Nekro Porta
Meliha ÖzNekro Porta Gönderileri
Nekro Porta kitaplarını, Nekro Porta sözleri ve alıntılarını, Nekro Porta yazarlarını, Nekro Porta yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Meliha Öz, Zweig'e bir cevap niyetiyle yazdığı kitabında Ayasofya'nın yapılış sürecini anlatır. Masalsı bir atmosfer kurarak okuyucuyu içine çeker. Bizans'ta yolsuzluk, açlık, hırsızlık kol gezmektedir. Yazar bu durum teşhisini son derece derinlikli bir şekilde verir. Kelimeler özenle seçilmiş gibidir. "Yedi tepeli Babil kuru canından başka bir şeyi olmayan köleleri bile korkutmaktadır."
kitaphaber.com.tr/kerkoportadan-n... 
Vildan Kinali 
Kitap Haber 
Meliha Öz 
Nekro Porta meliha öz
Şu dünyada, insanın kendine acımasından daha hüzünlü bir şey yoktu.
Sayfa 155Kitabı okudu
Hayat, işaretleri doğru okuyabilenler için daha kolaydır.
Sayfa 50 - EliasKitabı okudu
İnsan bazen bir şehre tutunabilir, o şehirle arasında hiç kimsenin akıl erdiremeyeceği bir bağ olabilir ve insan bir şehir yüzünden ağlayabilir. Ki ağlamak, her halükarda anlaşılabilir bir şeydir.
Şu dünyada, insanın kendine acımasından daha hüzünlü bir şey yoktu.
Çünkü imparator pencereleri kibirli olurdu. İçeriden bakan, dışarıdakileri birbirinin aynısı zanneder, aynı basit dertlerin peşinde koşuşturan bir örnek zavallılar olarak görürdü. Çünkü imparator pencereleri hileli aynalara benzerdi, içeriden bakanların haleli başlarındaki suratlarını daha biçimli, bacaklarını daha uzun gösterir, dışarıdakileri koca kafalı cücelere dönüştürürdü.
Yedi Tepeli Babil'in uzağında ne varsa ıssızlıktı oysa. Henüz bilmiyorlardı. Gerçi hiç kimse giderken böyle şeyleri aklına getirmez, çünkü gitmek her yanıyla varmak, daha güzele varacağını sanmaktır.
Hayat, işaretleri doğru okuyabilenler için daha kolaydır.
Rüyalar, yaşayacağımız acıları da gösterir bize, bunu kaderimizi değiştirelim diye değil, başımıza geldiğinde daha kolay katlanalım diye yapar, bazı rüyalar yalnızca acının keskin ucunu köreltmeye yarar.
"Çünkü imparator pencereleri kibirli olurdu. İçeriden bakan, dışarıdakileri birbirinin aynısı zanneder, aynı basit dertlerin peşine koşuşturan bir örnek zavallılar olarak görürdü. "
Sayfa 135Kitabı okudu
"Öldürmek değil de ilk kez yaşatmanın etrafında toplandıklarını görebilseydi... "
Sayfa 135Kitabı okudu
"Kuş değil, kuşların ötüşünü işleyeceğim göğsüne"
Sayfa 66Kitabı okudu
...bulup bulup yitirmeyi de o gün öğrendi.
Sayfa 66Kitabı okudu
"İnsan taşıyabileceği sırlara göz dikmeli"
Sayfa 57Kitabı okudu
Yedi Tepeli Babil'de, İsa'nın doğumundan beş yüz otuz iki yıl sonra, bir zemherir öğleden sonrasıydı. Sokakta oynayan çocukların, pencere önünde nakış işleyen kızların, tacını henüz takmamış imparatorların gözünden yaş geliyordu. Fakat bunların ne mutluluk ne de kader ile ilgisi vardı. Yüzüstü yatarak aşağıda olan biteni kayıtsızca seyrediyormuş gibi salınan bulutların, herkese fazladan gelen tuhaf ışığı ile ilgiliydi bu.
Sayfa 9Kitabı okudu