. Peri masalları bütün insani kusurları dolaylı da olsa zaten bünyesine kat­mış ama hiçbir zaman sessiz bir umutsuzluğa gömülmemişti
Sayfa 51 - Domingo
Kütüphaneleri hala şaşırtıcı buluyorum; hala daha iyi olan içgüdülerimize seslendik­lerini düşünüyorum. Kütüphane yeryüzünde bir şey satın almak, birilerini tanımak ya da herhangi bir şeye inanmak zorunda olmadan girebileceğiniz pek az yerden biri. Sahip ol­duğumuz en eşitlikçi alan. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bizi kuşatıp yutmakla tehdit eden sorunların özünde elbette eşitsizlik -ve de o eşitsizlikten ötürü kadın erkek, çoluk çocuk herkese acı çektiren felaketler- var. Yaşadığı­mız şu yangın günlerinde, kütüphanenin ku­rumsallığından yüz çevirmek suçlu hissettiri­yor. Umut tüylü bir şeyse, kütüphaneler kanat olmalı.
Sayfa 51 - Domingo
Times'da kısa süre önce çıkan bir habere göre İngiltere'de yüzyılın başından beri kü­tüphanelerin bütçesinden 300 milyon sterlin kesinti yapıldı. Sekiz milyonu aşkın insan kü­tüphanelerden aktif olarak kitap ödünç alıyor; İnternet ve kitap kulüpleri gibi diğer kütüp­hane hizmetlerinden faydalananların sayısı daha da fazla. Buna rağmen 2010'dan bu yana 700 kütüphane ve ödünç kitap servisi kapatıl­dı. Ayrıca eğitim ve çocuk edebiyatı alanında olmayanların dudak uçuklatıcı bulduğu bir gerçek var; devlet, okullarda kütüphane bu­lunmasını zorunlu tutmuyor. Günümüzde kütüphane bulunması kanunen zorunlu olan yegane devlet kurumu cezaevleri ki bu konu­ da çocukların önünde ağza alınmayacak sözler söylememek pek zor.
Sayfa 50 - Domingo
her şeyin bir bedeli olduğunu anladığım bu dünyada, kütüphaneler olabilecek en güzel şeylerden birini bedava veriyordu.
Sayfa 50 - Domingo
Harare'deki güneşten solmuş o kütüpha­neye duyduğum sevginin kafa karıştıran bir tarafı vardı: Gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu.
Sayfa 49 - Domingo
804 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.