Ya Rab dilimi sehv ü hatadan sakla
Endişemi tezvir u riyadan sakla
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
Ya Rab! Dilimi kusur ve hatadan koru
Düşüncemi yalan ve ikiyüzlülükten koru.
''Nef'i''
Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek
Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek
Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun
Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek
Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman
Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem aköpek
Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun
Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a köpek
Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş
Var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş
Gam çekme hakikatte eğer ârif isen
Farz eyle ki el'an yine âlem yoğ imiş.
Türkçe Meali;
-Ey gönül hele şu dünyada adam gibi bir adam yokmuş.
Var ise de gönülden anlayan bir sırdaş bulunmuyormuş.
Eğer bilge isen, şu dünya için asla gam çekme
Tut ki dünya diye birşey de zaten yokmuş-
Nedür bu tâli’ ile derdi Nef’î-i zârun
Ne şûhı sevse mülâyim dedükçe âfet olur
Bu talihsiz ve zavallı Nef’î’nin çektiği dertler nedir? Hangi güzeli sevse ona yumuşak huylu ve uysal dedikçe bir afet kesiliyor.
"Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil"
Gönül ne gök ne elâ ne lâciverd arıyor
Ah bu gönül bu gönül kendine derd arıyor
Ne tende cân ile sensiz ümmîd-i sıhhat olur
Ne cân bedende gam-ı firkatinle rahat olur
Ne şeb ki kûyine yüz sürmesem ölürüm
Ne gün ki kaametini görmesem kıyâmet olur
Mecnun ne bilir kaaide-i nâz u niyâzı
Aşık mı sanır kendin o meczûb-ı muhabbet