Neredeyse Bir Balina Gönderileri
Neredeyse Bir Balina kitaplarını, Neredeyse Bir Balina sözleri ve alıntılarını, Neredeyse Bir Balina yazarlarını, Neredeyse Bir Balina yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ada kuşlarının yitirdikleri yalnızca kanatları değildir.bunların çoğu ana karadaki akrabalarından küçüktür ve anakaradaki akrabalarının tükettiği enerjinin yarısını tüketir. ada cüceliği yalnızca kuşlara özgü değildir; Kıbrıs'ta bulunan Küçük boyutlu bir file ait kemikler Adalı cüceler düşüncesini vermişti uyuşukl, Jonathan swift 'e lilliput ve Adalı cüceler düşüncesini vermişti. Uyuşukluk daha az enerji ve tüketimi anlamına gelir ve enerjik bir canlının açlık çektiği bir yerde uyuşuk olan hayatta kalabilir.
Sayfa 432Kitabı okudu
Dişlerin kanatları kaybetme eğilimleri erkeklere göre daha fazladır. basit ama acımasız bir deneyim bu olgun nedenini ortaya koyuyor. genç bir dişi cırcır böceğinin kanatlarını koparırsanız daha fazla yumurta bırakır. kuşların da dinozor atalarından evrimsel gelişimleri boyunca büyük bir çabayla kazandıkları kanatları kaybetmesi karşılaşılan bir durumdur. Mercan adalarında yaşayan ve bazıları buralara özgü olan kuş çeşitleri yüz bin yıl yaşındadır ve o dönemden bu yana sahip olduğu kanat yapısını büyük ölçüde kaybetmiştir hindi boyutlarında kanatsız bir güvercin olan dodo elde edilen karakterlerden uzaklaşan evrimsel yolda diğer kuşlardan daha ileri gitmişti Madagaskar bir zamanda uçamayan fil kuşları ile doluydu. Pasifik adalarının çoğunun kendine özgü su tavuğu çeşitleri vardı ve Galagapos takım adalarında uçamayan karabataklar varlığını korumaktadır. Yeni zelanda'da uçma yeteneğini yitirmiş 30'dan fazla kuş türü bulunmaktadır. kaçacak düşmanları ve gitmeleri gereken bir yer yoksa uçma zahmetinde neden katlansınlar?
Sayfa 432Kitabı okudu
İnsan türünü neden yalnızca yarısı süt vermektedir? sonuçta erkeklerin de meme uçları ve bunları kullanabilme kapasitesi vardır. belirli kimyasallar verilen erkekler süt verebilir. ayrıca yüksek düzeyde alkol almak, karaciğerlerin erkeklerin bu yeteneklerini dişilik hormonlarını bastıran salgılarını azalttığı için aynı sonucu verebilir. Dyak meyve yarasaları erkeklerin yavrularını emzirdiği tek memeli türdür fakat erkekleri yavrularına fazla ilgi gösteren türlerin pek çoğunda bunların yiyecek bulmak için gösterdikleri çaba azalmaktadır.
Sayfa 429Kitabı okudu
Bir form ne kadar eskiyse, bugün yok olmuş gruplar arasında, belirli bir dereceye kadar ara karakterler sergileme olasılığı o ölçüde artar; çünkü bir form ne ölçüde eski ise o zamandan bu yana büyük ölçüde ayrılmış olan grupların ortak atasına o ölçüde yakındır
Sayfa 339Kitabı okudu
Doğu Afrika'da bulunan Turkana havzasında pek çok antik primat kalıntısı korunmuş biçimde bulunmaktadır ve bunların arasında insaların gereç kullanan ataları da bulunmaktadır.
