Seni bekliyordum, yas, ihtiyar kadınların yüzlerini gözyaşlarıyla yıkamadan; ölüm, genç gelinlerin saçlarını zamansız ağartmadan, savaş, çocukların oyunlarına koyu bir bulut gibi çökmeden.
Kaç savaş geçti bu topraklardan, kaç talan, kaç kral çıktı tahta, kaç kral hükmedemez oldu, kaç insan öldü, kaç insan doğdu, kaç ihanet, kaç aşk, kaç bayram, kaç ayin, kaç hasat, kaç düğün yaşandı.
Sen bir heves değilsin benim için.
Sen mutluluksun,
sen sevinçsin,
sen kedersin,
sen acısın,
sen kıvançsın,
sen yarasın,
sen umutsun,
sen benim değiştiremediğim yazgımsın.
Sevmeyi bilirim. Acıyı bilirim.
Sevmenin hayatı nasıl acıya çevirdiğini bilirim.
Dedi ki:
Ama hayat daha değerlidir sevdadan.
Dedi ki:
Hayat daha büyüktür sevdadan.
Dedi ki:
Hayat daha güzeldir sevdadan,
sakın hayattan vazgeçme.