Kızgınlığı gitmemişti hâlâ. Sanki bir sokakta üstüne çullanılıp bayıltıldıktan sonra uyandığında cüzdanının hâlâ cebinde, ellenmemiş olduğunu fark etmek gibi bir şeydi yaşadığı his. Ne bir isim verebildiği ne de bir cisme dönüştürebildiği o kızgınlıkla ısıttı kendini.