Alime söylerken cahile dinletir, cahile söylerken aleme dokundurur, geçmişten bahsederken geleceği gösterir, bugünü tasvir ederken yarını anlatır, en basit gözlemlerden en yüksek gerçeklere götürür...
"Sözün özü: Kur'an, hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakikattir, hem şeriattir, hem gönüllere şifa, müminlere hidayet ve rahmettir."
Bediüzzaman-Mesnevi-i Nuriye, Habbe-126-128
Muallaka şairlerinde Lebid'e Bakara ve Al-i İmran surelerinin gelişinden sonra, "Artık bundan sonra bana şiir yazmak düşmez." dedirten Kur'an-ı Kerim'in üslubu değil midir?