Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Niçin Ağlıyorsun Elisabeth Mutlu Değil miyiz?

Selahattin Yusuf

Niçin Ağlıyorsun Elisabeth Mutlu Değil miyiz? Gönderileri

Niçin Ağlıyorsun Elisabeth Mutlu Değil miyiz? kitaplarını, Niçin Ağlıyorsun Elisabeth Mutlu Değil miyiz? sözleri ve alıntılarını, Niçin Ağlıyorsun Elisabeth Mutlu Değil miyiz? yazarlarını, Niçin Ağlıyorsun Elisabeth Mutlu Değil miyiz? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Keşke biraz da Türk diline ve edebiyatına hakim olsa!
Orhan Pamuk' un görme yeteneği ve duyma gücü hakkında ciddi şüphelerim var. Ve onun kitaplarının söylediklerini, kehanet dinler gibi dinleyen on binlerce okuruna bir çift söz: André Gide, 'Dostoyevski' adlı kitabında Nietzsche' den bir alıntı yapıyor ve diyor ki; 'Doğuştan psikolog olan kimse, görmek için bakmaktan içgüdüsüyle kaçınır.' Pamuk, bence doğuştan romancıdır. Bu yüzden bakması görme' yi değil, elden düşme bir imge mühendisliğini besliyor.
Muazzam bir analiz bence *****
'Yaşamdan iğreniyordu' Nietzsche ve 'Kaderini seviyordu'. Ancak gel gelelim, onun sadece o kadınsız (Lou A. Solome) bir yaşamdan iğrendiği ve onsuz olmanın kaderine katlanmayı sevdiği şüphesi beni hiç bırakmadı. İnanmaya gelince; inanmak için yeteneksizdi ama nasıl inanılacağına ilişkin yol gösterici bir keşişti o. '' Bir fikir için yanmışsın kül olmuşsun ne çıkar; mademki o fikir senin kendi yangınından yükselmiyor.'' sözünün sahibi olarak, saf bir heyecan adamıydı. Gerçek bir imge ilahiyatçısıydı.
Reklam
Son an bile lafımı sokarım :/
'' Bazen dudaklarını kımıldatır, gözlerini hafifçe aralayarak bir şeyler söylerdi. Ancak böyle nadir anlarda bile Nietzsche olduğunun bilincine varamadığını fark ederdim ve usulca ağlamaya başlardım. O zaman bana; 'Niçin ağlıyorsun Elisabeth mutlu değil miyiz?' derdi.''
Elisabeth Nietzsche, kız kardeşiKitabı okudu
Evet şiiri bıraktı Rimbaud. Bir gün aklına, şiiri ''saçma, iğrenç, gülünç'' bulmak geldi ve bir daha da gitmedi bu aklından. Şaka gibi duruyor evet ama gerçekten böyle oldu.
İyimserlikten, aklı başında bir şair yüzü kızarmadan söz edemez artık.
Dostoyevski' nin romanlarıyla Tolstoy' un veya Stendhal' in romanları arasında, bir tablo ile bir panorama arasındaki farkın tümü vardır. Dostoyevski bir tablo yapar. Bunda, özellikle ve öncelikle önemli olan ışığın yayılışıdır. Tek bir kaynaktan çıkar bu ışık. Stendhal' in, Tolystoy' un romanlarında ise ışık süreklidir, eşittir, yaygındır. Bütün nesneler aynı tarzda aydınlanmıştır. Her yandan görebilirsiniz onları. Gölgeleri yoktur hiç.
Reklam
Aydınları, yetersizlikle ve hazıra koymakla ve yüzeysellikten kurtulamamakla suçlamaktadır. Ona göre ne Doğu' yu savunan Doğu' yu doğru dürüst biliyor; ne de Batı' y ısavunan Batı' yı hakkıyla kavrayabiliyor. Fikir ayrılıklarımız neden olduğu kavgalarda Oğuz Atay, fikirlerin, daha çok kin ve düşmanlığın bahanesini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Yaşama sanatının oluşamamışlığını, husumeti ve kaba çekişmenin ikame ettiğini ima ediyor.
Oğuz Atay açısındanKitabı okudu
"İnsan yarımyamalıklıların hikayesini bir ömür boyunca anlatabilir mi?"
''Bir şeyin ne kadar ilginç olduğunu kavrayabilmek için ona biraz daha bakmak yeterlidir.''
277 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.