Ninatta’nın Bileziği
Ahmet ÜmitEn Eski Ninatta’nın Bileziği Gönderileri
En Eski Ninatta’nın Bileziği kitaplarını, en eski Ninatta’nın Bileziği sözleri ve alıntılarını, en eski Ninatta’nın Bileziği yazarlarını, en eski Ninatta’nın Bileziği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Insanlar kötü, senin mutsuzluğun, eğlencedir onlara.
Zaten hayat bir yolculuk değilmidir?
Krallar şöyle düşünür:
Nasıl olur da tahtta daha çok kalırız.
Nasıl olur da daha çok ülkeyi istila ederiz.
En iyisi, en adili bile böyle düşünür.
Çünkü böyle düşünmezse kral olamaz.
Sayfa 36Kitabı okudu
Dedim ki:
Ben senden bir şey istemiyorum.
Dedim ki:
Bir insan, bir nehri nasıl severse ki nehir o insanı bilmez,ben seni öyle seviyorum.
Dedim ki:
Ben senden bir şey istemiyorum.Bir çocuk, oyunu nasıl severse ki oyun o çocuğu bilmez,
ben seni öyle seviyorum.
Dedim ki:
Bir genç kız, bir çiçeği koparmadan, uzaktan koklayarak nasıl severse, ki çiçek o genç kızı bilmez,ben seni öyle seviyorum.
Dedim ki:
Ben senden bir şey istemiyorum,
gülümsemeni eksik etme yeter.
Sayfa 41Kitabı okudu
Ve ülkenin bütün kadınları benim gibiydi. Benim gibi her gün öldüler.
Öldüler ama umutlarını yitirmediler.
Hepsi savaştan gelecek bir haber bekliyordu. Hepsi savaşı kimin kazanacağını değil kocasının, oğlunun,kardeşinin savaştan dönüp dönmeyeceğini merak ediyordu.
Sayfa 95Kitabı okudu
Krallar kılıçlarının gölgesi halkın üzerinden eksilmesin ister.
Sayfa 36Kitabı okudu
Bir genç kız, bir çiçeği koparmadan, uzaktan koklayarak nasıl severse, ki çiçek o genç kızı bilmez
Sayfa 41Kitabı okudu
Kaç savaş geçti bu topraklardan, kaç talan, kaç kral çıktı tahta, kaç kral hükmedemez oldu,
kaç insan öldü, kaç insan doğdu, kaç ihanet, kaç
aşk, kaç bayram, kaç ayin, kaç hasat, kaç düğün
yaşandı.
Seni bekliyordum, Tanrılar bizi, Kadeş’te
yeryüzünün en korkunç lanetiyle, savaşla
cezalandırmadan.
Seni bekliyordum, Tanrılar Kadeş’te ölümü
ülkeme yoldaş kılmadan.
Sayfa 1 - Doğan kitap yayınlarıKitabı okudu
Dağların doruklarında görünmeden önce,
yıldızların tek tek sönmesini bekleyen güneş gibi
sabırlı ol.
Sadık yazmanıma yazdırdığım her sözcüğü
dikkatle oku.
Dikkatle ve yüksek sesle oku.
Sesi duy ve anlamını hisset.
Ben de, görünmek için zamanın gelmesini
bekleyen ay gibi sabırla, her bir sözcüğü
düşünerek, seçerek yazdıracağım.
Sayfa 10 - Doğan kitap yayınlarıKitabı okudu
Krallar hep yanlış, hep eksik anlatır.
Krallar kılıçlarının gölgesi halkın üzerinden
eksilmesin ister.
Krallar şöyle düşünür:
Nasıl olur da tahtta daha çok kalırız.
Sayfa 31 - Doğan kitap yayınlarıKitabı okudu
Nuvanza beni sevdi, Nuvanza beni aldı,
Nuvanza beni kadın yaptı, hoşuma gitti.
Önce biraz canım yandı ama hoşuma gitti. Önce biraz korktum ama hoşuma gitti.
Ve sonra yan yana uzandık.
Dedi ki:
Neden koynuma girdin?
Ve ben ona dedim ki:
Çünkü seni sevdim.
Nuvanza yüzüme baktı ve dedi ki; Ben senin
babanın arkadaşıyım.
Dedi ki:
Ben senin babanın yaşındayım.
Dedi ki:
Benim karım var.
Dedi ki:
Benim oğlum var.
Dedim ki:
Ben senden bir şey istemiyorum.
Dedim ki:
Bir insan, bir nehri nasıl severse ki nehir o
insanı bilmez, ben seni öyle seviyorum.
Dedim ki:
Ben senden bir şey istemiyorum.
Bir çocuk, oyunu nasıl severse ki oyun o
çocuğu bilmez, ben seni öyle seviyorum.
Sayfa 44 - Doğan kitap yayınlarıKitabı okudu
Tanrılar çoktan kusmuşlardı
öfkelerini üzerimize.
Sayfa 59 - Doğan kitap yayınlarıKitabı okudu
Tanrılar Kadeş’le lanetledi beni, oysa ben
Kadeş’i bilmezdim.
Tanrılar Kadeş’le mühürledi ömrümü, oysa
ben Kadeş’in adını bile duymamıştım.
Tanrılar Kadeş’te aldı mutluluğu elimden,
oysa ben Tanrılara karşı gelmemiştim.
Tanrılar bana akıl verdi, ben kullandım.
Tanrılar bana gönül verdi, ben kullandım.
Tanrılar bana beden verdi, ben kullandım.
Niye beni cezalandırdılar, ben anlamadım.
Ben sadece Nuvanza’yı sevdim.
Sayfa 66 - Doğan kitap yayınlarıKitabı okudu