Yemin ederim bu kadın her seferinde aynı kitabı farklı isimlerle yazıp duruyor. Yine kalbi kırık olduğu için piçlik yapan bir adam ve onun hayatını değiştiren bir kızın aşkını okudum. Bir insanın aklına hiç mi başka fikir gelmez inanılmaz doğrusu. Peki, neden her kitabın aynı şekilde olduğunu bilmene rağmen okumaya devam ediyorsun diye sorabilirsiniz. Sormazsınız da neyse ben yine de söyleyeyim: bilmiyorum. İnsanın hayatını değiştiren gerçek aşk zırvalıklarına inanmıyorum ve bu yüzden okumadığım kesin. Sanırım kitapların her ne yaşanmış olursa olsun temiz ve pürüzsüz bir sonla bitmelerini seviyorum ve karakterler arasındaki dinamiği okumayı da. Konularının hep aynı olmasına rağmen yazarın bazı kitaplarını beğenip bazılarını beğenmediğim gerçeği de var. Bunun sebebi kesinlikle kadın karakter. Bu tarz kitaplarda erkekler hep muhteşem ve kusursuz yazılmaya çalışıldığı için kitabın bütün yükü kadın karakterin omuzlarına kalıyor. Kadın salaksa o kitabı beğenmiyorum, çok basit. Bu kitabı beğendim mesela çünkü kadın kendine saygısı olan, zeki, güzel ve tatlı derecede manyaktı. Daha iyi bir kombinasyon olamaz. Çok fazla drama ve toksiklik yoktu. Adamla aralarındaki ilişki tatlıydı. Sürekli güzel güzel birbirlerini yemelerini de sevdim.