Yeni bulgular archaeopteryx'in içerisinde nereden geldiğini ve hiç acelesi olmadan ve pek de fark edilmeyen bir yoldan modern kuşları doğru nasıl ilerlediğini gösteriyor. onun doğrudan atası tıpkı Velociraotor gibi iki ayağı üzerinde koşan bir et yiyiciydi. 1990'ların sonlarına kadar elde edilmiş olan fosil kayıtlarda karaya bağlı hayvanlarla archaeopteryx arasında çok büyük bir boşluk bulunmaktaydı. 1997 yılında patagonya'da bir ara form bulundu. bu ara form dinozorlarla kuşlar arasındaki bağı pekiştirdi. Unenlagia ( yerel dilde yarı-kuş anlamına gelir.) 90 milyon yıl önce ünlü akrabasından çok sonra yaşamıştır. omuz ekleme aşağıya değil yana doğru dönük olduğundan, Unenlagia, her ne kadar çoğu zaman karaya bağlı kalsa ve tüyleri olmasa da, ön uzuvlarını tam olarak yukarı doğru vuruşları hareket ettirebiliyordu.
Sayfa 299Kitabı okudu
Bir tanka konulan mavi ve kırmızı renkli erkekler birbirinden ayrı kalma eğilimindedir. Dişiler kendi çeşidinin erkeklerine bağlıdır ancak onları tanıyabildikleri sürece. Kırmızı ışık altında renkleri ayırt etmek güçleşir ve bir dişi kendisine kur yapan her erkeğin çağrısını kabul edebilir ve böylelikle karşı karışıklık ortaya çıkar. Sistemin bağdaşmazlık gösteren iki parçası arasındaki sınır çözüldüğünde bir zamanlar ayrı bir tür olma yolunda ilerleyenler, artık en iyi durumda, aynı türün sıradan çeşitlilikleri derecesine düşer. Bu durum Victoria gölü'ndeki pek çok çeşidin başına gelmiştir. Gölün çevresindeki ormanlar yok edilip çiftçiler gölü çepeçevre kuşattıkça, kıyıdan göle toprak akışı hızlanmıştır. göl suları bulanıklaşmış ve balık çeşitleri birbiriyle kaynaşma eğilimine girmiştir. binlerce kuşaktır bağımsız çeşitler olarak varlıkların sürdüren balıklar tek bir federasyon içinde birleşmeye doğru ilerlemiştir.
Sayfa 263Kitabı okudu
Amerikan çöllerindeki bir balçanağı karıncası işçilerinin tek görevi, gereksinim duyulduğunda boşaltılan büyük bir fıçı gibi şekerli su ile dolu olarak tavanda asılı durmaktır; buna karşılık başka bir sınıftan işçiler yabancıların girişini önlemek için gerektiğinde koca kafalarıyla yuvanın girişini bloke ederler. Kısır hayvanların farklı formlar olarak Evrim geçirmesi garip görünebilir ancak bu olgu da dolaylı olarak doğal seçilmeden kaynaklanmaktadır.
Sayfa 247Kitabı okudu
Her şeyden önce işçi arıların sayısı çok fazladır ve kovandaki silahların çoğu onların elindedir. Sayı kendi belirledikleri oranın üzerine çıktığında erkek kardeşlerini yemeye başlarlar. Bu durum hem onların genetik şanslarını artırır hem de zahmetsiz bir öğün sağır. Arı kovanındaki yaşam oldukça gotiktir. işçilerin kendi yatırım tasarımına aykırı eylemlerinden rahatsız olan kimi kraliçeler, işçileri denetlemek üzere harekete geçer. Bütün erkek yumurtalara kuluçkaya yatarlar ya da kendilerini dişi olarak maskeleyerek katliamdan kurtulma yeteneğine sahip erkek yavrular dünyaya getirirler.
Sayfa 247Kitabı okudu
Arılar, karıncalar ve yaban arıları doğacak yavruların erkek ya da dişi olmasına karar vermekte alışılmadık bir yola sahiptir. Bu durum annelere yavrularının cinsiyetini denetleme olanağı vermekte ve böylelikle akrabalığın beklenmedik desenlerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Cinsellikten vazgeçmeye, kendi çeşidinden olan diğer bireylerin kölesi olmayı kabul etme ya da -şimdi ve yeniden- akrabalarını öldürme bu beklenmedik desenin kimi yönleridir.
