Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Varlık, Yokluk ve Nefsin Mertebeleri

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

Muhyiddin İbn Arabi
"Bekâ bağında ne gül oldum ne diken Ne fenâ şarâbının sarhoşuyum ne de ayık bir insan Kendi değerimi tarttım ve evet dedim: Ben hiçim hatta hiç bile değilim Hiçten ve hiç bile olmayandan hayır gelmez..."🍂
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
/
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
Reklam
"Bekâ bağında ne gül oldum ne diken Ne fenâ şarâbının sarhoşuyum ne de ayık bir insan Kendi değerimi tarttım ve evet dedim: Ben hiçim hatta hiç bile değilim Hiçten ve hiç bile olmayandan hayır gelmez..."🍂
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
~Hiç ~
"Bekâ bağında ne gül oldum ne diken Ne fenâ şarâbının sarhoşuyum ne de ayık bir insan Kendi değerimi tarttım ve evet dedim: Ben hiçim hatta hiç bile değilim Hiçten ve hiç bile olmayandan hayır gelmez..."
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
nesnelerin özü sabit mi? yoksa madum mu?
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Asfiyanın inancını Cadde-i Kübra olarak isimlendirmiştir. Üstad'a göre bu niteleme Vahdet-i Vücud meşrebine bir alternatifidir. Selefin tevhid inancıyla ilgili olarak şöyle diyor: "Evet! Doğru yol nesnelerin [eşyanın] özünün sabit olduğunu gören, asfiya, tâbiin ve sahabelerin yoludur. Bu görüş onların temel ilkelerinden birisidir. Onlara göre Allah hakkında en münasip edep, bizzat Allahu Teâlânın "Hiç bir şey O'na benzemez" (Şuâra:11) sözüdür." Yani Allah her benzeyenden, sınırdan, yer kaplamaktan münezzeh olduğunu, varlıklarla olan ilişkisi Yaratan ile yaratılanlar arasındaki ilişkidir. Onların tevhidi ise Üstad'ın en büyük mertebe olarak isimlendirdiği tevhiddir.
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
100 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.