Sayfa 244Kitabı okudu
İsrail'de yaşayan kör köstebek sıçanı derisinin altına gizlenmiş gözleriyle bütün memeliler içinde en küçük gözleri olandır. Beynin görme ile ilgili parçası da alabildiğine küçülmüştür. Ancak bu organ ne denli işlevsizleşse de hala bir gözdür. Hiçbir şey göremediği bir yaşam alanında bile görme işleminin kalıntısını korumuştur. Bazı göz sinirleri beynin görme merkezine değil, beslenme ve cinsellik işlevlerinde görev alan hipotalamus gider. Yalnızca 3 saniyelik aydınlanma beyin saatini çalıştırmaya yeterlidir ve köstebek sıçanları oyuklarından çıktığında göz kapaklarından geçen yeterli ışık ona içinde bulunulan günün uzunluğunu ve yılın bu döneminin üreme zamanı olmadığını anlatır. Bu kör gözlere hasar verilirse, hayvanın yaşam ritmi bozulacaktır.
Sayfa 202Kitabı okudu
Tütün tomurcuk kurtçuğu, nikotini parçalayabilir. Tek bir yaprağını yenilmesi durumunda bir insanı öldürebilecek ölçüde zehirli olan tütün bitkisi, bu kurtcuğun besin maddesi durumuna gelmiştir.
Sayfa 195Kitabı okudu
Tadı güzel pek çok kelebek, akraba olmayan zehirli türlerin parlak uyarıcı desenleri neredeyse tümüyle taklit ederek, avcılarına karşı koruma kazanırlar. Acaba bu kamuflajı donanan ilk ataları, bu yanıltıcı görünümü kazanmaya doğru ilk adımı nasıl atmışlardır? Lezzetli bir böceği daha kolay görünür kılan bir gen, zamanla yeni bir koruma formu yaratsa da avantajlı olamaz. Böceklerin bu ölüm vadisini nasıl geçtiği, büyük bir sıçramayla, tek bir genin onları yolun büyük bölümünde arkadan hızlı biçimde itmesiyle mi, yoksa küçük değişimlerin tamamıyla rastlantısal olarak bir araya gelmesiyle mi, açık değildir. Açık olan şeyse, ara formlarının hem kamuflaj kazanmış atalardan hem de kendilerinin sahtekar torunlarından daha beceriksiz oldukları için yok olduklarıdır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Herhangi bir işte olduğu gibi yaşam da ürünlerin çeşitlendirmek zorundadır, aksi halde başarısızlığa uğrayacaktır. Sonuç olarak evrimin ürünleri, kapitalizmde farklı gruplar arasındaki pazar için verilen mücadelede olduğu gibi, aynı yer için amansız bir yarışmaya girer. Eğer yavrular ana babalarını yakalayıp geçerse, ana babaların yaşayacak yeni bir yer bulmak ya da ölmek dışında seçenekleri yoktur.
Sayfa 156Kitabı okudu
Dünya neredeyse ağzına kadar canlı yaşamla doludur. Yeni türler var olabilmek için kendilerinden öncekilerin bir bölümünü kenara etmek zorundadır, er ya da geç kendi sırası gelip yok edilene değin. Hayatta kalmayı başaran çok az tür, eski çağların kalıntısı olarak varlığını ssürdürür. Akciğerli balıklar ilk kez 400 milyon yıl önce ortaya çıktı. bunlar karşılaştıklara koşullara uyum göstermesini başaran aktif ve çeşitlilik gösteren gruplardır. Ailenin küçük bir dalı, omurgalıların denizden karaya geçişinde önemli bir rol oynadı. Daha sonra, birden beri akciğerli balıkların evrimi yavaşladı. buna karşılık çevrelerindeki diğer omurgalıların sayısından patlama yaşandı. şimdi geriye yalnızca yarım düzine çeşit kaldı. Bunlar Afrika, Güney Amerika ve Avustralya'nın bazı gölleri ve ırmaklarında, yılın çoğunda çamur içinde gömülü biçimde kasvetli bir yaşam sürüyorlar. Onlar, yitip gitmiş olan bir evrenin kalıntısı, yaşayan fosillerdir.
Sayfa 151Kitabı okudu